Olur da bir gün bir mesaj gelirse telefonunuza yabancı bir numaradan,
"Napıyorsun? konuşmamız lazım çok kötüyüm, sana ihtiyacım var'' gibisinden, o an içiniz de ki aşk ve merhamet duygularını içinizden silin atın. O mesajı okurken de hiç duygulanmayın. O mesaja da sakın cevap vermeyin, çünkü siz numaranın kime ait olduğunu merak
TEKRAR....
Teyzemin hatırasına hürmeten (Sabah saatlerinde vefat haberi geldi teyzemin. Bir süredir yurtdışında idi. Haftaya kadar da cenazesi gelecek.)
Mekanın cennet olsun inşallah teyzem..
Teyzem çok güzel bir kadındı halen de çok güzel. Allah çirkin şansı versin tabirinin ne olduğunu teyzemin başına gelenlere şahit oldukça çok daha iyi
Olur da bir gün bir mesaj gelirse telefonunuza yabancı bir numaradan, Napıyorsun ? Konuşmamız lazım çok kötüyüm, sana ihtiyacım var gibisinden, o an içiniz de ki aşk ve merhamet duygularını içinizden silin atın. O mesajı okurken de hiç duygulanmayın. O mesaja da sakın cevap vermeyin, çünkü siz numaranın kime ait olduğunu merak ederken ikinci bir
Hayat bize mutlu olma
Şansı vermedi sevgili,
Biz kendimizden başka herkesin
Üzüntüsünü üzüntümüz,acısını acımız yaptık
Dünyanın öbur ucunda hiç tanımadığımız
Bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı.
Herhangi bir beklenti içine girmeden elime aldığım bu eseri okurken, senkronize bir şekilde bir evin çatısına tüneyen güvercinler gibi benim de zihnimde düşünce kuşları oradan oraya uçuşup durdular...
İncelemeye başlamadan önce, bu ay bu eseri çok başarılı bir çeviri ve baskı kalitesi ile dilimize kazandıran
Selamun aleyküm. Bir şey deneyeceğim. Bu aslında bir inceleme ama buradakileri incelemelerin aksine ilginç, daldan dala atlamalı, bol alıntılı, güldürmeden düşündüren uzun bir inceleme. Aynı şeyleri farklı cümlelerle aktaran kitaplardan alıntılar yapıp karma olarak sunacağım bir inceleme. Yazı boyunca yaratıcının varlığına dair bir ispat
Çırpınıp İçinde Döndüğüm Dünya... Ne anlamlı bir kitap ismi değil mi? Okurken kendimden bir şeyler bulacağıma emindim, şimdi okuduktan sonra gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, "Bu kitapta sizden bir şeyler var."
"Gönül yorgunluğu ne, biliyor musun? Gökte yıldızın kalmıyor. Gölgen bir yere sığmıyor. İçindeki şarkı içinde
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili
biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz, acısını
acımız yaptık çünkü.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile
içimizi parçaladı.
Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk...
Yüreğimizin zayıflığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı.
Aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili...
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak.
Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Yaşamak ne güzeldir be sevgili...
Sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek...
Ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın...
Karnına yumruk yemek böyle bir his olmalı. Rezil bir hayattan intikamını, kendini paramparça ederek almaya çabalayan bir insanı izledim. Her sayfada bir yumruk daha yedim karnıma.
Dört dörtlük çürüme hikâyesiydi. En ölümcül olanından...
Türlü türlü çürüyoruz. Ama bunun başladığı yer aile olunca yıkım tam bir felaket. Yüreğimi en yoran yerden
Gwen Cooper’in kalema aldığı sıradışı bir kedinin gerçek hikayesi. Tıpkı biz insanlar gibi hayvanlarında bir hikayesi vardır bu hayatta. Bu hikaye de Kedi Homeros’a ait. Daha bir yavruyken enfeksiyon sonucu iki gözünü kaybeder ve onu sahiplenen aile acı çekmeden uyutulmasını ister.
Oysaki Veteriner Hekim, Patrica Khuly kediyi tedavi edebilirse
İlyada Destanı, bilindiği üzere Truva(Troya) savaşını konu edinir. Sanıyorum ki bu konu üzerine ne yazılsa spoiler değeri taşımaz. Eğer Truva Savaşı ile ilgili hiçbir şey bilmiyorsanız bu uzun inceleme yazısını da okumayabilirsiniz. Lakin başlarda, ki uzun bir kısım bu kitapta yer alan olayları değil öncesinden bilgiler yer alacaktır. Çünkü