Yeryüzünde salt mutluluk diye bişey yoktur. Mutluluk kendi zehrini içinde taşır ya da dışarıdan başka bir şey işin içine karışıp onu zehirler.
Sayfa 278Kitabı okudu
'Mutlu son diye bişey yoktu
Son varsa mutluluk yoktu... "
mutluluk nedir” diye sorulunca…
masallarda hikayenin sonuna denk düşen mutluluk, gerçek hayatta baş tarafta tercih edildiğinden;gerçek insanların başına, gerçek acılar geldiğinden;ayrıca mutlu insanların çok sıkıcı insanlar olmasından dolayı, mutluluk gerçek hayatta tercih edilmez, sevgili isacım…
ayrıca, yalnızca gerçek hayatta değil, romanlarda,
"Çok korkuyorum." Neden, diye sordum. "Öyle mutluyum ki, Doktor Resul. Böylesine büyük, müthiş bir mutluluk, insanı korkutuyor." Yine nedenini sordum, şöyle dedi:"Senin bu kadar mutlu olmana, ancak senden bişey almaya hazırlandıkları zaman izin verirler."
Ey zavallı insan oğlu, Mutluluk diye bişey yok kendimden biliyorum...
“mutluluk nedir” diye sorulunca…
masallarda hikayenin sonuna denk düşen mutluluk, gerçek hayatta baş tarafta tercih edildiğinden;
gerçek insanların başına, gerçek acılar geldiğinden;
ayrıca mutlu insanların çok sıkıcı insanlar olmasından dolayı, mutluluk gerçek hayatta tercih edilmez,
sevgili isacım…
ayrıca, yalnızca gerçek hayatta değil,
Şimdi neden bir takım politikacıları seyis atına benzettiğimi anlamışsınızdır. Çünkü bunlar kendi kendine yürüyemezler, koşamazlar; ille önlerinde, gölgelerinden gidecekleri başka bir politikacı bulunacak...
Türkiye’de olanaksız diye bişey yoktur. Başka herhangi ülkede en olanaksız gibi görünen bir iş, Türkiye’de kolaylıkla yapılabilir. Ancak
'' Herşeye rağmen eğer mutluluktan ölmek diye bişey varsa bunu yaşamak üzereyim. Eğer kaderinde ölmek olan biri birisi mutluluk sayesinde hayatta kalabilirse ben de yaşayacağım demektir. ''
"...mutluluk diye bisey var mi, ondan da emin değilim. Bence mutluluk bi varsayım. İnsan sadece mutsuzluğu biliyor, bunun bi karsitinin olmasi gerektiğini düisünüyor, o yüzden inanıyor mutlulugun varlığına."
Sayfa 384
Yeşil Renkli Namus Gazı Operası -Aziz Nesin
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.»
Uvertür
Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük.
*
Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte biçok ileri ulusların
