Hayatı boyunca mutluluğun peşinde koşup, sonra onu bulunca tadını çıkarmasını bilmeyen insanların coğrafyası burası. "Ay çok güldüm, başıma bir şey gelecek" endişesi taşıyan insanlarız biz. Sevinmek yok bizde. Çok sevinenleri kimse sevmez burada.
Sayfa 129 - Doğan KitapKitabı okudu
Ulusal mimari kimlik de, genel olarak ulusal kimlik de ülkenin toprağından doğar fakat toprak bunları zorunlu kılmaz. Bir ülkenin tarihi, kültürü, iklim koşulları ve coğrafyası mimarlara binalarını yaparken kullanabilecekleri tema seçenekleri sunar yalnızca...
Sayfa 255 - SEL YAYINCILIKKitabı okudu
Reklam
(Antik) Yunanlılar için mutluluğun tanımlarından biri, sahip oldukları gücü kısıtlamalardan arınmış bir yaşam süresince mükemmellik arayışında kullanabilmekti.
.... mutluluğun gerçekten bir coğrafyası var sanki.
Sayfa 202Kitabı okudu
Karbonu hesaba katmak önemlidir. O olmadan bugünkü yerimizde olamazdık. Karbon tüm yaşamın temelidir; hem mutlu yaşamların hem de diğerlerinin. Karbon şekil değiştirebilen bir atomdur. Onun parçalarını sıralı olarak ve sıkı bir şekilde birleştirirseniz bir elmas elde edebilirsiniz. Parçaları düzensiz bir şekilde rastgele dizerseniz de elinize kurum bulaştırabilirsiniz. Farkı yaratan bu karbonları nasıl sıraladığınızdı.
Sayfa 378 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Avrupalı misyonerler birkaç yüzyıl önce Grönland'a ayak bastıklarında pagan yerlileri Hıristiyan yapmaya azmetmişlerdi. Onlara sopa ucundan havuç uzatmışlar, Hıristiyanlığa geçtikleri anda cennete gitmeyi garanti altına alacaklarını, aksi halde cehennem ile cezalandırılacaklarını söylemişlerdi. "Bu cehennem dediğiniz neye benziyor?" diye sormuş meraklı bir Grönlandli. "Orası sıcak, çok sıcak," diye yanıtlamış misyoner ve eklemiş: "Her zaman çok sıcak." Bunun üzerine evlerinin bulunduğu soğuk tundraya şöyle bir bakan Grönlandlılar şöyle söylemişler: "Teşekkürler, biz cehennemi alalım o zaman."
Sayfa 369 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Tarihçi Will Durant "Tarih çoğunlukla bir kan nehri gibi resmedildi. Uygarlığın (gerçek) tarihi bankalarda neler olduğunun kaydıdır," der.
Sayfa 366 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Hindulara göre her şey bir maya'ydı; yani bir yanılsama. Eğer yaşamı bir satranç oyunu gibi algılamaya başlarsak ve daha fazla ciddiye almazsak üzerimizden müthiş bir yük kalkmış olur. Kişisel başarısızlıklar "tiyatroda kaybedeni oynamak kadar önemsiz" bir hale gelir. Eğer bu bir tiyatroysa ve hangi rolü oynayacağınızın bir önemi yoksa rahatlarsınız.
Sayfa 358 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Ne demek istiyorsunuz?" "Bazı insanların şans dedikleri şeye biz Tanrı deriz. Bir şeyi on kere yaparsınız ve işe yaramaz. On birinci seferde işe yaramaya başlar. Bütün evren şans ve olasılıklar üzerine kuruludur. Bu nedenle de her şeyi kabul ederiz."
Sayfa 358 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Hintliler başarılı olmak istemezler mi?" "Evet, elbette isteriz. Ama bizim hayal kırıklığıyla başa çıkma yöntemimiz daha farklı. 'Pekala elinden geleni yaptın, şimdi bırak evren karar versin,' deriz.
Sayfa 358 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Kesinlikle. Hinduizm - ve birçok doğu dini - arzunun yok edici olduğunu söyler.
Sayfa 357 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Pişmanlığın temel nedeni arzudur; ama arzu aynı zamanda eylemin de temel nedenidir. Eğer bizi harekete geçirecek bir arzu olmazsa hareket kabiliyetimizi nasıl sağlayabiliriz
Sayfa 357 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Suresh bana en sevdiği Hint tanrısının, yıkıcı tanrı olan Shiva olduğunu söyledi: "çünkü yaratmak için yıkmanız gerekir."
Sayfa 357 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Hindistan'ın güzel tarafı da buydu - ne kadar aşağıda olursanız olun sizden aşağıda hep birileri vardır
Sayfa 352 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
Hindistan yolsuzluktan ne zaman arınacak?" "Siz ayağa kalkıp yolsuzlukla mücadele etmeye başlayınca." Bu cevabı sevmiştim. Gerçekti ve soruyu soran kişiden bir eylemde bulunması isteniyordu. Hinduizm inançtan ziyade bir eylemler diniydi.
Sayfa 341 - Koridor yayıncılıkKitabı okudu
90 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.