Mussolini'nin iyice şımardığı ve gozunu Türkiye'ye diktiği günlerdir. İtalyan Büyükelçisi, Atatürk ile görüşmek üzere randevu ister. Hükümetinin bir notasını, bir ültimatomunu O’na vermek niyetindedir. Atatürk, elçiyi günlük kostümü ile kabul eder. İtalyan elçisi, Atatürk’e Mussolini’nin bazı isteklerini söyler. Atatürk bu sözleri bir süre dinledikten sonra:
- Bana on dakika müsaade etmenizi rica ederim, diyerek yandaki odaya geçer.
Döndüğü zaman asker elbisesi üzerindedir.
Mareşal üniformasını ve makosenlerini giymiş olarak elçinin yanına döner ve
-Buyurun, şimdi sizi dinliyorum, der.
İtalyan Büyükelçisi, afallamış gözlerle Atatürk’e baktıktan sonra, şunları söyleyebilir.
- Ekselanslarına, Duce’nin selamlarını ve iyi dileklerini takdim etmek için rahatsız etmiştim.
Başka tek laf etmeden elçi çıkar gider. Ertesi gün Mussolini, Rodos’daki askerlerini geri çekmiş bir daha da Antalya‘nın adını ağzına almamıştır.