Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Peior est bello timor ipse belli
Piyer tutsaklıkta, aklıyla değil, bütün varlığıyla, bütün yaşamıyla insanın mutluluk için yaratılmış olduğunu, mutluluğunu da kendi içinde taşıdığını, mutluluğun insanın kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olduğunu, bütün mutsuzluğun da yoksunluktan değil, fazlalıktan ileri geldiğini anlamıştı. Anlamıştı ki acının da, özgürlüğün de sınırı vardı ve mutlulukla mutsuzluğun sınırı birbirine çok yakındı...
Şükrü Erbaş
... Akarken gözlerimden üç beş damla yaş Sorarım kendime üç günlük dünyada bu ne telaş Anladım ki yaşamak bir çeşit iç savaş Durulurmuş insan büyüdükçe yavaş yavaş o.ö
Reklam
Piyer tutsaklıkta, barakada iken aklıyla değil, bütün varlığıyla, bütün yaşamıyla insanın mutluluk için yaratılmış olduğunu, mutluluğunu da kendi içinde taşıdığını, mutluluğun insanın kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olduğunu, bütün mutsuzluğun da yoksunluktan değil, fazlalıktan ileri geldiğini anlamıştı. Ama şimdi, yola koyulduklarının bu
Açlığı biliyordu mesela ve karnını doyuramayınca o sınırı hissetmişti. Sert bir sınır olarak mağaranın duvarı, annesinin burnuyla sertçe dürtüklemesi, yine onun pençesiyle vurup kendisini yere sermesi ve birkaç kez yaşadığı açlık dönemlerinde bir türlü doyuramadığı karnı, dünyada sonsuz özgürlük diye bir seyin olmadığını, hayatın bazı kısıltmaları ve sınırları olduğu duygusunu yerleştirmişti ona. Bu sınırlar ve kısıltlamalar, yasalardı. Yasalara uymak, acıdan uzak olmayı sağlar ve mutluluk getirirdi.
Sayfa 68 - İş bankası yayınları
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan.
8. Hikaye Tamamlama Etkinliği
Hikayemiz bu ileti altından yürütülecektir. Katılımcı sırası ve yorumlar için: #11646309
NigRa
NigRa
Saat gece yarısını çoktan geçmiş "yarım" diye belirtilen 12.30'u göstermekteydi. Akreple yelkovan iki ayrı uçtaydı, kavuşamayan iki aşık gibi diye düşündü. Sonra aklı yine yarım kavramına kaydı. 24'ün yarısı 12
Reklam
“Her şey olmayan sevgili, hiçbir şeydir.” “Acılar sonsuz oluyor, sevinçlerin ise bir sınırı var.” “Bazen dakikalar, mutluluk getirmesi beklenen yüzyıllardır.”
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı... ve
ÖMÜR HANIMLA GÜZ KONUŞMALARI ...Ve güz geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak. İn- cecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin. Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan.
Gönül Yanılsaması Göz Yanılsamasına Benzemez
Burda sis var. Hava, romatizmalı biri için ağır. Burada sis var göz gözü görmüyor, içimde dingin bir hüzün, açıklı bir kabulleniş, ahlar vahlar tühler.. Ben bu ahları bir ahlat ağacından ödünç aldım der bir kadın şiirinde. Ve Ahlat Bitlis'in ilçesidir. Bir de şiirde bahsedilen ahlat ağacı, meğer dağlar da kendi kendine yetişen sert ve küçük bir
Reklam
“Piyer tutsaklıkta, barakada iken aklıyla değil, bütün varlığıyla, bütün yaşamıyla insanın mutluluk için yaratılmış olduğunu, mutluluğunu da kendi içinde taşıdığını, mutluluğun insanın kendi ihtiyaçlarını karşılamaktan ibaret olduğunu, bütün mutsuzluğun da yoksunluktan değil, fazlalıktan ileri geldiğini anlamıştı. Ama şimdi, yola koyulduklarının bu üç haftası içinde yeni, teselli verici bir gerçeği daha öğrenmişti. Öğrenmişti ki, dünyada korkulacak hiçbir şey yoktu. İnsanın tam anlamıyla mutlu, tam anlamıyla özgür olmasını sağlayacak bir çare bulunmadığı gibi, tam anlamıyla mutsuz, tam anlamıyla özgürlükten yoksun olmasına yol açacak bir durum da olamazdı; bunu öğrenmişti. Anlamıştı ki, acının da, özgürlüğün de sınırı vardı ve mutlulukla mutsuzluğun sınırı birbirine çok yakındı.”
1.022 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.