Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun!
* * *
“Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Sahi nasıl olmuş da Türkiye’ye demokrasi gelmiş?
Kim ilan etmiş?
Sanırım ki "Diktatör" dedikleri biri. Hani şu o günkü çooookkkk zengin olan devletin nimetlerinden yararlanarak lüks bir yata binip, duble deniz yollarından Samsun’a içmek için gittiği geziden elinde Anadolu’yla dönen akşamcı...
"Diktatörlük" ya bu bununla da yetinmemiş. Sen kalk despotluğun verdiği cesaret ile gavurları denize dök. Olacak iş mi bu???
Meclisi kuran da aynı "Diktatör" sanırım. Sanki ülkeyi Meclis kurtaracak. Devam etsene Saltanata. Senin neyine halk iradesi. Bir de yazı yazdırmış Meclis’in göbeğine “EGEMENLİK KAYITSIZ ŞARTSIZ MİLLETİNDİR!”diye.
Ama “Diktatör” ya yaptıkları az gelmiş ki gitmiş kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiş. Oysa ki onlar eşinin 4 karısından biri olmaktan gayet memnundular. Sanane bundan "Diktatör", senin sayende şimdi kızlı erkekli takılıp, kadınlarımız ulu orta yerlerde kahkaha atıyorlar .
Bunları da geçtim, sen git eski mezar taşlarını okuyamayalım diye alfabeyi değiştir ..Baş Komutan olmakla yetinme bir de Baş Öğretmen ol. Hatta Geometri kitabı yaz...Sen kalk canını dişine tak yedi düveli dize getir. Meclis kur, Saltanatı halka teslim et. Demokrasiyi getir, halka okumayı yazmayı öğret. Çoluk çoçuğa bayram hediye et .
İşte böyle bir "Diktatör" geldi geçti bu dünyadan.
İyiki de geçmiş:))
Dahi DiktatörCelal Şengör · Ka Kitap · 20173,627 okunma
YouTube kitap kanalımda psikoloji kitaplarına nasıl başlangıç yapabileceğinizden bahsedip pek çok kitap önerdim : ytbe.one/d2xQVSEUsUU
"Ben kimim ki, kendi fikrim olsun?"
Sen, küçük adam, bir zamanlar Vitruvius'tun. Mimardın. Fikirlerin vardı aslında. Mesela 3 ilken vardı tasarımlarında kullanmak için : Fayda, kalıcılık ve
İncelemeye başlamadan önce başlıkta da belirttiğim gibi; konu seçimi yaparken Psikoloji kelimesi yoktu. Kitap da günümüzün nesli, koca bir nesilden bahsetmektedir. Bu yüzden okuyup paylaşmanızı istiyorum. Maksat konu seçimine Sosyoloji-Psikoloji alanı da eklensin. Neden eklenmediği hâlâ zihnimde bir muamma. Felsefe var da neden Sosyoloji ve
“Ölümün bitmeyen ufkunda yatarken gene sağ,
Bir avuç toprak olurken gene yüksek, gene dağ…”
***
Dolmabahçe sarayı her zamankinden daha sessizdi,
En yakın arkadaşlarının gözleri dolu dolu ona bakıyorlardı,
O günün sabahında herkeste bir huzursuzluk vardı,
Etrafı kalabalık değildi,
Ayağa kalkacak diye umutla bakıyorlardı,
Tüm heybetine rağmen,
94 yıl önce bugün, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde kadınlara belediye
seçimlerinde seçme ve seçilme hakkı tanındı. Özellikle bunu Fatma Şahin’e hatırlatmak lazım.
" Bir milletin yaşlı vatandaşlarına ve emeklilerine karşı tutumu; o milletin yaşama kudretinin en önemli kıstasıdır. Geçmişte çok güçlüyken, tüm gücüyle çalışmış olanlara karşı minnet hissi duymayan bir milletin, geleceğe güvenle bakmağa hakkı yoktur. "
Mustafa Kemal Atatürk
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963
2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi
3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi
4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
Peyami Safa, edebi terennümün, manevi tereddüdün ve siyasi tahakkümün sesi olmuştu. 1910 1961 yılları arasında başını ellerinin arasına alarak düşünce denizlerinde yüzen münzevi bir ruh, mütecessis bir akıl ve mütefekkir bir duruş... Peyami Safa için ne diyorsak diyelim. Tanım için hiç bir kelime yetmez! Burada bir başlangıç ile iki kısma ayırarak