Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın.
Selim bir anda Leyla’yı da, karanlıktaki meçhul kadın sesini de hatırladı ve unutmuş olduğu halde birdenbire gönlüne yeniden doğan mısrayı içinden tekrarladı: Mutlak seveceksin beni,bundan kaçamazsın...
Reklam
Güntülü biraz düşündükten ve eliyle saçlarını o zarif hareketle düzelttikten sonra ahenkli sesi ve düzgün söyleyişiyle bir şiir okumaya başladı: Sevda gibi bir gizli emel ruhuna sinmiş; Bir haz ki hayalden bile üstün ve derinmiş. Gökten gelerek gönlüne bir rüzgar gibi inmiş; Öyle bir sır ki bu, ölsen bile açamazsın... Anlatması imkansız olan öyle bir an ki, Hülyadaki ses varlığının gayesi sanki... Bak emrediyor: Daldığın alemden uyan ki Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Bu fısıltı halindeki sesle gaşyoluyor ve titriyordu. Karanlıktaki kadın çok yakında, yanı başındaydı. Selim kendi yüreğinin atışıyla birlikte onun kalb çarpıntılarını da duyuyordu. Niçin başını çevirip bakmıyordu? Çünkü içinden gelen bir kuvvet böyle emrediyordu. Bu meçhul kadının sesi şimdi daha kuvvetli, daha ürpertici, daha esrarlı ve amirdi: Kalbin benim olsun diyorum, çünkü mukadder. Cismin sana yetmez mi? Çabuk kalbini sök, ver! Yoktur öte alemde de kurtulmaya bir yer! Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın... Selim birdenbire unutulmuş eski bir sevgiliyi hatırlar gibi oldu. Ses onun sesiydi. Enerjik bir zihin hamlesiyle eskiden az beya çok gönül yakınlığı duyduğu bütün sevgilileri aklından geçirdi. Bu ses onlardan hiçbirisinin değildi. Fakat tanıdığına o kadar emindi ki yanılmasına imkan yoktu.
Ötüken
Mutlak seveceksin beni, bundan kaçamazsın...
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.