Mustafa Kemal, 1905 yılında Şam'dan Selanik'e giderken arkadaşlarıyla yaptığı bir toplantıda söylediği bu sözler; İnsanın özgürlük alanlarını kısıtlayan en önemli öğe, ilk çağlardan itibaren, doğa güçlerine duyulan korkuları kutsallaştırmalarıdır: "İlkel insan kümelerinde, ata korkusu ve nihayet, büyük kabile ve kavimlerde ata korkusu yerine geçen Allah korkusu, insanların kafalarında sayısız yasaklar yaratmıştır. Yasaklar ve hurafeler üzerine kurulan birçok âdetler ve gelenekler insanları düşünce ve harekette çok bağlamıştır. O kadar ki, kişisel düşünce ve hareket özgürlüğü gibi bir hak kavramı bilinememiştir."
Yürüyelim arkadaşlar Başta padişah olmak üzere, vatanı satan hainlerle dolu İstanbul' da artık bir dakika bile durulamazdı. Anadolu' ya, ana sütü gibi ak, ana sütü gibi temiz vatan toprağına geçip kurtuluş ve kuruluş ateşini oradan yakmak gerekirdi. Öyle de yaptı... Yanında mangal yürekli yirmiüç dev adam olduğu halde Anadolu' ya hareket
Reklam
15 Mayıs 1919 günü Atatürk, kendisini Samsun'a götürecek olan Bandırma vapurunun kaptanı İsmail Hakkı Bey'i makamına çağırır yolculuk hakkında bilgi alır ve ertesi gün öğle üzeri hareket edeceklerini bildirir. Yolculuk günü vapur, Sirkeci garı açıklarında İngilizler tarafından aranmaya ve kontrole tabi tutulur. Mustafa Kemal, Beşiktaş iskelesinden motor ile Kızkulesi açıklarında vapura biner. Vapur hareket etmeden önce Rauf Bey Mustafa Kemal'e: "Yola çıkmayın, işgal kuvvetlerine mensup bir torpido tarafından takip edileceksiniz ve vapur batırılacak." der fakat Atatürk, yolculuğun planlandığı gibi süreceğini söyler...
176 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 5 days
Bu küllerinden dirilen bi milletin hikayesi
Atatürk'ün hayatı boyunca yanında durmuş tüm aksiyonlara ve gelişmelere doğrudan tanıklık etmiş ve bizzat Cemal Paşa ile koordineli hareket ederek Osmanlı Devletinin son döneminde ve yeni genç Cumhuriyete tanıklık edip ona hizmet eden bir adam, Falih Rıfkı Atay... Ve onun yaşadıklarını gördüklerini duyduklarını ve bildiklerini çok özel nüktelerle
Zeytindağı
ZeytindağıFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 201810k okunma
Mümkün olduğu kadar kendilerini öğüt vererek yola getirmeye ve saygılı olmaya çalışmayı, bunu başaramadığım takdirde, kamuoyunda daha çok açıklık kazanacak olan saldırgan faaliyet ve hareketlerinin gereğini yapmayı tercih ediyordum. Bu düşünceyle Ankara'da bulunan Ethem ve Reşit Beyler ve bazı kişileri yanıma alarak Eskişehir'e gitmeye ve orada İsmet Paşa ile de buluşarak yüz yüze konuşmaya ve anlaşmaya karar verdim. Ethem Bey'in bu yolculukta bana eşlik etmekten kaçınacağını tahmin ediyordum. Oysa, Ethem Bey'i alıp birlikte götürmek bence pek gerekliydi. Bunun için, istesin ya da istemesin, Ethem Bey'i de beraber götürmek veya ısrar etmesi durumunda ona göre davranmak üzere gereken önlemlerin alınmasını da emretmiştim. Gerçekten ertesi gün Ethem Bey hasta olduğunu söyleyerek bizimle beraber yolculuk edemeyeceğini bildirdi. (...)Israr ettim. Sonunda 3Aralık 1920 akşamı özel bir trenle Eskişehir'e hareket ettik.
Sayfa 355Kitabı okudu
609 öğeden 381 ile 390 arasındakiler gösteriliyor.