Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Film listemin son hali( bir sinefil in katkılarıyla)
Eternity and a day(theodoros Angelopoulos) The seven seal(ingmar bergman) Seven samurai(akira krusowa) Close-up(abbas Kiarostami) Bir zamanlar anadoluda(nuri bilge ceylan) Ulysses gaze(theodoros Angelopoulos) There will be blood(paul thomas anderson) Ahlat ağacı (nuri bilge ceylan) Rashomon(akira krusowa) The 400 blows(françois truffaut)
192 syf.
10/10 puan verdi
SIVAS'I UNUTMA'K
Öncelikle kitabı, sistemde yüklü olan 192 sayfalık Cumhuriyet Yayınevi'nden değil, ilk baskısı olan 142 sayfalık Pencere Yayınları'ndan okuduğumu, ardından, yazımda geçireceğim "Sıvas" kelimesinde herhangi bir yazım yanlışı aramamanızı, zira yazarın da bu kelimeyi kapaktan içeriğe kadar her yerde, bile isteye bu şekilde kullandığını
Sivas’ı Unutmak
Sivas’ı UnutmakÖner Yağcı · Cumhuriyet Kitapları · 200910 okunma
Reklam
Mustafa Kemal
dağ başını efkâr almış gümüş dere durmaz ağlar gözyaşından kana kesmiş gözlerim ben ağlarım çayır ağlar çimen ağlar ağlar ağlar cihan ağlar mızıkalar iniler ırlam ırlam dövülür altmış üç ilimiz altmış üç yetim yıllar gelir geçer kuşlar gelir geçer her geçen seni bizden parça parça götürür mustafa'm mustafa kemal’im
Mustafa KemalKitabı okudu
ne yazık ki !
"Denizi deniz olmaktan çıkardık. Ağaçları traş ettik, balıkların kökünü kuruttuk. Havayı mazotla doldurduk. Toprağı dejenere ettik. Bir yerden şöyle kazara çıkmış bir yeşil çimen ucu görsek, hep birlikte oraya hücum ederek ezdik onu, mahvettik !"
Sayfa 13 - Dergâh- Güvercin avlayan martı
176 syf.
·
Puan vermedi
Mahzun bir adam: MAHZUNİ ŞERİF
*Biyografi kitabı olduğundan mütevelli üst düzey spoiler içerir ! Sevemiyorsan, dayanışmıyorsan, bir şiirden bir kitaptan, bir müzikten keyif alamıyorsan, türkü mırıldanmıyorsan, dostluk geliştiremiyorsan, canı yananların sesine sağır kesilmişsen, aklı başında olmanın ne manası var?" diyen Ali Şeriatı ile giriş yapmak istiyorum. Sizleri
Devr-i Mahzuni
Devr-i MahzuniAli Öztunç · Doğan Kitap · 201750 okunma
212 syf.
10/10 puan verdi
·
28 saatte okudu
İçinde nice aşkların, arzuların, kavgaların, acıların yaşandığı bu eski, metin, mütevekkil evler, yıllarca bakımsız kaldıkları için; kapısı açılmadan, tahta merdivenlerine bir insan ayağı dokunmadan öyle sessiz bekliyor. Sahi hangimiz uzun zamandır şöyle su gibi berrak havayı çekebildi ciğerlerine? Hangimiz meydan ortasında misket yarışında buldu kendini.? Hangimizin eli ayağı bereketli toprak görmüyor çoktandır.? Yemyeşil çayırların içinden geçipte dalından meyve yemeyeli kaç asır oldu? Her şeyin kendine has olanına, doğalına, yeşile- maviye en önemlisi bu kirli dünyada güzel kalana o kadar hasretim ki. Ah Kutlu! Ne güzel anlatmışsın yurdum insanını. Kitap beni aldı şööyle bir Anadolu' ya götürüp getirdi. Buram buram toprak, çayır çimen kokusu aldırdı. Köy hasreti dolduruverdi yüreğime. İnsanoğlu dünyaya niçin gelir? Herhalde bir bahçe kurmaya gelir. Dünya dediğimiz şey de bir gurbet değil mi.? Çıktığımız gurbette ney eskisi gibi kalıyor ki.. İnsanlar değişiyor, yerin yurdun bir bakmışsın bambaşka olup çıkıveriyor. Her şey yitip gidiyor şu dünyada.. Geriye sadece bahçen kalıyor. Sen de zamanın gelince ölüyorsun ve o bahçeye gömülüyorsun..
Beyhude Ömrüm
Beyhude ÖmrümMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20198,3bin okunma
Reklam
Orman olarak Çiçek olarak Vatanımda büyümüş bir çocuk Dolaşırken kırlarda beni toplasın Yeter ki memleketimde Toprak olayım Çimen olayım Çiçek olayım
Doğa öldü... Biz de öldük..!
Denizi deniz olmaktan çıkardık. Ağaçları tıraş ettik, balıkların kökünü kuruttuk. Havayı mazotla doldur­duk. Toprağı dejenere ettik. Bir yerden şöyle kazara çıkmış bir yeşil çimen ucu görsek, hep birlikte oraya hücum ederek ezdik onu, mahvettik.
“Ankara’nın taşına bak tut ki baktım uzar gider efkârım çayır ağlar çimen ağlar ben ağlarım gözlerimin yaşına bak Ankara Kalesi’nde Rasattepe’de bir akça şahan gezer dolanır yaşın yaşın mezarını aranır şu dünyanın işine bak Mustafa’m Mustafa Kemal’im”
Sayfa 139 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 20. Baskı, Şiir: ‘Mustafa Kemal’Kitabı okudu
Denizi deniz olmaktan çıkardık. Ağaçları tıraş ettik. Balıkların kökünü kuruttuk. Havayı mazotla doldurduk. Toprağı dejenere ettik. Bir yerden şöyle kazara çıkmış bir yeşil çimen ucu görsek, hep birlikte oraya hücum ederek ezdik onu, mahvettik.
Sayfa 13 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk:
"Başarı ümitlerimizin kalplerimizde bir an bile karamsarlığa düşmemesini sağlayacak olan, sonsuz gücümüzdür, özellikle Yüce Allah her zaman bizimledir."
Timaş yayınlarıKitabı okudu
Mustafa Kemal Atatürk:
"Bu kutsal amaç uğrunda ulusumla birlikte sonuna kadar çalışacağıma mukaddesatım adına söz veririm!"
Timaş yayınlarıKitabı okudu
Bir yerde şöyle kazara çıkmış bir yeşil çimen ucu görsek, hep birlikte oraya hücum ederek ezdik onu, mahvettik.
98 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ne kadar şanslıyız aslında. Dünya'nın en güzel ülkelerinden birinde yaşıyoruz. Lâkin bunun farkında olamadık bir türlü. Etrafınıza bir baksanıza nerede yemyeşil ormanlar, nerede masmavi denizler, nerede o tertemiz hava? Ben size söyleyeyim, hâyâllerimizde sadece. Herkes ister yemyeşil ormanlarda piknik yapmak, herkes ister masmavi denize bakarak temiz havanın tadını çıkarmak. Ama biz insanlar olarak; "Denizi deniz olmaktan çıkardık. Ağaçları traş ettik, balıkların kökünü kuruttuk. Havayı mazotla doldurduk. Toprağı dejenere ettik. Bir yerden şöyle kazara çıkmış bir yeşil çimen ucu görsek, hep birlikte oraya hücum ederek ezdik onu, mahvettik.(sayfa 13)" Bir çöpü çöpe atmak bile zor geliyor bizlere. Sonra isyan ediyoruz yaşadığımız yere. Var mı ki bizim buna isyan etmeye hakkımız? Var mı ki bizim doğayı kirletmeye hakkımız? Var mı ki bizim dünyaya ihanet etmeye hakkımız? Ne güzeldi eski zamanlar değil mi? "Üstümüzdeki mavi gök delinmemiş, altımızdaki yağız yer yarılmamıştı. Etrafta ne motor sesi, ne parfüm kokusu duyuluyordu. Gökdelenlerin gölgesi gönlümüzü karartmamıştı. Çevremizde ne çit, ne duvar, ne de ekonomik ambargolar vardı. Kimse yalan söylemeyi bilmediği için hava kirliliğinden habersizdik. Günler, geceler, mevsimler, yıllar bölünmemişti. Tayin edilen zamanın sapkın kelepçesi bileklerimize geçmemişti.(sayfa 18)" Keşke eski günlere yeniden dönsek, herkesin çevreye karşı duyarlı olduğu o günlere yeniden dönsek. Kitap okunması gereken lâkin gerçekten okunması gereken bir kitap.
Arkakapak Yazıları
Arkakapak YazılarıMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20141,068 okunma
363 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.