"Neyiz ki biz:-
Rüzgar çoktan ters taraftan esmeğe
başlamışken
kıyıya vuran gecikmiş dalgalardan
başka ..."
Kıpırdayamıyorum. Kuşatıldım, yavaşlık tarafından. Hareketsizliğin hacimsizliğine kapılıp, bir sigara daha yakıyorum. Dünya neden bu kadar yavaş, Badenheim 1939'da akvaryumundan koparılan balıklardan biri ben miyim yoksa?
"Riski göze almalıyım;' diyordum, başım önüme eğik, küvetin emayesini okşayarak, "soyut yaşamımın
huzurunu tehlikeye atma riskini göze almak zorundayım, buna şunun için" ... Bu cümleyi kuran roman kahramanı, luzümsuz adamlığının üniformasında bana da bir yer ayırıyor işte, tüm o at -rat race olsun hadi ifade - koşturmacasının içinde siz nereye sığıyorsunuz, banyo? tuvalet? ruhunuzun kara deliği nereye açılyor? Yoksa bağırsaklarınız üzerindeki güzergahta mı? Zehir, daha fazla zehir mi?