Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
"Yolun zorlu, mücadelen meşakkatli olacak. Buna rağmen sen ilerlemek için elinden gelen her şeyi mütemadiyen yapacaksın. Yolculuğu seveceksin. Bu sevgi içindeki ateş olacak. Böylece bu yakıt seni yol boyunca götürecek. Lakin bazen karşına aşılmaz denilen dağlar çıkacak. Sen diyeceksin ki ben bu dağları aşarım. Onlar seninle alay edecekler. Küçük görecekler. Sen nesin ki ne olabileceksin diyecekler. Sen buna rağmen yılmayacaksın. Üzüleceksin. Kızacaksın. Fakat onlara kendini ispat etmeye çalışmayacaksın. Sen sadece "her şeyi iyi etmek için" çalışmayı sürdüreceksin. Görenler görecek. Seninle olanlar olacak. Sen yine de sevgini içinde taşıyacaksın. Bu sevgi sana yol göstermeye devam edecek. Tüm acı ve üzüntülerine rağmen seni güçlü kılacak. Bir gün gelecek ki geriye dönüp baktığında en güzel günlerin o zorlu mücadele günlerin olmuş olacak. Çünkü yolu değerli kılanın uğrunda ilerlenen olduğunu sen bileceksin. Bunu hep hatırlayacaksın, ona göre yaşayacaksın." (Jack Brighty'den)
Kazanırken neyi kaybettin?
Yalnızca, ilerdeki bir hedef için yaşamak, sığ bir şeydir. Yaşamı dağın tepesi değil, eğimleri ayakta tutar. Her şeyin büyüdüğü yerdir burası. Zen ve Motosiklet Bakım Sanatı, Robert M. Pirsig Sosyal medya paylaşımlarında denk geldiğim bir şaka var: Antik felsefe “Ben kimim?” sorusuyla başladı, insanların yaygın kişilik sorunu yaşadığı
Reklam
alıntıda anlatılan konu ile ilgili türk tarih kurumunun yaptığı kısa film ile alakalı bir iki şey söylemek için bu gönderiyi alıntılıyorum.. (ilgili video; youtu.be/7K6LL04iPd0?si=... ) 1. videoda yer alan Mustafa Kemal'in üniforma yakalıkları o dönem Mustafa Kemal'in kullandığı yakalıklar değildir.. zira o
Poyraz Ayrıç

Poyraz Ayrıç

@PoyrazA
·
16 Nisan 16:09
Mustafa Kemal'in 15 Mayıs 1919 günü Sultan Vahdeddin ile yaptığı görüşmede, Vahdeddin'in Mustafa Kemal'e söylediği şu sözler bugüne kadar süren bir tartışmaya neden olmuştur: "Paşa, Paşa, devleti kurtarabilirsin!" Vahdeddin'in bu sözlerini duyan Mustafa Kemal de ciddi şekilde şaşırmış ve hayrete düşmüştür. Hatta ilk
Sayfa 219 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
İnsanın mütemadiyen kendisine, ben neredeyim veya ne yapmaktayım, diye sorması gerekiyor. Çünkü sisli bir yolda yürür gibi tüketiyoruz bu yolu. Bir zaman gelir, geri dönmesi zor olur. Henüz geri dönmek mümkünken, sormalı insan kendine; ben neredeyim ve burada ne yapıyorum..
Sanki 8 yaşındaydım ben hep Ve insanlar mütemadiyen gidiyordu. Ama ne anlar değil mi çocuklar ayrılıktan.. İçi ile bildiği İçi ile sevdiği Bir çift kahverengi göz Silinir çocuğun göz bebeklerinden o kadar!
İnsanın mütemadiyen kendisine, ben neredeyim veya ne yapmaktayım, diye sorması gerekiyor. Çünkü sisli bir yolda yürür gibi tüketiyoruz bu yolu. Bir zaman gelir, geri dönmek artık zordur. Henüz geri dönmek mümkünken, sormalı insan kendine; ben neredeyim ve burada ne yapıyorum..
Reklam
Üzülme canım, bu da geçer elbet. İnsanlar gelip geçicidir, ömürde buna dahildir; belki bu ikisi de kardeştir. Bunu bildiğin halde yaşarsın ve belki de karşındaki insana umut beslersin. Dünyayı boş verirsin, sonra sürekli aynı durakta beklersin. Beklerken yitersin, beklersin, beklersin, beklerken umudunu yitirirsin ve umut, bekleyenin gözünde bitmek tükenmek bilmeyen bir şarkıdır. Sonra bir selama muhtaç kalırsın, bu sanki semadan yıldız tozu dökmek gibidir, her yeri kaplar ve mütemadiyen herkese dokunur ama sana uğramaz. Mutluluğa giden yol kendini bulmaktır bulamayan erişemez. Virane yüzler gülmez. Gerçi gülse de farketmez. Ben habelkakader yaşamışım bu hayatı, biri geçse ne olur, geçmese ne olur durağımdan? çabam ne? Mutlu olmayı dilemekten başka? Şu karşımda duran adamın içtiği sigara dumanında görüyorum karanlığın her katresini, gözleri kuyu gibi düşersin lakin kurtulamazsın, halin hal değil, durduğun yer yer değil. Gerçekten görenler görse anlar halini, yüz yıl önce yaşamış yaşlı insan.
LOST DİZİSİNE KISA BİR PSİKOLOJİK ÇÖZÜMLEME Lost'a tekrar başladım. İlk aklıma gelen, o fazlasıyla sade, bir o kadar da vurucu, akılda kalıcı, gerilimli ve etkileyici intro'su. Bu diziyi izlerken epey sevmiştim. Merak, akıcılık, gizem, gerilim hat safhada sürüyordu, dizi boyunca. Lakin son sezonlara doğru bilhassa son sezon dizi iyice sarpa sarıyordu. Gizemler bir bir çözülmeye başlıyor fakat dizide mütemadiyen müphem ve muğlak bir şeyler kalıyordu. Bilhassa dizideki olağanüstülükler, hatta belki bazı metafizik bazı figürler tam bir gestalt oluşturmuyordu. Dizideki bu müşkül durum bir yerden sonra can sıkıcı bir hal almaya başlıyordu. Buna mukabil dizi, sürecin büyük bir bölümünde heyecanını koruyor ve keyifli bir yolculuk oluşturuyordu. Ben sevdim, tekrar seviyorum. Keyifle izliyorum.
Gidiyorum şimdi, dönmemek üzere Susuyorum, konuşmamak üzere Kesiyorum bileklerimi, bir daha aynı yerlere dokunmamak üzere Oyuyorum gözlerimi, görmemek üzere ve böylece mütemadiyen kapatıyorum gönlümün aynasını Ve nihayet unutuyorum seni, bir daha hatırlamamak üzere Ve kurutuyorum hissiyatımı, bir daha sevmemek üzere... Sen ki bana sevmeyi öğreten aynı vakitte beni küstüren ve bunu fark etmeyen Aslında en nihayetinde ben kafamı vura vura anlıyorum, en çok sevdiğimle sınandığımı...
602 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.