Vayyy Vayyy!..Fakat, ihtimal bazı kafalar kesilecektir.
Biz çok kalabalık olan aynı odanın bir köşesinde münakaşayı dinliyorduk. Bu tarzda, müzakerenin istenilen neticeye kavuşmasını beklemek beyhude idi. Bunu anladık. Nihayet, müşterek encümen reisinden söz aldım. Önümdeki sıranın üstüne çıktım. Yüksek sesle şu beyanatta bulundum: "Efendiler" dedim, "hakimiyet ve saltanat, hiç kimse tarafından, hiç kimseye, ilim icabıdır diye, müzakere ile, münakaşa ile verilmez. Hakimiyet, saItanat, kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. Osmanoğulları , zorla Türk milletinin hakimiyet ve saltanatına el koymuşlardı ve bu tasallutlarını altı asırdan beri sürdürmüşlerdi. Şimdi de, Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ederek, hakimiyet ve saltanatını, isyan ederek, kendi eline bilfiil almış bulunuyor. Bu bir emrivakidir. Söz konusu olan , millete saltanatını, hakimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. Mesele, zaten emrivaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, mutlaka olacaktır. Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce uygun olur. Aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. Fakat, ihtimal bazı kafalar kesilecektir. işin ilmi yönüne gelince, hoca efendilerin hiç merak ve endişelerine mahal yoktur. Bu hususta ilmi izahat vereyim" dedim ve uzun uzadıya birtakım izahatta bulundum. Bunun üzerine Ankara mebuslaeıdan Hoca Mustafa Efendi, "Affedersiniz Efendim" dedi, "biz meseleyi başka bakımdan değerlendiriyorduk; izahatınızdan aydınlandık." Mesele, Müşterek Encümen'ce halledilmiştİ.
Sayfa 527 - Kaynak Y., Tasallut: 1.Saldırma, sataşma. Mütecaviz : saldırgan,saldırıcı.Kitabı okudu
“Sultan Vahideddin”, “Vahdettin”, “Sultan Mehmed Han Sâdis”, “Vahid” olarak da bilinir. Abdülmecid ile Çerkes asıllı cariye Gülüstû Kadınefendi'nin oğlu, Osmanlı padişahlarının sonuncusudur. Saltanatın kaldırılması ve vatana ihanetle suçlanması üzerine İstanbul'dan kaçmış, San Remo'da ölmüş, Şam'da gömülmüştür. Mezarı
Sayfa 558 - 36- Sultan VI. Mehmet VahideddinKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal Atatürk'ün okumuş olduğu kitaplardan biri de Cihan Tarihinin Umumi Hatları'dır. Bu eser, Türkiye Cumhuriyeti Maarif Vekâleti tarafından 1927 yılında Devlet Matbaası'nda basılmıştır. Kitabın yazarı Herbert George Wells, şu yargıya varır: "Amerikan yerli halkı Moğol ırkına mensuptur." Birinci cildin 116. sayfasında yer alan söz konusu tüm-ce Atatürk tarafından önemsenmiş ve altı çizilmiştir. Wells, kitabının sayfalarında Kızılderililerin gamalı haç kullandıklarını ve uğur saydıklarını da açıklıyor. Görüldüğü gibi Kızılderililerin "Türk" ya da "Çingene" oldukları savının yanına bir yenisini daha eklememiz gerekiyor!..
Sayfa 77 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
HEP MERDİVENİN İLK BASAMAĞINDA BEKLETİLMİŞ ADAM VECİHİ TİMUROĞLU (...) Ona milletvekilliği vaadedilmiş, ama merdivenin ilk basamağında bekletilmiştir. Cevdet Kerim İncedayı, onun CHP İçindeki yandaşıdır. Ona yardımlar sağlar, Recep Peker'le tanıştırır. Recep Peker, ona güdümlü yazılar yazmasını âdeta telkin eder. Anlattığına göre, ödün
281 syf.
·
Puan vermedi
Çe
Okumak istediğim bir kitaptı okudum. Kitap değil kişi konuşacağım. Hakkında yazılmış ve kendinin yazmış olduğu bir çok şeyi okumuş biri olarak fikirlerinin bugün 'vay be' dedirten bir yanı olmadığı gibi, o yıllarda yaşamış olsaydım da 'vay be' demeyeceğime hakkında her okuduğum şeyde olduğum gibi bir kez daha eminim. Dünya üzerinde ses getirmesinin sebebi bildiğiniz üzere bir çok memlekette devrim yapmaya kalkışmasıdır. Dünya'nın tamamı Türk olmadığı için devrim yapmak, öngörerek düşünmek insanlığa çok farklı bir şeymiş gibi geliyor, oysa biz Türklere çitlek çerez... Ha bir de bahsi geçen insan-ı mahluk öldüğünde, çantasından Mustafa Kemal Atatürk'ün bir resmi çıkmıştır diyor, yorumu size bırakıyor, kitapla kalmanızı diliyorum.
Günlük
GünlükErnesto Che Guevara · Altınpost Yayınları · 201246 okunma
"Recep Peker Hapı Yuttu", "Kazıklı Resmi Tazim" başlıklı yazılardan başka "Hakkınızı Helal Edin Dostlar" başlığıyla Markopaşa'nın birinci sayısında "Şakalar" köşesinde yazılanlar yeniden verilmiş. Bir başka yazı da "Nasıl Girer" başlığını taşıyor. Okuyalım. 1947 yılında yazıldığını düşünerek son
Reklam
Hakkını Arayan Köylü
Mustafa' Kemal Atatürk’ün Sofya’daki Yılları 1914 yılı ilkbaharının 'bir günü, genç bir Osmanlı zabiti Sofya’ nın “şık kafelerinden birinde, Sobranye’deki Türk mebuslardan Zümrezâde Şakir Bey’le birlikte oturuyordu. Mekân, müzik, servis mükemmeldi.Ansızın içeri giren bir köylü şık giyimli müşterilerin arasındaki boş bir masaya yöneldi, kendine
Mustafa Kemal Atatürk/ 'Türk'çe
"Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması, millî hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilin de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır."
Sayfa 2
Resim