Ankara'nın taşına bak tut ki baktım, uzar gider efkarım çayır ağlar, çimen ağlar, ben ağlarım gözlerimin yaşına bak Ankara Kalesi'nde Rasattepe'de bir akça şahan gezer dolanır yaşın yaşın mezarını aranır şu dünyanın işine bak Mustafa'm, Mustafa Kemal'im!
Eski dünya dediğimiz şey bir çam kozalağıdır, yeni sağılmış süt kokusudur, çimen yeşili ve yün kuşaktır. Bu nedir? Bu hayattır.
Dergah yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal
ankara'nın taşına bak tut ki baktım uzar gider efkârım çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım gözlerimin yaşına bak ankara kalesi'nde rasattepe'de bir akça şahan gezer dolanır yaşın yaşın mezarını aranır şu dünyanın işine bak mustafa'm mustafa kemal'im
Sayfa 139 - TÜRKİYE İŞ BANKASI KÜLTÜR YAYINLARI
"Denizi deniz olmaktan çıkardık. Ağaçları tıraş ettik, balıkların kökünü kuruttuk. Havayı mazotla doldurduk. Toprağı dejenere ettik. Bir yerden şöyle kazara çıkmış bir yeşil çimen ucu görsek, hep birlikte oraya hücum ederek ezdik onu, mahvettik."
Sayfa 13 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal
dağ başını efkâr almış gümüş dere durmaz ağlar gözyaşından kana kesmiş gözlerim ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar ağlar ağlar cihan ağlar mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür altmış üç ilimiz altmış üç yetim yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer her geçen seni bizden parça parça götürür mustafa'm mustafa kemal'im
Sayfa 137Kitabı okudu
Postacı çimen-çiçek kokularını içine çekerek bu yoldan inmeyi seviyor. Arada bir çalıların içinden bir kuş havalanırsa yüreği "pırrr" ediyor. Uçup giden ve ufukta kaybolan bir kuş.
Sayfa 7 - Dergâh yayınlarıKitabı okudu
Reklam
265 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.