Clarance Darrow ünlü bir Amerikan avukatı idi. Bir gün, mahkemede, karşı tarafı destekleyen bir kadından istediği bilgiyi bir türlü alamayınca, kadına, söylediklerine inanmadığını söyledi.
Kadın ''Benim söylediklerime nasıl inanmazsınız, Mr. Darrow?''
''Ben hakikat ile evliyim.'' deyince,Clarance Darrow sordu:''Pek ala, kaç senedir dulsunuz.''
Bir başka gün, davasını başarıyla neticelendiren Clarance Darrow'a müvekkil kadın ''size nasıl teşekkür edeceğimi bilmiyorum.'' deyince Clarance Darrow ''Madam'' dedi, ''Lidya'lıların parayı icat ettiklerinden bu yana bu sorunuzun cevabı çoktan verildi.''
Sayfa 372Kitabı okudu
Orada duran insan artık bir müvekkil değil,avukatın köpeğiydi.Sürünerek yatağın altına girip kulübedeki bir köpek gibi havlamasını istese ,bunu seve seve yapacaktı.
Sayfa 217
Yargılama kollektiftir.Avukat ve adalet mensuplarının ortak emeği ile sonuç elde etmektir sonuç adalettir.Müvekkil bundan fayda sağlar.Bu nedenle avukatlık ücreti,birşeyin karşılığı,herhangi bir hizmetin değeri gibi ölçülemez.
Vahdettin
Müvekkil-i zîşanı olduğum Peygamberin hicret sünnetini izledim." (Orhan Koloğlu Gazinin Çağında İslam Dünyası, 313)
Vahdettin kendisini bütün olup bitenlerden sonra, İslam’ın temel esaslarına aykırı bir adlandırmayla Peygamberin şerefli vekili diye anmaktadır Bu da yetmiyor, İslam’ın baş düşmanı işgalci İngilizlere sığınışını 'hicret' olarak gösteriyor ve Haçlı’ya sığınma rezilliğini 'Peygamberin sünneti diye anıyor.
Sayfa 39Kitabı okudu
"Bana farklı bir gerçekliğin rüyasını gördürerek gerçekliği değiştirmeye teşvik ediyor beni," dedi müvekkil kararlı bir şekilde, umutsuzca.
Sayfa 28 - Metis
