"Gözyaşlarını tutmak, ağlamanı bile durdurmaya çalışmak çok büyük çaresizlik. Hayat yeri geldiğinde kocaman bir hapishaneye dönüşüyor ve hepimiz tutsak düşüyoruz. Oysa özgürleşmek zorundayız. Yeri geldiğinde bağıra çağıra ağlamak, yeri geldiğinde kahkahalarla gülmek, her duyguyu sonuna kadar yaşamak ve en sonunda acının üzerine mutluluktan bir merdiven inşa edip basamak basamak çıkıp yükselmek zorundayız. İnsan cehennemi gördükten sonra cennette mutlu olamıyor ama hikâyelerimiz devam ediyor ve biz kendimizi hayatın tutsaklığından kurtarmak zorundayız. Özgür olmadığımız tek konu kendimizi özgürlüğümüze kavuşturma zorunluluğumuzdur belki de."
Sayfa 250Kitabı okudu
"Gözyaşlarını tutmak, ağlamanı bile durdurmaya çalışmak çok büyük çaresizlik. Hayat yeri geldiğinde kocaman bir hapishaneye dönüşüyor ve hepimiz tutsak düşüyoruz. Oysa özgürleşmek zorundayız. Yeri geldiğinde bağıra çağıra ağlamak, yeri geldiğinde kahkahalarla gülmek, her duyguyu sonuna kadar yaşamak ve en sonunda acının üzerine mutluluktan bir merdiven inşa edip basamak basamak çıkıp yükselmek zorundayız. İnsan cehennemi gördükten sonra cennette mutlu olamıyor ama hikâyelerimiz devam ediyor ve biz kendimizi hayatın tutsaklığından kurtarmak zorundayız. Özgür olmadığımız tek konu kendimizi özgürlüğümüze kavuşturma zorunluluğumuzdur belki de."
Sayfa 250Kitabı okudu
Reklam
"... mutsuzluktan ağladığı çok olmuștu, mutluluktan ağlamayı nadiren de olsa biliyordu. Şimdiyse güzellikten ağlayacaktı. Hayatta kaç kez başa gelir? Aynı anda hem gülümsemek hem ağlamak, aynı anda bunun böyle olamayacağını bilmek ama tam da öyle olduğunu ve sadece ona olduğunu zannetmek."
İnsan bazen ağlamaya öyle çok ihtiyaç duyuyor ki ağladığı an dakikalarca nefessiz kalmış da bir anda nefesine kavuşmuş gibi hissediyor. Gözyaşlarını tutmak, ağlamanı bile durdurmaya çalışmak çok büyük çaresizlik. Hayat yeri geldiğinde kocaman bir hapishaneye dönüşüyor ve hepimiz tutsak düşüyoruz hayatın kollarında. Oysa özgürleşmek zorundayız. Yeri geldiğinde bağıra çağıra ağlamak ve yeri geldiğinde kahkahalarla gülmek, her duyguyu sonuna kadar yaşamak ve en sonunda acının üzerine mutluluktan bir merdiven inşa edip basamak basamak çıkıp yükselmek zorundayız. İnsan cehennemi gördükten sonra cennette mutlu olamıyor ama hikayelerimiz devam ediyor ve biz kendimizi hayatın tutsaklığından alıp götürmek zorundayız. Özgür olmadığımız tek konu bu belki de, "kendimizi özgürlüğümüze kavuşturmak zorundayız.
"İnsanların çoğu mutluluktan korkar. Onlar için bu sözcük alışkanlıklarının bir bölümünü değiştirmek ve kimliklerini yitirmek anlamına gelir. ... Küçülmek korkusuyla, büyümeyi unuturuz. Ağlamak korkusuyla, gülmeyi unuturuz."
mutluluk gözyaşları
Ağlamak bir duygu boşalımıdır, ancak bu duygu her zaman üzüntü olmak zorunda değildir. Hiç yakın bir arkadaşınızla bir araya geldiniz ve o gelir gelmez gözyaşlarınıza boğuldunuz mu? Ya da belki bir düğüne gittiniz ve konukların çoğunun gözyaşlarını sildiğini fark ettiniz. Ne zaman üzgün ve mutlu olduğunuzu bilseniz de beyin bu güçlü duyguların arkasından bunalabilir. Hem olumlu hem de olumsuz duygular gözyaşlarının serbest bırakılmasıyla giderilir. Amigdala beynin duygusal ve davranışsal tepkilerini işleyen bölümüdür. Mutluluktan ağlamadan hemen önce, amigdala gözlerdeki bezlere daha fazla gözyaşı üretmek için bir sinyal gönderir. Bu gözyaşları gözlerden salındığında, oksitosin hormonu da vücutta salgılanır ve kan basıncını düşürmek gibi fiziksel değişiklikleri tetikleyerek vücudu sakinleştirmeye çalışır. Üzüntülü ağlamanın hissedilen olumsuz duyguları hafifletmesi gibi, mutlu ağlama da beynin ruhsal durumundaki karşıt değişikliklerle boğulmasını engeller.
Sayfa 32 - Türkiye doğan Burda YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
66 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.