312 syf.
·
Puan vermedi
·
22 saatte okudu
“Delilerin en delisi.”
Birgün Ömer Naci ile karşılaşıyorlar (Yahya Kemal) Bâb-ı Âli'deki mekanların birinde Cağaloğlu'nda. Böyle bir sohbet arasında soruyor Yahya Kemal: “Ömer Naci Bey, bu İttihat ve Terakki nasıl bir heyettir, nasıl bir taifedir?” Ömer Naci cevap veriyor: “40 türlü mecnûndan mürekkep bir taifedir” diyor. 40 türlü mecnün, yani yarı deli. Yahya
Fedai: Cepheden Sehpaya Yakup Cemil
Fedai: Cepheden Sehpaya Yakup Cemilİlyas Kara · Çatı Kitapları · 200816 okunma
Mustafa Kemal Atatürk (Akl-ı Kemal'den derlemeler)
İstiklal harbinin en kritik gecelerinde bile kitap okuyordu. Vefatından sonra tereke hakimliği tarafından tutulan kayıtlara göre, o sırada kütüphanesinde bulunan, not alarak, işaret koyarak okuduğu kitap sayısı, 7333 adetti.
Sayfa 100
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk (Akl-ı Kemal'den derlemeler)
Sahilde büyümedi, çocukluğunu yaşama fırsatı olmadı, ömrü cephanelerde geçti, dolayısıyla, yüzme bilmiyordu. Taa 54 yaşındayken... Çocuklara rol model olmak için, görsünler özensinler diye, eğitimini aldı, yüzme öğrendi.
Sayfa 100
Mustafa Kemal Atatürk (Akl-ı Kemal'den derlemeler)
Ulusal kalkınma vizyonuna tek bir örnek vereyim... 1937'de açtığı Nazilli Sümerbank Basma Fabrikası'nda, dikkatinizi çekerim, taa 1937'de, işçilere ve Nazilli halkına kadınlı-erkekli balo düzenliyordu, danslar ediliyordu, 2 bin 500 kişinin çalıştığı fabrikada 700 kişilik sinema ve tiyatro salonu vardı, haftada altı gün film gösteriliyordu, Nazilli'nin o günkü nüfusu 12 bin kişiydi, 12 bin kişilik yere 700 kişilik salon açmak, ancak devrimci bakış açısının eseri olabilirdi, işçilerin tiyatro kulübü vardı, müzik grubu vardı, fabrikanın tiyatrosu vardı, fabrikada piyano vardı, piyano... Resim-heykel sergileri düzenleniyordu, spor kulübü vardı, Sümerspor, Türkiye'nin ilk alttan ızgaralı futbol sahası oradaydı, basketbol-voleybol sahası vardı, güreş minderi, boks ringi, tenis kortu vardı, paten pisti vardı, bisiklet parkuru vardı, ameliyathaneli, laboratuvarlı hastanesi vardı, ilkokulu vardı, kadın işçilerin bebişleri için kreş vardı, 1937'de, giyecek kooperatifi, fırını vardı, işçileri şehirden fabrikaya getirip götürmesi için, Gıdı Gıdı adı verilen mini treni vardı, kendi enerjisini kendi üretiyordu, santrali vardı, Nazilli'ye de elektrik veriyordu. Özetle... Cumhuriyet mucizesiydi.
Sayfa 101-102
Kim korkar Hitler'den ..
Hitler Almanyası bu Yahudi kökenli Alman biliminsanlarının Almanya'ya iade edilmesi konusunda Türkiye'ye büyük baskılar yapmıştır, ancak Atatürk Türkiyesi biliminsanlarına verdiği sözü tutmuş, bu profesörleri himaye etmiştir. Arnold Reisman'ın da belirttiği gibi Türkiye bu insanları korumayı kurumsallaştırmıştır.
Sayfa 254 - İnkılap Yayınevi 1. Baskı 2014Kitabı okudu
Resim