Dilerim öyle bir dünya vardır ...
Mutluluk ve başarı arayışına gem vurulabilen, keder ve hayal kırıklığının da hayatın akışı içinde doğal sayıldığı bir dünyayı özlüyorum. Bizi robot değil de daha insan kılan, kendimizi ve hayatı düşündüğümüz, varlığı seyreyleyip süzdüğümüz, yavaşladığımız bir dünya. ‘Kâfi’ diyebildiğimiz, ele geçirmek için tabiatı talan etmediğimiz, tamahkârlığı dizginleyebildiğimiz bir dünya. Ağız dolusu gülmek zorunda hissetmediğimiz bir dünya.
Sayfa 195
" Yeryüzünde ne varsa - hem budalalik ve bilgelik, hem zenginlik ve fakirlik , hem de mutluluk ve keder - anlamsızdır ve boştur.. İnsan ölür ve geriye hiçbir şey kalmaz... Ve bu tamamen mantıksız bir şeydir.." der Süleyman..
İlgi kültür sanat
Reklam
Nasıl oldu da mutluluk kaynağımız aynı zamanda keder çeşmemiz olabilir?
Yıllar sonra bir gün annem, hiçbir evliliğin dış dünya için bir anlam ifade etmediğini, çünkü her evliliğin başlı başına bir dünya olduğunu söylemişti.
Düşünce insanın kalbini sızlatır. Düşünce; acıdan, kederden gelir, keder doğurur. Mutluluk istersen, düşüncesiz yaşayacaksın.
Hiçbir sevinç, hiçbir keder, hiçbir doyum, hiçbir mutluluk, hiçbir acı, aşkın verdiği bir anlık coşkudan daha güçlü değildir.
yapı kredi yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Benim de yaşadığım tarifi zor duyguların yeryüzünden gecmisve geçmekte olan ve farklı diller konuşan insanlarca hissedilmiş olduğunu düşünmek hoşuma gitti. Hiraeth: Galce. Var olmuş ve artık olmayacak veya hiç var olmamış ve olmayacak bir şeyin özlemini çekmek. Saudade:Portekizce. Artık olmayan bir şeyi özlemenin verdiği yas duygusu. Toska:Rusça. Sebebi bilinmeyen keder ya da bir tür melankoli. Dor.Rumence. Aşık olunan kişiden uzak kalmanın verdiği acı. Viraha:Hintçe.Yaşanan ayrılık sayesinde anlaşılan aşk. Odnoliub:Rusça.Hayatı boyunca aşkı bir kere tatmış kişi. Forelsket:Danca. Aşık olmanın yarattığı tarifsiz mutluluk hali. Litost:Çekçe. Bir kişinin kendi perişanlığını görerek aniden acı çekmesi. Ya'aburnee. Beni sen göm senden önce ölmek istiyorum çünkü seni kaybetmeye dayanamam. Yuanfen:Çince. Aşıkları birbirine bağlayan güç.
700 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
16 günde okudu
Aman Allahım bu nasıl güzel bir seri
Serinin bu kitabı o kadar güzel o kadar harikaydı ki, bitmesin diye yavaş yavaş okudum. İnanılmaz güzel karakterler, muhteşem bir aksiyon. Resmen film izler gibi aktı gitti gözlerimin önünden. Okurken hangi çifte düşeceğimi şaşırdım. Bir Lorcan ile Elide diyorum, sonra bir bakıyorum Dorian ile Manon çıkıyor sahneye ve onlara bayılıyorum. Zaten Demir Diş Cadısı Aelin'den sonraki en favori karakterimdi. Ah Aelin... Cesur kraliçem benim :( Kitabı sonunda öyle kötü oldum ki... O kadar acı, keder ve ümitsizliğin arasına serpiştirilmiş mutluluk kırıntılarından sonra tam her şey yoluna girecek derken Rowan ile yine ayrı düştünüz. Hem de çok çok kötü bir şekilde. Rowan... Üzümlü kekim :( kıyamam sana. Ah nasıl olacak? Nasıl düzelecek bu durum? Aelin'in akla hayale sığmayacak planları bile pusuya düşürülmenize engel olamadı. Seri dehşet güzel ilerliyor ama araya kitap sokmam şart. Yoksa bu gerginliğie kalbim dayanamayacak. O yüzden birkaçı kitap sonra devam edeceğim. Ve seriyi okumayanlar varsa diye söylüyorum, lütfen ertelemeyin.
Fırtınalar İmparatorluğu
Fırtınalar İmparatorluğuSarah J. Maas · Dex Yayınları · 20181,058 okunma
Normal insanlar, bu kadar kötü hissetmeyi hayal bile edemediklerini, muhtemelen ölmek isteyeceklerini söylerlerdi. Bunun ölmek istemekle alakalı olmadığını açıklamaya çalışmadım. Daha çok yaşamıyor olman gerektiğini düşünmekle, yorgunluğu iliklerinde hissetmekle ve bu yorgunlukla gelen aşırı derecede korkuyla bir ilgisi vardı. Yaşamanın doğal olmayan gerçeğiyse önünde sonunda bir şeyleri onarmak zorunda olmaktı.
Nasıl olur da mutluluk kaynağımız aynı zamanda keder çeşmemiz olabilir?
Reklam
Arzularımızın tatmin edilmesini pek önemsememek, hatalı bir düşünce olsa gerektir; çünkü bir arzumuzun gerçekleşemeyeceğini düşündüğümüz anda, onu tekrar önemseriz; ancak gerçekleşeceğinden kesinlikle emin olduğumuz zaman, peşinden koşulmaya pek de değmediğine hükmederiz. Her şeye rağmen, haklı olduğumuz bir taraf da vardır. Çünkü arzuların gerçekleşmesi ve mutluluk, sadece kesin olduklarında küçük görünseler de, bir dengesizlik halidirler ve ancak keder doğurabilirler. Arzu ne kadar eksiksiz biçimde gerçekleşmişse, keder de o kadar derin olur; mutluluk doğa yasasına aykırı biçimde biraz uzamış, alışkanlıkla pekişmişse, keder iyice dayanılmaz olur.
"Bu gece ayrılık, keder düşleri görmek yasak... Aşk, mutluluk, beraberlik düşleri göreceksin."
Arzu ne kadar eksiksiz biçimde gerçekleşmişse, keder de o kadar derin olur; mutluluk doğa yasasına aykırı biçimde biraz uzamış, alışkanlıkla pekişmişse, keder iyice dayanılmaz olur.
Umudummuş.
Hep hayata tutundum en çıkmazlarda bile. Herkesin bittim tükendim diyeceği hallerde bile. Hep, yaradan nasılsa birgün verecek o mutluluğu bana Hayalini kurduğum ne varsa olacaktır nasılsa birgün hayatımda diye. Şimdi anlıyorum gözlerinde mutluluk değil keder olanları. Olmayacağını anladıklarını. Umudun tükenince uçurumdan düşermişçesine çaresiz azap dolu bakuşları. Sustum şimdi tüm kabullenişimle En ağır bedelleri ödeye ödeye Çığlıklar ruhumda suskunluklar dilimde hüznüm kalbimde
mutluluk ve keder, yaşam ve ölüm, karanlık ve aydınlık hayatın çeşitli biçimlerde geçer ve insanın ölümlü olduğu gerçeği de budur. bir yanda yaşayarak hayatlarımıza değer vermekte öte yandan eninde sonunda yok olacağımız gerçeğini de bilmekteyiz. bu çelişkiyle yaşamak absürt'ün ta kendisidir. eğer hayatımızın anlamsız ve boşuna olduğunu biliyorsak, kendimizi öldürmeli miyiz? bu trajik kısır döngü nasıl aşılabilir? fakat ben intihardan yana değilim, yaşamın anlamsızlığının yok edilemeyeceğinin bilincindeyim ancak bununla savaşmaktan da kaçınmıyorum.
Resim