nazilerin toplama kamplarında esir düşüp, orada soğuk duvarlarda aç susuz uyuyup sabahtan akşama kadar işkence gören ve en ufak bir zayıf duruşta doğruca gaz odalarına gönderilen onca "gerçek" insanın ardından sıcacık evimde kahvem eşliğinde kitap okuyabilmenin ve kafamı kaldırıp dışarıyı izleyebilmenin, yürüyüş yapabilmenin aslında ne