Mutluluktan ağlamak nasıl bir şey acaba??
534 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 22 hours
Addicted serisindeki her kitap gibi serinin son kitabı da çok güzeldi. Kitapların ortasında genelde çok ağlamam ama bu kitap beni hüngür hüngür hemde üç kez ağlattı. Son satırları okurken gözümden yaş geldi ama mutluluktan :’) Kitap hakkında beni en mutlu eden şey Lo’nun -iyi yönde- değişmesi. Serinin başındaki Lo ve bu kitaptaki Lo arasında gerçekten dağlar kadar fark var. Lily’nin bağımlılığı yüzünden ona sosyal medyada söylenenler çok kötüydü ama insanlar ne düşünürse düşünsün, Lily Maximoff’a çok iyi bakacak. Connor’ı çok seviyorum bu kitapta 2 kat daha sevdim. Rose’da çok iyi bir anne olacak eminim. Addicted/Calloway serisi daha bitmese de Addicted serisi bitti ve içimden bir parça gitti sanki, ama yine de Lily ve Lo hep benimle olacak çünkü ennnn sevdiğim seri (sanki calloway serisinde lilo yokmuş gibi davranmam)
Addicted After All
Addicted After AllBecca Ritchie · K.B. Ritchie · 201416 okunma
Reklam
104 syf.
·
Not rated
·
Read in 25 hours
Kısa ama oldukça etkileyici -hayvanlar konusunda hassas oluşumdan mütevellit biraz fazla etkilenmiş olabilirim- bir sevgi öyküsüydü hakikaten . Farklı türden bir canlı bir insanın hayatını tekdüzelikten nasıl kurtarır, ona nasıl yaşama sevinci verir, insanın yüreğini nasıl umutla doldurur ve vazgeçilmezi olur; luisito tam da bunu anlatıyor. Her satırından, her sayfasından ayrı keyif aldım. Son birkaç sayfasında önce üzüntüden ardından mutluluktan ağladığım -ki normalde kitaplara ağlamam- ilk kitap oldu.
Luisito
LuisitoSusanna Tamaro · Can Yayınları · 2009509 okunma
376 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
spoiler “hâlâ mı erdem!” marquis de sade (marki dö sad), her şeyden önce önyargıya karşı savaşın onurlu, tutkulu, yılmaz ve sarsılmaz bir neferiydi. bu niteliğinden hareketle sade, onu okumadan önce önyargılarını bir kenara bırakmayanları, anlattığı öykülerdeki vahşet, derin şehvet duyguları ve sadizm unsurlarıyla egale etmeyi başaracağının
Justine
JustineMarquis de Sade · İthaki Yayınları · 2022295 okunma
... bulunduğu yerden, kuşbakışı kedisine bakabileceği bir yere kadar yükselmeyi başarabilen insan, zamanın ve mekânın anlamını yitirecek denli küçüldüğü, bir başka deyişle anlamını yitirdiği yerden kedisine bakmayı başarabilince, bütün acıların hafiflediğini fark eder. Kozmik bakış noktası denebilecek bu noktanın büyüleyiciliği, insanın bu dünya âlemini bir rüya olarak yorumlamada azamî teslimiyetle hareket etmeyi başarabilmesinden ve artık acılarını (mutluluklar gibi) önemsememesindendir. Tedbire ve irade-i cüz'iye rağmen. Bir vurdumduymazlık noktası değil, bir aşkınlık noktası olarak. Rüyada kesilen parmağım, dahası rüyadaki ölümüm. Uyandığım an ne kadar anlamı kalıyorsa, gerçek hayatıma uyandığım/doğduğum ( ya da öldüğüm) an işte ancak o kadar anlam içerecek bir acı. Öyleyse ağlamak neden? Rüya noktası bu işte, uyanıkken varılan: "Kâinatta ne varsa hepsi vehim ve hayal". Ve dahi; Rüya bütün çektiğimiz.
Kimiz biz??? Neyiz biz? Kimiz? Ne amaçla yaşıyoruz bu hayatı? Sorgulamak değil niyetim, ne için yaşadığımızın ne uğruna süründüğümüzün düşüncesi bu... niye geldik? Neye geldik? Savaşımız kimle? Kendimizle mi? Derin bir kuyuya düşmüş Yusuf muyuz hepimiz? Hayat ne uğruna neler uğruna yaşamalı bileniniz var mı? Ana rahminden başlayıp son nefesimize kadar neyin telaşı bu? Geldik tufan gideceğiz tufan sahi neyiz biz?? Ben Derinlikler sahibi Eray... Hayattan bağımsız, kendi dünyasında yaşayan ahmak bir adam... neydim ben? Ne olacam ben? Neydim ben? Bunları cevabı kaderde mi saklı gerçekten..! Çok düştüm ama kalkmasını da bildim yine düşeceğim yine kalkacağım kısır bir döngü bu. En son ne zaman sırtımızı önümüze aldık rahat rahat gezebildik? Ya da ne zaman avaz avaz bağıra çağıra gülebildik? Ağlamak mı geçecek Ömrümüz? Hep başkalarının kurguladığı hayatı mı yaşayacağız? Ne zaman kendi fikrimizi açıkça ve rahatça korkmadan ortaya sürebileceğiz? Kahpelik parayla olsaydı yine bu kadar rağbet görür müydü? "Mutluluktan ölmek" sahiden de böyle bir şey mümkün mü? Mezar taşımızda iyi adamdı yazarlar mı? Yoksa iyi ki öldü kurtulduk mu derler içlerinden? Bir faydamız varmıdır bu hayata? Savaşımız kendimizle mi? Hayat bu evrelerden geçerek bitirdi hepimizi... Ben Eray... Savaşı kendiyle olan, kendisinden başka herkese faydası olan, kim olduğunu bilen, ne uğruna yaşadığını bilen, ne için uğraş verdiğinin farkında olan, iyisiyle kötüsüyle hedef tahtası gibi hayata tutunmaya çalışan bir Adam... Sahi hiç düşündün mü biz kimiz??
Reklam
306 öğeden 281 ile 290 arasındakiler gösteriliyor.