Bir şey yap güzel olsun… Huzura vesile olsun, rikkate yol açsın, şevk versin, hakikate işaret etsin. -Güzellik karın doyurmuyor abi… İnsanlar iş, ekmek özgürlük istiyor. Bunca yoksulluk var iken, nasıl gider gönül darlığı. -Bir şey yap doğru olsun. İnsanları yalanın ve yanlışın bataklığına düşmekten korusun. Rüzgara ve akıntıya kapılmasın;
Sayfa 15 - dergah
I.Mahmud'un cülûsu
Sultan III.Ahmed saltanatı yeğeni I.Mahmud'a teslim ederken şu nasihatleri vermiştir; -Vezirine asla teslim olma;daima ahvalini tecessüs eyle ve beş on sene birini vezarette müstakil istihdam eyleme ve kalem-i düruğlarına asla itimad etme; merhamet sahibi ol ve sahaveti elden koma;gayet tasarruf üzere ol;halen hazinelerde olan malı zayi etme,işi kendin gör,ele itmad eyleme; işte benim ahvalim sana nasihat için kâfidir; oğlum;devlet işlerini baban(II.Mustafa) Feyzullah Efendi'ye ve ben vezir-i âzama bıraktığımızdan bu haller başımıza geldi;sen bizzat idareyi ele al.
Sayfa 210Kitabı okudu
Reklam
Çok güzel bir dua Rabbim cümlemizi hissedar eylesin inşâAllah
KIRIK BİR DİLEKÇE İLE KAPINA GELDİK RABB'IM ! Maddi-manevi kalbi ve ruhi hastalıklarımıza şifalar ihsan eyle. Cümlemizi maddi-manevi Hafız isminle muhafaza eyle. Bizlere
Tavsiye Yazarlar - (Sıralama En Çok Okunanlara Göre)
Necip Fazıl Kısakürek Cahit Zarifoğlu İskender Pala Sezai Karakoç Cemil Meriç Mustafa Kutlu İsmet Özel Bediüzzaman Said Nursî
Öngörü...
Maarif Kongresi'nden hemen sonra, İsmail Hakkı Tonguç gibi seçkin öğretmenleri, Almanya'ya eğitime gönderdi. Kurtuluş Savaşı'nın ortasında yurt dışına giden İsmail Hakkı Tonguç, Köy Enstitüleri'nin kurucusu ve uygulayıcısı oldu. Mustafa Kemal adeta filmin sonunu izlemişçesine rahattı. Memleketin her kösesi işgal edilmişken, akıbetimiz belirsizken, Kurtuluş Savası sanki çoktan kazanılmış gibi. Cumhuriyet sanki çoktan ilan edilmiş gibi davranıyordu. Dünya tarihinde bu davranış biçimine sahip bir başka lider yok. Hem çevresine özgüven asılıyordu, hem de üç yıl sonra adım adım başlatacağı devrimlerin altyapısını oluşturuyor, zaman kazanıyordu.
Dönemin tam anlamıyla "kara kutu"suydu Sultan Abdülhamid. Kutuyu açırmak, kötüyü söyletmek anlamına gelecekti. Günün birinde mahkemeye çıkar da bir konuşmaya başlarsa, pir konuşacak nice hürriyet kahramanı, oturdukları mevkilerden sapır sapır döküleyazacaklardı. Bu yüzden kendini savunma hakkı dahi vermediler devrik Sultan'a; üstelik bildiklerini kimselere anlatmasın diye de kapısını üzerine sürgülediler. Başına bir tabur asker dikerek hem de.
Reklam
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.