Karac'oğlan der ki derdim deşmeğe
Arzuhal yazdırdım yâre göçmeğe
Aman deyip kapısına düşmeğe
Dertli yüreğimi dağlar gezerim
Ağırdır kalkmıyor yükümün tayı
Demirdir çekilmez feleğin yayı
Aradım cihanı nazlı yâr deyi
İl içinde olan sözden usandım
Karac'oğlan söyle kaşı karadan
Hicab perdesini kaldır aradan
Seni beni bir Mevlâdır yaradan
Büyüklenme hey kız güzelim deyi
Sayfa 126
Mısr'a sultan olsam istemem kalan
Dost ağlayıp düşman güldükten geri
Sayfa 121
90.
Hakk'ın kandilinde gizli sır idim
Anamın beline indirdin beni
Ak mürekkep idim kızıl kan ettin
Türlü irenglere yandırdın beni
Anamın karnında ben neler gördüm
Yedi derya geçtim ummana daldım Dokuz aylık yoldan sefere geldim
Bir kapısız hana indirdin beni
Ben de bildim şu dünyaya geldiğim Tuzlandım da çaputlara belendim
Bir zaman
Durmaz deli gönül gamını atar
Eski dert üstüne çok dertler katar
Cümle kuş birikmiş dil verip öter
Kuşları ciğer deler bahar kelli
Sayfa 112
Kısmatın var ise gelir Yemen'den
Kısmatın yoğ ise ne gelir elden
Hüccettim kadıdan beratım senden
Hiç yazılan yazı karalanır mı
Sayfa 99
Karac’oğlan der ki konup göçmedim
Ak göğsünün düğmelerin açmadım
Fırsat elde iken alıp kaçmadım
Öldürmeli beni döğmeli değil
Sayfa 96
Hey efendi, izin ver de gideyim,
Arkam sıra ah çekip de ağlar var.
Bir muradım nazlı yâre kavuşmak,
Ara yerde yıkılası dağlar var.
"Nice sultanları tahttan indirdi
Nicesinin gül benzini soldurdu
Niceleri, gelmez yola geldirdi
Bir ayrılık, bir yoksulluk, bir ölüm"
Dergah Yayınları