"Bu memlekette niçin emeğin değeri, sabrın meyvesi, hasbi çalışmanın semeresi alınmıyor? Bu memleket kendi kozasini örenlere niçin hiç kıymet vermiyor? Hadi bunlar bir yana, ben bir yana, yahu insan kitap kiymeti bilir. Kitaba önem vermeyen toplum nasil ayakta kalir, nasil yaşar?
Hiç kimse dışarıdan görüldüğü gibi değildir ve bir insanı tanımak yıllar alır. Hatta uzun zamandır tanıdığınız, dost olduğunuz biri, bir an gelir, öyle bir iş yapar, öyle bir söz söyler ki; parmağınız ağzınızda kalır ve "Vay be, ben bu adamı tanıyamamışım demek ki" dersiniz.
Eğilip kediyi kucağına aldı, açık balkon kapısından dışarı çıktı. Yıldızlar tümden yere inmişti sanki, ağaç dalları etrafında ateş böcekleri parıldıyordu.
En'am suresi otuz ikinci âyette buyuruluyor ki:
"Dünya malı sadece oyun ve oyalanmadan ibarettir. Âhiret yurdu sakınanlar için daha hayırlıdır." Bu hüküm Ankebut suresi altmış dördüncü âyette şöyle geçmektedir:
"Bu dünya hayatı sadece oyun ve oyalanmaktır. Asıl hayat âhiret yurdundaki hayattır. Keşke bilseler."