'Sevgili dost, bir kitabı okurken insanın canı acır mı?..'
Acıdı... 9 yaşındaki Cahide ve Kaya. İkisi de 9 yaşında. Hani herkesin dünyasının renkli vakitleri; cıvıl cıvıl, parlak, rengarenk... Ama bu çocukların dünyası karanlık sulara gömüldü. Son saatlerinde gördükleri mavi renk yuttu ve siyaha götürdü onları. Mustafa Bal, 9 yaşındaki kızı
Şehit Ömer Halisdemir
Şehit Mustafa Cambaz
Şehit İlhan Varank
Şehit Erol Olçok
Şehit Abdullah Tayyip Olçok
Şehit Bülent Aydın
Şehit Halil Kantarcı
Şehit Ziya İlhan Dağdaş
"Biz dünyadan gider olduk
Kalanlara selâm olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selâm olsun"
İncelemeye bu satırlarla başlamak istedim çünkü Mustafa Kutlu da kitabında bu satırlara yer vererek dostlarından, anılarından, gençlik yıllarından bahsediyor, Kalanlara ve gidenlere "Selâm Olsun".. diyerek okuyucularını kısa ama samimi
1. Adıyaman Süleyman: Okul Uygulama Bahçeleri • Kendi Yayını 4. Bası 1963
2. Ağanoğlu Halit: Köy Enstitüleri Yolunda • İstanbul, 1949-A Sait Basımevi
3. Akalın Bedri: Köy Enstitülerinde Müzik Eğitimi Klavuzu • İstanbul, 1945-Milli Eğitim Basımevi
4. Akın Galip: Tonguç'un Kır Çiçekleri • Güldikeni Yayınları -
"Kalabalık istemiyorum, ölümümü ilan etmeyin. Bu dünyaya garip geldim, garip gitmek istiyorum. Tantanaya gerek yok. Cenazeme çiçek getirmesinler. Tenha bir köye defnedin beni. Cenaze namazımı köyde kılın, sadece bir hafız Kur'an okusun o kadar..
Klasik aşk güzellemelerinin yapıldığı bir şey bekliyordum. Ben sevdim sen gittin gibi oldukça alışkın olduğumuz tarzda bir üslupla yazılmış bir eser zannediyordum. Kitabı aldığıma da okuduğuma da pişman olacağımı düşünüyordum.
Seksen, doksan doğumlu yazarların bile çaydan kaşıktan bahsedip, ola ki yanlış anlaşılırım diye sisteme çıtını çıkaramadığı bir yerde TikTok'ta kıvırıp, YouTube'de ağzını suyla doldurup gülmemeye çalışan bir kuşaktan yazarın eserine böyle yaklaşmam gayet normal değil mi zaten?
Ama kitaptaki bazı şiirleri ve sözleri okuyunca gördüm ki beş parmağın beşi de bir değilmiş. Yani itiraz edebilen gençler de varmış.
“Belki de sistemdir deccal...” sözü ile '...mutlak bir diriliş tütecek' dizesiyle başlayan şiiri çok hoşuma gitti. Ahmet Kaya'ya atıflarda bulunmasıysa ayrıca mutlu etti beni. Zeki Müren'e de değinerek hem Ahmet Kaya'yı hem Zeki Müren'i sevebilmenin aynı anda mümkün olabileceğini gösterdi. Bundan başka Cem Karaca hayranlığı ise dikkatimi çekmedi değil. Ve bir de unutmadan kitapta ciddi bir İstanbul etkisi olduğunu söylemeliyim.
Tüm ön yargılarınızdan sıyrılarak okursanız daha çok keyif alacağınızı düşünüyorum.
Keyifli okumalar...
Bende hiç tükenmez bir hayat vardı
Kırlara yayılan ilk bahar gibi..
Bu şarkıyı söyleyen Ahmet Kaya sanıldı,yıllarca dedi
Taylan,Deniz’e.
Deniz şaşkın.
Değilmi ki?
????
Bak dedi
Mustafa Kaya
Ay inanmıyorum ya,bu kadar mı benzer…