Mustafa Kemal (1881-1938), ülkesini Batılı bir ulus haline getirmeye çalıştı: Dini yalnızca kişisel bir konu haline getirip İslamiyet'in devletle olan ilgisini kesti. Sufi tarikatlar dağıtıldı ve yeraltına saklandılar; medreseler kapatıldı ve ulemanın resmi eğitimine son verildi.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası Hakkında
Yeni parti, dini fikirlere ve inançlara saygı perdesi altında, "Biz hilafeti tekrar isteriz. Biz yeni kanunlar istemeyiz. Bizce Mecelle yeterlidir. Medreseler, tekkeler, bilgisiz softalar, şeyhler, müritler, biz sizi koruyacağız; bizimle beraber olunuz. Çünkü Mustafa Kemal'in partisi hilafeti kaldırdı. İslamiyete zarar veriyor. Sizi gavur yapacak, size şapka giydirecektir" diye bağırmıyor muydu?
Sayfa 592 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 35. Basım, Aralık 2021, İstanbulKitabı okudu
Reklam
SAİD NURSİ'NİN MEHDİLİK İDDİASI
Nur Risaleleri'nde Hristiyan ve Müslümanların ittifakına (!) Said Nursî tarafından Mehdî (a.s.) de iştirak ettirilmiş ve bu ittifakın programı olan Risale-i Nur'u Mehdî'nin neşir ve tatbik edeceği de iddia edilmiştir: "...sonra gelecek o mübarek zat (Mehdi), Risale-i Nur'u bir programı olarak neşr ve tatbik
Sayfa 442Kitabı okudu
...Atatürk daima ısrarla belirtmiştir ki, tam manasıyla bir Batılı millet olmak Türk milletinin benliğini kaybetmesi değil, o benliği bütün temel değerleriyle ortaya çıkarması ve sonsuz bir gelişme yoluna koyması demektir. Buna göre Batılı millet olmak, rasyonel düşünmek ve hareket etmek, ilim zihniyeti sayesinde sonsuz bir yaratma ve yenileşme
Mustafa Kemal'e göre İslâm dini her şeyden önce akla, mantığa dayanan tabiî bir dindir. onun içindir ki, insanlık için son din olmuştur. ona göre, gerçek İslâmiyet, dine sonradan bulaşmış bâtıl inançlardan, hurâfelerden arınmalıdır.
Sayfa 38 - Kronik Kitap
Hazreti Muhammed'in peygamber olduğundan şüphe edenler şu haritaya baksınlar, Bedir destanı'nı okusunlar, bir avuç insanla mahşer gibi kalabalık ve alabildiğine zengin Kureyş ordusuna karşı kazandığı büyük zafer, fani insanların kârı değildir, Hazreti Muhammed'in peygamberliğinin en kuvvetli delilidir" diyordu. Kur'an-ı Kerim'i tüm incelikleriyle bilirdi. Orijinal Arapçasını defalarca okumuştu. Türkçe ve Fransızca çevirilerini defalarca okumuştu. Tefsir ederdi. Mustafa Kemal'in tarih boyunca tüm devrimcilerden farkı, din'di... İslamiyete, inanç kavramına entelektüel seviyede kafa yormuştu.
Reklam
232 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.