Mustafa Kemal (yarbay) işte o meşhur sözü ;
«- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» *** Mustafa Kemal o dakikaları hatıratında ancak birkaç söz, fakat derin bir duygululukla belirtir: «- Düşününüz, işte bu bir andı…» Evet karar anı gelmiştir. Karaya çıkan düşman, 8 taburdan faz-lardır. Arkadan 57. Alay yetişir. Gerçi Mustafa Kemal'in kuvveti düşmana bakarak zayıftır. Ama derhal süngü taktırır. Hücum emrini verir. Sabah saat 10.00. Çanakkale'de artık süngüler konuşmaya başlamıştır. Ve bu konuşma, sonuna kadar devam edecektir. İşte Mustafa Kemal'in bu kararını verdiği ve süngü hücumunu başlattığı yere, simdi «Kemal Yeri» denilir. Ve orada mütevazi bir mermer sütun üzerinde bu sözler yazılıdır. Sağdan soldan diğer kuvvetler de yetişir. Mustafa Kemal, Conkbayırı'ndan harekâtı idareye başlar. Bu harekâtı anlatırken onun sözleri şunlardır: «- Herkes öldürmek ve ölmek için düşmana atılmıştı… Zaten bu, verilmiş bir emirdir: «- Size ben, taarruz emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum; biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde, yerimizi başka kuvvetler ve başka kumandanlar alabilir…» Öyle de oldu. 57. Alaya gelince? Ondan bu kubbede bâki kalan, bir son «Allah, Allah!» sedasıdır. Çünkü bu muharebede, 57. Alay, tamamen eridi…
Sayfa 235Kitabı okudu
Milletlerin kaderine yön veren insanlar ve olaylar vardır. Türkler; "Anadolu Coğrafyasını" Hoca Ahmet Yesevi ile tanımış; kefenlik beyaz elbise giyip şehit olmayı göze alan Alparslan'la "Vatan" kılmış; Dünyayı bir padişaha az, iki padişaha çok gören Yavuz Sultan Selim'in, Çaldıran Savaşı öncesinde gördüğü gevşekliğe karşı "karısı ile oturmak isteyenler kalsın, merd olanlar beni takip etsin" diyerek tek başına atını sürmesi, Sina çölünü geçerken yayan yürümemesini söyleyenlere karşı "önde Resulullah yürürken, ben ata binmem" diye cevap vermesi Hilafetin kapısını almış; Kanuni Sultan Süleyman'ın çevresinin tesirinde kalıp, Şehzade Mustafa'yı katli ile de İmparatorluk duraklama dönemine girmiştir. Padişahın, Yeniçeri ocağını ip cambazlarını kabulü ile ordu bozulmuş. Abdülhamit Han'ın politik manevraları ile Avrupa 30 sene kendi problemleri ile uğraştırılmış. Mustafa Kemal'in "ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir..." sözü ile yeni bir devletin temelleri atılmış.
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Mustafa Kemal, “ Muasır medeniyete yetişeceğiz!” dediği zaman, biz bu söze inanıyorduk. Şimdi aynı sözü söyleyen politikacılara gülünüyor, gülenler haklıdır. Çünkü emperyalistin kucağında çağdaş uygarlık düzeyinde olunamayacağını gençlerimizin çoğu biliyor artık.
Sayfa 593 - Nesin YayıneviKitabı okudu
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Zihin dünyasında kalın çizgilerle iz bırakan kitapların başında Beyaz Zambaklar Ülkesinde geliyordu. Rus yazar Grigory Petrov tarafından yazılmıştı. 1800'lerde perişan durumda olan "bataklıklar ülkesi" Finlandiya'nın bir avuç yurtsever aydın tarafından nasıl "beyaz zambaklar ülkesi"ne dönüştürüldüğünü anlatıyordu. Ekonomik, siyasi, kültürel devrim örneğiydi. Bilime ve ulus devlete dayalı topyekün kalkınma modeliydi. Türk devrimiyle birebir örtüşüyordu. Mustafa Kemal'i heyecanlandıran, işte bu benzeşmeydi. Bu kitaptan bazı alıntılar kullandı. "Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur" sözü, Beyaz Zambaklar Ülkesinde'ndi. Çok şaşırtıcı bazı tesadüfler de vardı. Beyaz Zambaklar Ülkesinde Beyaz Zambaklar Ülkesinde'nin baş kahramanı Johan Snelman 1881'de, Mustafa Kemal'in doğduğu yıl ölmüştü. Ve kitap, cumhuriyetimizin doğduğu yıl 1923'te yazılmıştı. Mustafa Kemal tarafından askeri okul müfredatına eklendi. 70'li yıllara kadar Türkiye'de en çok satan yabancı kitaptı.
Sayfa 286Kitabı okudu
Mevlid Kandiliniz Mübarek Olsun
Mefhar - i Mevcudât, Hazret-i Fahr-i Alem Muhammed Mustafâ râ Salevât Allâh adın zikredelim evvela Vacib oldu cümle işte her kula Allâh adın her kim ol evvel anâ Her işi âsan eder Allâh anâ
Kurtuluş Savaşı sonrası bambaşka bir dönemdi. Alabildiğine yoksulduk ama sonsuzcasına umutluyduk. Mustafa Kemal, "Muasır medeniyete yetişeceğiz!" dediği zaman, biz bu söze inanıyorduk. Şimdi aynı sözü söyleyen politikacılara gülünüyor, gülenler haklıdır. Çünkü emperyalistin kucağında çağdaş uygarlık düzeyinde olunamayacağını gençlerimizin çoğu biliyor artık.
Sayfa 593Kitabı okudu
Reklam
Bunlar hanidir 'Atatürkçü' geçiniyorlar ya, Allah sizi inandırsın, Mustafa Kemal'in bir tek sözü, bir tek ilkesi üzerinde bile doğru dürüst düşünmemiş, neyi nasıl ele alacağını uygulayacaklarına kafa yormamışlardır.
Sayfa 157 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Rönesansımız
Mustafa Kemal'in büyük projesi, Osmanlı'nın kuruluşundaki 13. yüzyıl felsefesini tekrar canlandırmak ve özellikle Yavuz Selim'den sonra Araplaşmış olan Osmanlı uygarlığını yeniden Anadolulu kılmaktır. Büyük bir asker olduğu kadar, önemli bir kültür adamı olan bu dahinin ele aldığı kültür dönüşümü ve "Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli kültürdür” sözü, bizim Rönesansımız, yani yeniden doğuşumuz olarak algılanmalı. Mustafa Kemal ne Batı taklitçisidir ne de Doğu mistiği. O, Türkiye Cumhuriyeti'ni kendi toplumsal özü, yani Anadolu kültürü üzerinde yeniden inşa etmeye çalışmış bir devrimcidir.
Sayfa 93 - Doğan KitapKitabı okudu
Millet sevgilisini kaybetti...
Mustafa Kemal'in ölümünden sonra ,Fevzi Çakmak'ın Cumhurbaşkanı seçileceğinden korkuyorduk.İsmet Paşa seçilince rahatladık.Annem radyoda haberi dinledikten sonra ,"artık bu millet sevgilisini kaybetti, kocasıyla uslu uslu oturması gerekecek bundan böyle "dedi.Sefika bunu bir espiri yaparcasına değil,ağlayarak söylemişti.Çok daha sonraları Lord Kinross'un Atatürk kitabının ilk sayfalarda yer aldı annemin bu sözü.
Sayfa 166 - Yapı Kredi yayınları
Cumhuriyet'in ünlü Adliye Vekili Mahmut Esat Bozkurt'un diline peleseng ettiği ve yeri geldikçe tekrarladığı bir sözü nakledilir: "Mümkün olsa şu iki kişi aleyhinde konuşanların dillerini kestirirdim: Biri Talat Paşa, diğeri de Mustafa Kemal Paşa!"
297 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.