Şiirler - Behçet Necatigil /Gün bitiyor, kendinden bile bıkıyorsun.
Uzun süren kitapların ayrı ayrı hikayeleri vardır:
Kimi çok sıkıcıdır, bir türlü bitiremezsin.
Kimi çok hacimlidir, oku oku sonunu göremezsin.
Kimi çok yoğundur içinden çıkamazsın.
Kimine doyamaz, bitmesin diye cümle cümle okur bırakırsın.
Kimini başucu kitabı gibi kullanır, bunaldıkça açar, yudum yudum tadarsın.
Bu kitabın hikayesi de bu
Doğum günümün olduğu gün yatmamıştım. Mesaj gelir de hemen cevaplayayım, ayıp olmasın diyordum ama saat geçince ne bir arayan oldu, ne mesaj atan. Sonra bi'şeyler bi'şeyler oldu, ben üzgündüm. Bir tane kız vardı o ortamda. Gece saat 1, ikimiz. Yanıma geldi, sarıldı bana. Gidip Beyaz Geceler'in cep kitabını, bir deniz kabuğu ve başka bir şey de getirmişti ama hatırlamıyorum. Çok mutlu olmuştum. Hele o üzüntü üstüne o kadar değerli, ilaç gibi gelmişti ki... Gel zaman git zaman biz yakınlaştık, dertlerimizi, travmalarımızı, ağlamalarımızı arkadaş yaptık. Ve bugün onun doğum günü. (Ben bilmiyordum, sonradan öğrendim). Dedim 3 tane alıntı defterim var, yap bir şeyler kızım😆. Bir kavanoz aldım ve sevdiğim alıntıları yazıp kavanoza koydum. Kağıtları katlayıp koymadan önce parfüm sıktım, (öyle güzel bir koku oluşuyor ki...) tabi her yazdığım kitap alıntısı hissettiğim, bazıları dakikalarca bakıp ağladığım alıntılardı. Ve Bir İdam Mahkumu'nun Son Günü'nü de hediye ettim. Kavanozu boşaltıp hepsini teker teker okuyup koyduk. Hepsinde biz vardık. Ve bana şunu söyledi: " Sen bana boş bir kağıt bile getirseydin benim için çok değerli olurdu. Ben orada görecektim seni.. :) "
İyi ki varsın güzelim. Baktığımız duvarlarda renklerimiz farklı olsa da benzer resimler var. Ay laf yu psikolog❤🦋