“Ben ümidi atiyi güneşin doğduğu tarafta görüyorum. Bütün varlığımızla oralarda çalışmak ve kuvvetlenmek lazım”
Sayfa 90
Reklam
Ermeni Tehciri ve Talat Paşa
Talat Paşa, 1918’de Muhittin Birgen’e: “Biz bir yaşama veya ölme harbine tutuştuk. … Yaşamak hakkımızı tahkim etmek bir vazife idi. Ben bu vazifeyi yaptım. … Bu işte kimsenin mesuliyeti yoktur, bütün mesuliyet bana aittir.”
Sayfa 58
Hüseyin Cahit’in Komünizm rüyası
“O zamanlarda ruhumda taşan hürriyet ve müsavat aşklarıyla komünist, sosyalist olmuştum. Kafası hayale müsaid her genç gibi bu cazip ve sihirli nazariyelerinin uzun zaman meclubu olmuştum”
Sayfa 50
Komitacılık Nedir?
Vatan severliğin en müfridine komitacılık denir! Ve komitacı, vatan davası karşısında her şeyini, hatta canını dahi feda eden; gözünü budaktan sakınmayan, tepeden tırnağa feragat kesilmiş insandır. Memleketinin ve milletinin menfaati gerektirdiği zaman merhamet bilmez, yakmak lazımsa gözünü kırpmadan yakar, yıkmak gerekirse yıkar, kırar, döker! Taş üstünde taş, omuz üstünde kelle bırakmaz!!..
Sayfa 42
“İttihat ve Terakki adeta bir nevi tarikat, mezhep ve iman halinde yaşadı. İttihat ve Terraki’ye ilk girmiş olanlar, ona imanlarını ve ideallerini hiç bir zaman kaybetmediler”.
Sayfa 39
Reklam
259 syf.
·
Puan vermedi
Hatırat ve Seyahatnameleri hem dil hususunda akıcı ve eğlenceli buluyorum, hem de o dönemin ruhunu, atmosferini, toplumun sosyolojisini, dönemin politikasını anlama konusunda çok faydalı olduğunu düşünüyorum . Bu hatırat da aynı şekilde bir izlenim bıraktı bende. Kitabı içerik olarak biraz incelemek gerekir ise: Sovyetlerin ikinci diplomatı
Bir Sovyet Diplomatının Türkiye Anıları
Bir Sovyet Diplomatının Türkiye AnılarıSemyon İvanoviç Aralov · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019187 okunma
Enver Paşa, Anadolu'nun ''yeniden fethi" için sahip olduğu büyük planı­nı, askeri yapıdan siyasi yapıya geçirmiştir. Çünkü Sovyet hükümeti, onu Ana­dolu'ya ve Mustafa Kemal'e meydan okuyan seferinden caydırmış ve vazgeç­miştir. Halk Şuralar Fırkası programını, "Mesa-i"den daha radikal olarak tasar­lamaya
Garp Cephesi'nin İttihatçılar tarafından örgütlendiği açıktır. Ancak önce Milli Mücadele sürecinde İstanbul hükümeti ve işgal kuvvetlerinin kovuşturması nedeniyle, 1926'dan sonra ise yeni kurulan Cumhuriyet'in politikaları nedeniyle, İttihat Terakki, Teşkilatı Mahsusa ve Karakol üyeleri geçmişleri hakkında açıklamalarda bulunmamışlar, hatta çoğu zaman inkar etmişlerdir.
Sayfa 241 - İletişimKitabı okudu
Garp Cephesi'nde Milli Mücadele'nin örgütlenmesini doğrudan üstlenenler, eski Teşkilatı Mahsusa ve Karakol üyeleridir.
Sayfa 224 - İletişimKitabı okudu
Reklam
"Nuh Bey" Karakol tarafından Mustafa Kemal'e verilen kod adıdır.
Sayfa 198 - İletişimKitabı okudu
Karakol, Mustafa Kemal'i başkumandan olarak ordunun veya Milli Mücadele'nin başına geçirmeye karar vermiştir.
Sayfa 190 - İletişimKitabı okudu
Karakol Cemiyeti, Teşkilatı Mahsusa'ya mensup ve İttihatçılardan oluşmuştur. Karakol'u Talat Paşa'ya çok yakın olduğu bilinen "Karalar", Kara Kemal ve Kara Vasıf kurmuş olmasına rağmen, tıpkı Teşkilatı Mahsusa'da olduğu gibi Talat ve Enver'e bağlı kadrolar birlikte çalışmışlardır.
Sayfa 168 - İletişimKitabı okudu
Mustafa Kemal'in Karakol Cemiyeti'yle ilişkisini ve ittifakını sağlayan Rauf Bey'dir. Mustafa Kemal'in Karakol'la temasa geçtiği nokta Rauf Bey'dir.
Sayfa 141 - İletişimKitabı okudu
1908 Haziran'ında Enver dağa çıkarken onu yolcu eden Ali Fethi'dir.
Sayfa 141 - İletişimKitabı okudu
74 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.