Birinci aşamada kim var: Sezai Karakoç, İsmet Özel, Necip Fazıl, Bediüzzaman, Cemil Meriç, Mustafa Kutlu, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Ahmet Hamdi, Garaudy, Aliya var. Birinci aşamadaki yazarlar aşağı yukarı bunlar. Aliya ve Garaudy'nin kitapları hariç bütün kitaplar Türkçenin şaheserleri. Talebeler bu listeyi okuduklarında, hem Türkçeyi düzgün kullanmayı öğrenecekler, dilin ve düşüncenin zevkini tadacaklar hem de dert sahibi olmak nasıl bir şeydir, dert nedir onu görecekler.
153 syf.
·
Not rated
·
Read in 4 hours
Klasik bir Mustafa kutlu kitabı desek yanlış olmaz sanırım. Anadolu hayatını, Anadolu köylüsünün yaşamını bu dönemde ondan daha iyi anlatan yok bence... Yine diğer kitapları gibi tek oturuşta bitecek türden bir akışkanlığı olan bir kitap. Özellikle Nezaket ile ilgili olan kısımlar gerçekten çok ince ve güzeldi. Sonu biraz karışık bitse de kafanızı rahatlatmak için okuyabileceğiniz tipik bir Mustafa kutlu kitabı... Okumanızı öneririm...
Sıradışı Bir Ödül Töreni
Sıradışı Bir Ödül TöreniMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20131,249 okunma
Reklam
Lakin ben neredeyim? Zamanın neresinde? Hangi sarmaşıklar sarıp sarmaladı beni? Böcek sesleri dediğin, gecenin geç vakitlerinde kitapları yiyip duran kitap kurtları mı? Ben miyim?
Kitaplar öylece sıralanmış, üzerlerine biriken tozları taşıyıp duruyorlardı. (...) Bu kitapları kimler yazmıştı, kimler ciltlemişti? Nasıl, nereden, ne zaman buraya gelmişler, bu dolaba girmişlerdi? Niçin bu kadar yalnız kalmışlardı. Ve ne kadar çoktular.
Sayfa 98
164 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Özgün fikirlerimiz olmasa da çok konuşuyor, az iş yapıyoruz.
Mustafa Kutlu'nun samimi kaleminden hep memleket meseleleri dökülüyor. Bu kitabıyla Ömer Faruk'un yurt dışındaki eğitim ve çalışma sürecinden sonra döndüğünde karşılaştığı, özüne yabancılaşmış memleketin ruh halini aktarıyor. Dönüş sonrası ne yapacağına karar vermek için eski tanıdıklarını dolaşmaya başlar. Ne dostlar eskisi gibidir, ne de İstanbul eski İstanbul'dur. Bulduğu, unutulan manevi değerler, maddiyat ve çıkar üzerine kurulu sistemler, özgünlük çabası olmayan taklit hayatlardır. Manevi ve insani değerlere karşı dertsizlik başlamıştır. Kitapta geçen şu cümle anlatmak istediği herşeyin özeti gibidir. Milleti, insanlığı alakadar eden "büyük meseleler" artık fertleri harekete geçirmiyor. (s.108) Ruh sancıyınca, beden ses verirmiş. Ömer'in ne yapacağına karar verme aşamaşında, yaşadığı her huzursuzlukta bacağı da tepki olarak tıklamakta, rahatsızlık vermektedir. En sonunda tüm kariyerini bırakıp, bu düzene teslim olmamaya karar verip, yapacağı işi bulduğunda bacağındaki huzursuzlukta geçer. Konusu, samimi ve akıcı dili, ana başlığı bilsekte aklımıza gelemeyebilecek detaylara değinmesi, yazarın bu kitabını da diğer kitapları gibi okumaya değer kılıyor.
Huzursuz Bacak
Huzursuz BacakMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 20113,109 okunma
158 syf.
·
Not rated
·
Read in 3 days
Selam arkadaşlar Bir Mustafa hoca kitabı ile geldim kendisinden ikinci kitap. Kitapları kısa da olsa dolu dolu bittikten sonra üzerinde çokça düşündüm. Kitap kendini bulma çabası içinde olan Arif Bedir'in hikayesini anlatıyor. Doğru yolu bulmak ve hayatını gördüğü eğitime layık yaşamak isteyen bir insan olan Bedir bütün bu çabalara rağmen gelebileceğimiz en son makamın musalla taşı olduğunu hatırlatıyor bize . Böyle söyleyince bir ürperti yayılıyor insanın içine tabi ki ama musallaya gelene kadar bu hayatta yaptığımız yanlışları hataları fark etmiyoruz. Hep daha lüks yaşam içerisinde olma çabasında ilerliyoruz. Ta ki musallaya gelene kadar. İşte kitap bize tam bu noktayı anlatıyor Bedir'in hikayesi ile kendimizi sorgulatıyor. İçerisinde her açıdan kendinizi bulacağınız bir kitap.Mutlaka okumalısınız
Hesap Günü
Hesap GünüMustafa Kutlu · Dergah Yayınları · 20151,732 okunma
Reklam
124 syf.
5/10 puan verdi
Puanım: 5/10 Daha önceden öykü kitapları okumuştum, beğenmiştim ama bu kitabı çok beğenemedim. Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Yazarın kalemi şu zamana kadar okuduğum diğer yazarlara göre farklıydı. Hikayelerin ne bir başı ne de bir sonu vardı ve ben bu tarz yazımlardan hoşlanmadığım için içime sinmedi. Hikayeye aniden yeni karakterler girmesi ve okuyucunun onları hiç tanimamasından dolayı karakterlere hakim olmak zor oldu. Olaylar çok bölük bölüktü. Kitapta hep bir dava vardı. Yani karakterler arasında hep dava geçiyor ve bu da çok iyi bir nokta değildi bence. Bir de kitabın basımıyla mi ilgili yoksa farklı bir şey mi bilmiyorum ama kitapta çok fazla yazım hatası vardı ve çok bariz yanlışlar olduğu için okurken hiç hoş olmuyordu. Genele olarak severek okuduğum bir kitap olmadı. Ama yazara tekrardan şans verip okumak istiyorum. Belki yazarın başka bir kitabını, başka tarz bir kitabını daha çok severim.
Ya Tahammül Ya Sefer
Ya Tahammül Ya SeferMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 201313.2k okunma
Her şey yerli yerinde. Güzel. Lakin ben nerdeyim? Zamanın neresinde? Hangi sarmaşıklar sarıp sarmaladı beni? Böcek sesleri dediğin, gecenin geç vakitlerinde tıkır tıkır kitapları yiyip duran kitap kurtları mı? Ben miyim?
En küçük ilimizde bile üniversite var, övünelim, lakin bakın bakalım o ilde kitapçı var mı, var elbette var, ne satıyor peki, kırtasiye-oyuncak- test kitapları-spor malzemesi.
858 öğeden 561 ile 570 arasındakiler gösteriliyor.