Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim.
Sayfa 122 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Hayatımın en dolu, en manalı zannettiğin bir devresi birdenbire boşalmış, bütün manasını kaybetmişti. En tatlı emellerinin tahakkukunu gördüğü bir rüyadan acı hakikate uyanan bir insan gibi içim çekiliyordu. Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim.
Sayfa 122Kitabı okudu
Reklam
Nasıl hissettim!Emindim.İçimde kanat vardı.Emindim.Sarartıcı bir keder içinde,ağır ağır caddeye çıktım.Yanımdan geçen gözlere,yalnız gözlere bakıyordum.Dünyanın en çirkin,fakat en doğru kadınına rastlasam,onu derhal sevebilirdim,caddenin ortasında ayaklarına kapanabilirdim.İçimde yalan nefreti köpürüyordu.O kadar...müteessirdim ki...
Sayfa 149Kitabı okudu
“Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. Sadece müteessirdim. ‘Bunun böyle olması lazımdı’ diyordum. Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti.”
''Ona hakikaten dargın değildim; asla kızmıyordum. sadece müteessirdim. 'Bunun böyle olması lazımdı' diyordum. Demek ki beni bir türlü sevemiyordu. Hakkı vardı. Beni hayatımda hiç, hiç kimse sevmemişti.''
Mustafa Kemal Atatürk
Vahdettin'in yanına girdim. Ne nazik, ne takdirkâr bir padişah;henüz ayakta iken Alman generalleri karşısında kusa bir nutuk söyledi. Bu sefer gözleri açıktı: "Çok takdir ve emniyet ettiğim bir kumandan" diye ve bu sözleri ile beni tanıtıyordu. Oturduk, dedi ki; "Sizi Suriye'ye kumandan tayin ettim. Oradaki vaziyetler ehemmiyet kesbetmiş;oraya gitmeniz lazımdır. Sizden talebim şudur: O tarafları düşman eline geçirmeyeceksiniz!' İradesini tebliğ ettikten sonra Alman generallerine baktı:"Bu kumandan dediklerimi yapabilir." dedi. Zahir görünüşte ne büyük teveccühe mazhar olmuştum. Benim yerimde bir ahmak olsaydı, ne kadar sevinecekti. Ben ise bir entrikacı karşısında bulunduğumdan ne kadar müteessirdim.Fakat muhatabımın bu zenin üzerinde münakaşa etmeye değeri olmadığını artık kabul etmiştim. Sadece müsaade alıp evvelce terkettiğim salona geldim. Orada Enver Paşa'nın çok mütebessim çehresi karşıma çıktı. "Bravo, tebrik ederim, muvaffak oldunuz!" Dedim ve ciddi bir tavırla ilave ettim: " Azizim hiç olmazsa biraz esaslı tedbirler üzerinde konuşalım. Benim bildiğime ve anladığıma göre artık Suriye'de ordu, kuvvet, vaziyet isimden ibarettir. Beni oraya göndermekle güzel bir intikam alıyorsunuz;sonra görenek dışı bir şey yaptınız...Bizzat padişaha bana emir verdirdiniz!"
Sayfa 59 - Vahdettin, Enver Paşa, SuriyeKitabı okudu
Reklam
Geri166
669 öğeden 661 ile 669 arasındakiler gösteriliyor.