Bir zamanlar diyordum ki: Bu Türk'tür, bu Bulgar'dır ve bu Yunan'dır. Artık insanlara bakıp şöyle demekteyim: Bu iyi adamdır, şu kötü. ister Bulgar ister Rum ister Türk olsun! Hepsi bir benim için.
Tarih tekerrürden ibarettir derler. Yazarın bu kitabıyla ne kadar doğru ve anlamlı bir söz olduğunu kanıtlayan bir eser olmuş. Geçmişten bugümüze" bu güzelim gök kubbe altında sadece isimler değişir olaylar hep ceryan edermiş." diyor İskender Pala. Özellkle muhafazakar kesimden olması sebebiyle yaptığı özeleştiri çok beğendim. Cultura denen şey herkesin ortak değeridir. Bu değeri hep birlikte büyütür ve yaşatırsak o derece güçlü bir millet ve güçlü bir ülke olacağız. Özellkle coğrafyamızda yaşamış antik toplumlardan habersiz ve ilgisiz olduğumu itiraf etmeliyim tarihi çok sevmeme rağmen. Lidya ülkesine olan ilgim arttı. Kitabın lidyalılara ait olan eserleri resimlerini içermesi ayrıca güzellik katmış Pala'nın kitabına. Altın her zaman her yerde ne kadar değerli maden olduğundan bahşediyor. Kitapta anlatılan balıkçı hikayesi çok güzeldi. Kısacası Yıllar yüzyıllar geçsede inanç,aşk,güç,siyaset ve ihanet buna benzer kavram şekil değiştirerek insan oğlunun kaderini etkiliyor ve her insanda farklı bir anlam kazanıyor.
“Yılbaşının da sence hiçbir hususiyeti yok mudur?” diye sordum.
“Hayır” dedi, “ senenin diğer günlerinden ne farkı var sanki? Tabiat onu herhangi bir şekilde ayırmış mı? Ömrümüzden bir sene geçtiğini göstermesi bile o kadar mühim değil; çünkü ömrümüzü senelere ayırmak da insanların uydurması… İnsan ömrü doğumdan ölüme uzanan tek bir yoldan ibarettir ve bunun üzerinde yapılan her türlü taksimat sunidir…”
Sabahattin Ali -Kürk Mantolu Madonna - syf:108