Annem bir dosya kağıdının yarısını düzgünce koparıp yazdığı listesiyle beni pazarda dolaştırır ha dolaştırırdı. Kendi kendime sorardım, neden bu kadar bekleriz şu pazarda diye, sonra ileriki zamanlarda anlardım ki annem her şeyin tatlısını değil ucuzunu bulmak için dolaştırıyordu beni. Sonra ucuzluktaki tadı akşam biz evde tatlıya çevirirdik, öyle güzel olurdu ki, anlamazdın fiyat neymiş, tatlı neymiş. O zamanlar ağızdaki tat bahaneymiş.
90ların damakta bıraktığı özgür ve samimi tadı hatırlatan, hafızamın sildiği anıları tekrar canlandıran; basit, sıradan anlatımlı ama yer yer ruha dokunup ruhu şenlendiren 90lar esintili tebessüm kitabı.
Alışmak başka bir şey, her şeye alışıyorsun, basit şeylere, okuduklarına, sarılmaya,gökyüzüne bakmaya.
Sonra birden büyüyorsun, yasaklar, yasaklar...
Monoton bir kütle çığ gibi üstüne geliyor, kaçamıyorsun.