İslamiyet, halife-sultan çevresinde bütün müslümanları toplamayı başaramamıştı. Eğer tarih incelenirse fark edilecektir ki, İslamiyet hiçbir zaman kuvvetli bir bütünleştirici olamamıştır. Muhtemelen bu hareketin arkasındaki gerçek dürtü, Mustafa Kemal'in, İslamiyet'in Osmanlı İmparatorluğunun geriliğinin en önde gelen sebeplerinden biri olduğu yolundaki inancıydı. Bu tutum, sosyal hayatın özde milli; ama, biçimde İslami olması gerektiğine inanan Jön-Türk teorisyeni Ziya Gökalp'in tavrının ötesine geçmişti.
Türkler, İslamiyet'i kabul etmeden önce ve sonra Avrupa'nın içerisine girmişler, saldırılar ve istilalar yapmışlardır. Fakat, saldırıya karşılık olarak da bir saldırının yapılacağını düşünmek gerekir. Karşı saldırı olasılığını düşünmeden ve buna karşı önlem almadan hareket edenlerin sonu, yenilmek ve bozguna uğramaktır; yok olmaktır.
Reklam
Lozan Muahedesinden sonra, İngiltere Avam Kamarası’nda “Türkler’in istiklalini ne için tanıdınız?” diye yükselen itirazlara, Lord Gürzon’un verdiği cevab: “İşte asıl bundan sonraki Türkler bir daha eski satvet ve şevketlerine kavuşamayacaklardır. Zira biz onları maneviyat ve ruh cephelerinden öldürmüş bulunuyoruz.” Yani Mustafa Kemal ve İsmet’in verdikleri karar, Türk Milletini İslâmiyet ve din cihetinden öldürmek kararıdır. Artık bunun üzerine herşey apaçık anlaşılıyor değil mi?..
Türkiye'nin İlk Yılları
🗞Yeni Çağrı Gazetesi’nde bu haftaki köşe yazımda, çoğunluğu Mustafa Kemal Atatürk’ün meclis konuşmalarını içeren Türkiye’nin İlk Yılları kitabına yer verdim. 🔖Kitap Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Mart 1924 günü yaptığı meclis konuşması ile başlarken, 1 Kasım 1938 günü Atatürk adına Başvekil Celal Bayar tarafından okunan meclis konuşması ile son buluyor. 📍Eğitimde, sanatta, kültürde, ekonomide, tarımda, hayvancılıkta, endüstride, sanayileşmede, siyasette, dış politikada, sporda, müzikte, hukuk ve adalette, yargıda, kadınlarımıza verilen kıymette, kısacası demokrasi seviyemizi yükseltecek ve bizi çağdaş uygarlık seviyesinde zirveye taşıyacak tüm konularda Mustafa Kemal Atatürk ne yaptıysa, hepsini meclis konuşmalarında anlatmış ve o konuşmalar da bu kitapta yer alıyor. 📍Bizlere düşen görev de O’nun izinden giderek, bu kitabı öğrenim hayatı boyunca gelecek nesillerimize okutmak ve öğretmektir. 🗞Kitapla ilgili çok daha fazlası, Mustafa Kemal Atatürk’ün İslamiyet ile ilgili düşünceleri, İslam dinine verdiği kıymet, eğitim sistemi ile ilgili izlediği politika ve çok daha fazlası köşemde… 🖇yazımı okumak isterseniz link hemen aşağıdadır; yenicagri.com/turkiyenin-ilk-... egazete.yenicagri.com/basili-gazete-s... Kitapla ve sevgiyle kalın...
‘’Maraş’ın Kayabaşı mahallesinde sakin Bitlis defterdarının haremi Hanım İslamların hun-ı ma sumunun na-hak yere akıtılmasından ve birçok hanmanların söndürülmesinden galeyana gelerek hanesinden açtığı mazgaldan dindaşlarımızı imha etmek için İslam mahallatına saldıran düşmanlara ateş açarak akşama kadar sekiz düşmanı telef muvaffak olduğu ve akşam üzere erkek elbisesiyle ve kemal-i cü’retle muhafaza-ı ırz ve can kaygusu ile silaha sarılmış bulunan mücahidin-i İslamiye sunufuna iltihakla bilfiil müsademata iştirak eylemekte bulunduğu bildirilmiştir.’’ (Mustafa Kemal Paşa’dan, Bitlis deftedarının eşinin kahramanlığını anlatan yazı)
İslamiyet'in ilk parlak devirlerinde mazinin mahsulü olan hastalıklı âdetler bir zaman için kendini göstermeye ve nüfuz etmeye muktedir olamamışsa da, biraz sonra İslam'ın hakikatlerine sarılmaktan, İslamın esaslarına hareketlerini uydurmaktan ziyade mazinin miraslarından olan âdetleri ve inançları dine karıştırmaya başlamışlardır. 20 Mart 1923
Reklam
332 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.