Mobbing Bank Diyor ki;
Birlik, Beraberlik ve Bütünlüğün İradesi Her Silahtan Üstündür İsrail terör örgütü Amerikan emperyalizminin şımarık çocuğudur. Bu şımarıklığın bedelini de yok olarak ödeyecekler. Bunun gerçekleşmesi için ülkemize düşen görev şudur; Bu suç ve özellikle soykırım şebekesinin çıkarına faaliyet gösteren ne kadar şirket varsa hepsinin ticari
22 Aralık'ta Sivas'tan hareket eden Mustafa Kemal Paşa, 24 Aralık'ta Kırşehir'e geldi. 38 yaşındaki Mustafa Kemal öğrenciler, öğretmenler ve yerel bir gençlik derneği ile beraber oldu. Onlarla konuştu, akşam yemeği yedi. Buz gibi hava vardı dışarıda. Valinin evinden çıkınca bir kalabalığın kendisini beklediğini gördü. Topluluk coşkuluydu. Kalabalığa konuşmak istedi. Gençlik yıllarının esin kaynağı olan vatansever Osmanlı şairi Namık Kemal'in çok bilinen dizeleri aklına geldi. Dizeleri okudu: "Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini, Yok imiş kurtaracak bahtı kara maderini (kara bahtlı annesini)." Sözlerine devamla; ulusun yüreğinden başka bir Kemal çıktı dedi ve ekledi: "Vatanın bağrına düşman dayasa da hançerini, Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini." Aslında Namık Kemal'in şiirini ve kendi naziresini Ankara'da okuyacaktı. Ancak Orta Anadolu'nun yoksul bir yayla kasabasında gördüğü coşkulu kalabalık karşısında dayanamamıştı.
Sayfa 258 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal'in 15 Mayıs 1919 günü Sultan Vahdeddin ile yaptığı görüşmede, Vahdeddin'in Mustafa Kemal'e söylediği şu sözler bugüne kadar süren bir tartışmaya neden olmuştur: "Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin!" Vahdeddin'in bu sözlerini duyan Mustafa Kemal de ciddi şekilde şaşırmış ve hayrete düşmüştür. Hatta ilk
Sayfa 219 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Irak Cephesi'nde ise Basra'ya çıkan İngiliz kuvvetleri 22 Ekim 1915 sabahı kuzeyden kuşatıcı şekilde taarruza geçmişti. 51. Türk Tümeni'nin karşı taarruzu karşısında ise geri çekilen İngilizler, Kut'ül-Amâre mevziinde savunmaya karar vermişlerdi. İngiliz kuvvetlerine komuta eden General Townshend hatıra defterine şu cümleyi
Sayfa 79 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Osmanlı İmparatorluğu'nu 1. Dünya Savaşı'na sokan kişilerin başında Enver Paşa'nın geldiği ileri sürülebilir.20 Ortada bir de gerçek vardır: Başta Sadrazam Said Halim Paşa olmak üzere hükümetteki birçok kişi, Osmanlı İmparatorluğu'nun mümkün olduğu kadar tarafsızlığını korumasına gayret göstermişlerdir. Almanya'nın savaşı
Sayfa 30 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Mustafa Kemal Sofya'da iken hiç boş durmamıştır. Gördüğü tehlikenin önlenebilmesi için elinden geleni yapmıştır. Ali Fethi (Okyar) Bey ile fikir alışverişinde bulunur. Ali Fethi'ye şunları söyler: "Sen bu adamları, İttihat ve Terakki yöneticilerini tanıyorsun. Onların safında çalıştın… Aman yaz, behemelâl yaz, acele etmesinler. Harbe girmesinler. Harbin sonunun karanlık olduğunu anlatamasan bile hiç olmazsa beklesinler. Bu harp bizim harbimiz değil… Bu senin İttihat ve Terakki insanları elbette vatansever insanlar. 23 Temmuz 1908'de başarılı bir hareket yapıldı. Padişah indirildi. Doğru ama, hepsi bu kadar. Felaketlere rağmen zafer sarhoşluğundan bir türlü ayılamadılar. Yeni padişah bir gölge bile değil. Hele bu Enver'in sıçrayışı? Böyle bir adam nihayet diktatör olur. Hatta oldu bile. Hem körü körüne bir Alman hayranı. Ordudaki daha niceleri gibi. Bıyıklarını Prusya usulü yukarı büken her adam bugün kendini İmparator Wilhelm görüyor. Enver de öyle. Enver'e bu kadar ön vermeyecektik."
Sayfa 22 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal 1. Dünya Savaşı'nın çıkışını ve Osmanlı İmparatorluğu'nun savaşa girişini Sofya'da izledi. Yarbay Mustafa Kemal "pek yakında" bir dünya savaşının çıkacağını görmüştür. Mustafa Kemal savaşın nedeni olarak iki noktaya dikkat çekmektedir: İngiliz-Alman rekabeti, Sırbistan'ın Avusturya ve Macaristan'ın
Sayfa 14 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İsrail terör örgütü olup devlet olarak kabul edilemez.
🗣️ Savaş Suriye'de Olacak Rusya Suriye'nin hava sahasını israil saldırısına karşı korumuyor. Aynı Rusya Suriye de ki terör yapılarının yok edilmesi için Türkiye Cumhuriyeti'nin Suriye'nin hava sahasını kullanmasına izin vermiyor. Terör yapılarına izin veriyor. İsrail terör örgütü İngiltere ve Amerika'nın şımarık
Atatürk Vahdettin'i Anlatıyor
1917'de Vahdettin veliahtken Almanya İmparatoru Wilhelm'e iadei ziyaret görevi verilince, Enver Paşa yaveri olarak eşlik etmesi için Mustafa Kemal Paşa'yı seçti. Yolculuk öncesi veliahtla tanışmaya giden Mustafa Kemal Paşa, o güne dair izlenimlerini Falih Rıfkı Atay ve Mahmut Soydan'a şöyle anlattı: "Bizi Arap hasırlarıyla örülmüş bir salona soktular. Redingotlu adamlarla dolu odanın eşyası, bir kanepeyle iki koltuktan ibaretti. Odada ayakta dururken çok laubali görünen redingotlu adamların içinde, başka redingotlu peyda oldu. ... İçeri girdi, bizim bulunduğumuz tarafa doğruldu, kanepenin sağ köşesine oturdu. Gözlerini kapadı, derin bir vecde daldı. Neden sonra tekrar gözlerini açtı, bize lütfen iltifat etti: 'Sizinle müşerref oldum, memnunum' dedi. Tekrar gözlerini kapadı. Bu nazik sözlere cevap vermeye hazırlanırken kendinden geçmiş bir kişinin huzurunda bulunduğumu sezdim. Cevap vermek mi, yoksa vermemek mi lâzım geldiğinde tereddüt ettim. Kendisinde bir defa daha konuşmaya takat bulunmadığını anladım, beklemeyi tercih ettim. Biraz sonra gözlerini açtı: 'Seyahat edeceğiz değil mi?' dedi. 'Eveť dedim. İtiraf edeyim ki, bir mecnunla karşı karşıya bulunduğumu derhal hissetmiş, fakat mantıklı bir konuşmaya girişmekten kendimi men etmiştim. Hemen ayağa kalkıp dedim ki: 'Efendi Hazretleri, beraber seyahat edeceğiz. Seyahat iki gün sonra. Cumartesi akşamı Garda hazır bulunacaksınız, oradan hareket edeceğiz.' Veda ettik ve çıktık. Naci Bey ile aramızda şöyle bir konuşma oldu: 'Bu zavallı yarın padişah olacak, kendisinden ne beklenir? Hiç!"
- 31 Mart Vakası Gericilerin İsyanı..
24 Temmuz 1908 Hürriyet Devrimi sonrası İstanbul’da Meşrutiyeti tekrar kaldırmaya çalışan 2. Abdülhamid'e bağlı gerici ayaklanmayı bastırmak üzere 15 Nisan 1909'da Selanik'ten yola çıkan Hareket Ordusu Komutanı Hüseyin Hüsnü Paşa ve Kurmay Başkanı Yüzbaşı Mustafa Kemal..
Reklam
...Atatürk daima ısrarla belirtmiştir ki, tam manasıyla bir Batılı millet olmak Türk milletinin benliğini kaybetmesi değil, o benliği bütün temel değerleriyle ortaya çıkarması ve sonsuz bir gelişme yoluna koyması demektir. Buna göre Batılı millet olmak, rasyonel düşünmek ve hareket etmek, ilim zihniyeti sayesinde sonsuz bir yaratma ve yenileşme
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Çanakkale Destanı
Ruşen Eşref Ünaydın'ın intizamlı aktarımları sayesinde birinci elden ulaşabildiğimiz, Çanakkale'de savaşanlarla yapmış olduğu önemli röportaj derlemesidir. Ayrıca Mustafa Kemal'i basına ilk tanıtan önemli bir gazetecidir kendisi. Kitapta Mustafa Kemal'e önemli bir yer verilmiş ve Ünaydın hayranlığını ortaya koymaktan geri durmamıştır. Zira Mustafa Kemal'in anlattıklarını, yaptıklarını bu kitaptan okurken, o 1918 yılından, cumhurbaşkanı edasıyla hareket ettiğini fark etmek çok güç olmasa gerek. Direkt onun ağzından çıkan cümleleri okumak, yıllar öncesinden onunla sohbet etmek gibi hoş bir emâre bırakmıştır. Şanlı Türk askerlerimizin söylediklerinden daha da iyi anlıyoruz ki Türk askeri, yüceltilmeyi en hak eden milletimizin fertlerindendir. Onlar vatanımızı koruyup kolladıkça biz idrak edeceğiz ki bu vatan, koltukta oturarak kazanılmamıştır; cephede, kanlı süngülerle kazanılmıştır. Bu yüzdendir ki kahramanlarımızın bizden beklediği şey, bu destanların önemini kavrayıp o ruhla hareket edebilmek ve o ruhun kazanımlarını nesillerce aktarabilmek. Ruhları şâd olsun.
Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla Mülakat
Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal ve Çanakkale'de Savaşanlarla MülakatRuşen Eşref Ünaydın · İstek Yayınevi · 201760 okunma
Mustafa Kemal ve İttihatçılık
Mustafa Kemal, Cemiyetin fikirlerine bağlı bir İttihatçı olmasına rağmen dava arkadaşlarıyla yöntem, usul, program ve uygulama konularında aynı zeminde buluşamadı. Cemiyete katıldığı andan itibaren programsızlıktan yakınırken lidersiz bir hareket olmayacağını sürekli vurguladı. Suriye'den Selanik'e geç gelişi ve Cemiyete sonradan katılması fikirlerine taraftar bulamamasının gerçek nedeniydi. Asıl kırılma noktasını Eylül 1909'daki kongrede askerin siyasetten ayrılması isteğiyle yaşadı. Haklı olduğu kısa zaman sonra ortaya çıkmasına rağmen bu fikirlerini ancak Cumhuriyet'in ilanını müteakip Fevzi Çakmak ile birlikte uygulama fırsatı bulacaktı.
Sayfa 195 - Kronik Kitap
·
Puan vermedi
"Çankaya" İncelemesi: Türkiye'nin Ruhunu Aydınlatan Bir Eser
Falih Rıfkı Atay'ın kaleminden çıkan "Çankaya", Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarını mercek altına alan, büyüleyici bir eserdir. Atay, kalemini Türk edebiyatının zirvesine taşımış bir yazar olarak, bu kitapta sadece tarihi bir anlatı sunmaktan öteye geçerek, Türkiye'nin ruhunu ve toplumsal dokusunu derinlemesine
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20233,791 okunma
"Bir gün yabancı bir romancı ve tarih yazarı Atatürk'e bütün isteklerine ulaşma başarısının sırrını sormuştu: - Durur, durur, dinlerim, dedi. Sonra tekrarladı: - Durur, durur, dinlerim. Ve sustu. Sakarya Zaferi tacını giyinceye kadar durup durup dinleyecekti: - Ben herhangi bir işe giriştiğim zaman karşımdakinin ne yapabileceğini ve en kötü ihtimalleri düşünürüm. Ona göre tedbirlerimi alarak hareket ederim."
585 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.