İnsanlar masallara, uydurulmuş hikayelere bayılırlardı. Gözlerini kör edecek şeyler onları mutlu ediyordu... İnsanlığın körlüğünün sınırlarını son noktaya dek zorlayacaktım! Bu körlükten istifade ederek mutlak bir kudrete sahip olacak, müthiş bir ayrıcalık elde edecektim! Bunu da muhteşem bir masal uydurarak sağlayacaktım. Hakikati öyle bir tahrip edecektim ki torunlarımın torunları dahi bundan bahsedeceklerdi. İnsanlar üzerinde devasa bir deney gerçekleştirecektim!
Sayfa 172Kitabı okudu
Bir günümde sen vardın yine sancılarla ağıt yaktım! Bu günümde yalnızım Rabbim yalanlara kandım ben… Bir şarkı yaptım dostum oldu arkasından ağlayandım, Ve bulandım duygularla arkasından kalbe kilidi bağlayandım. Anlatılmaz bir gecemde karanlık gökyüzüm var, Evde romantik bir hava dışarda aç yatan var. Söz veripte tutamadın mı geçmişe dönenmi
Reklam
Tekerlekler üzerinde kayan zindanımın karanlığında, yorgunluğumun ta derinliklerinden gelişmişçesine, sevdiğim bir kentin, kendimi mutlu hissettiğim belli bir saatin bütün bu alışılmış gürültülerini eskisi gibi, bir bir bulur gibi oldum. Gerginliğini yitiren havada, gazete satıcılarının sesi, küçük parktaki son kuşların ötüşü, sandviç satıcılarının bağrışması, kentin yüksek dönemeçlerinde tramvayların çıkardığı iniltili gıcırtılar ve göğün daha gece limanın üzerine çökmeden önceki uğultusu, bütün bunlar, benim için, cezaevine düşmeden önce bildiğim gözü kapalı bir gezintiyi düzenliyordu. Evet, bu saat, bundan çok zaman önceleri, kendimi mutlu hissettiğim bir saatti. Beni o zamanlar bekleyen, hep hafif ve deliksiz bir uykuydu. Ama yine de birşeyler değişmişti. Yarını gözlerken, kendimi yeniden hücremde buluverdim. Yaz göklerinde uzanıp giden o bildik yollar insanı günahsız uykulara da zindanlara da götürebiliyormuş demek.
"Küçük çiçek artık sevilmiyorsun, önemsenmiyorsun çünkü solmaya başladın" dedi biri.. Üzüntüsünden aniden kokusunu kaybedip, yapraklarını yere indirdiyse de çiçekçik, topladı kendini hemencecik. "Hayır" dedi. "Benim sevgim sizinki gibi değil. Karşılıksız sevmeyi seviyorum ben. Ve siz soluyor olsanız sizi yine severdim. O yüzden son güne kadar devam edeceğim kokumu size vermeye ve her gün biraz daha ölmeye yüz tutsam da mutlu olacağım sizi görünce." çiçek günlüğü
''Talih ne kadar güler yüz gösterirse göstersin, ömürlerinin son gününü geçmeden, insanlar mutlu saymamalı kendilerini. Çünkü insan yaşamı kararsız ve değişkendir. Ufacık bir eylem yüzünden, bir durumdan bambaşka bir durumdan bambaşka bir duruma geçiverir.'' İnsanın son gününü beklemeli her zaman. Mutlu dememeli ona ölmeden, cenazesi kaldırılmadan.
Sayfa 61 - OvidiusKitabı okudu
Reklam
1,000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.