“Türk kadını en münevver, en faziletkar ve en ağır kadın olmalıdır. Ağır, sıkletde değil, ahlakda, faziletde ağır ve vakûr bir kadın olmalıdır. Türk kadınının vazifesi, Türkü, zihniyyetiyle, azmiyle muhafazaya müdafa’aya kadir nesiller yetiştirmektir. Milletin menba'ı [kaynağı] hayat-ı ictimainin [toplumsal yaşamın] esası olan kadın, ancak faziletkar olursa vazifesini ifia edebilir. Herhalde kadın çok yüksek olmalıdır. Burada "Fikret" merhumun cümlece malum olan bir sözünü hatırlatırım: ’Elbet sefil olursa kadın alçalır beşer [insan]’”