Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İleyda

İleyda
@mylifemywords
•Kitaplarımla baş başa, insanlardan uzakta... instagram.com/mesafesizmatematik
BARÜ || Math Teaching
Hatay, 3 Mayıs
1087 okur puanı
Kasım 2021 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
312 syf.
8/10 puan verdi
Virginia Woolf ile tanıştığım ilk kitabı: Dalgalar Bazı kitaplar vardır çok kez okunmaya değer. İşte o kitaplardan biri de bu eser. Bir solukta okumama rağmen tekrar tekrar okuyacağım kitaplar arasında yer aldı. Betimlemeler, farklı bakış açıları o kadar iyi bir şekilde anlatılmış ki beğenmemek elde değil. Kitabın her bir cümlesini tekrar tekrar okunmaya değer. Kitapta yer alan iç konuşmalar, aslında hepimizin de çoğu kez kendimize söylediğimiz şeyler. Yazar bu iç konuşmaları süslü kelimlerle o kadar iyi betimlemiş ki insanın zihninde o süslü kelimler görselleşiyor, anlamlı bir şekle bürünüyor. Kelimeler ve cümleler arasındaki uyum o kadar iyi ki kitabı bitirdiğim zaman yazarın kalemine hayran kaldım. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitapsız günleriniz olmasın. İyi okumalar dilerim...
Dalgalar
DalgalarVirginia Woolf · İndigo Kitap · 20193,056 okunma
Reklam
1062 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
L.N. Tolstoy'un bu eseri mükemmel ötesinde. Kitap aşk kitabı olarak görünse de aslında sadece bir aşk kitabı değil. Anna'nın yaşadığı yasak aşk ve intiharla son bulan bu kitap aslında 1870'lerin Rusya'sındaki, toplum düzenini anlatıyor. Ölüm, aşk ve evlilik gibi konular; kadınların Rus toplumundaki yeri, yazarın muazzam gözlemlerinin doğal bir sonucu olarak kaliteli bir eser ortaya çıkmış. Ayrıca inanç ile ilgili karakterlerin davranışları insanı düşündürmeye yönlendiriyor. Ayrıyeten bu eser, insanın kendi benliğini nasıl bulması gerektiğini; kendi benliğini ararken yaşadığı zorluklardan bahsediyor. Kitabın sayfa sayısı sizi korkutmasın. O kadar sürükleyici bir kitaptı ki 1062 sayfalık kitabı 8 günde bitirdim. Benim bu kitapta en çok beğendiğim şey karakterlerin kendi iç dünyasını yazarın ilahi bir bakış açısıyla tasvir etmesi oldu. Kitabı okurken resmen o karaktere bürünüyorsunuz; ki bunu okuyucuya hissettirmek çok güçlü bir yetenek ister. Tolstoy 'un bu eserini ben çok beğendim. Kitabı okumayı bitirsem de etkisinden hemen çıkabileceğimi düşünmüyorum. Çünkü bana göre kaliteli eser, okuyucuda iz bırakandır. Benim bu kitap ile ilgili yorumlarım bunlardı. Kitapsız günleriniz olmasın. İyi okumalar:)
Anna Karenina
Anna KareninaLev Tolstoy · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201939bin okunma
264 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşadığınız her gün bir önceki günden daha güzel olsun...
Bu kitap, sekiz farklı insanın hayatına odaklanıyor. Bu sekiz kişinin hayatları çok farklı. Koskoca dünyalarının ortasına okuma, bilgi sahibi olma amacı yerleşmiş. Ancak ortak olan bir şey var: Hepsi özgür olmak istiyor. Evet özgür olmak... Birinin engellenmeden ya da sınırlandırılmadan istediğini yapabilmesi, seçebilmesi ve hareket edebilmesi çok da zor olmasa gerek. Sekiz farklı insan, sekiz farklı hayat... Farklı yollardan aynı yere ulaşma gayesi, özgür olmak ve en önemlisi kendi benliğini bulma amacı kitaptaki karakterlerin ortak noktaları. Gelenekler, görenekler, ataerkil toplum yapısı, baskı, toplumsal tabular, ötekileştirme kavramlarını temel alan muazzam bir eser. Herkesin okuması gereken bir eser olduğunu düşünüyorum. Son olarak sözümü kitabın arka kapağında bulunan yazıyla bitirmek istiyorum:" Özgürlük yolunda arayış tek bir yoldan geçmiyor, tüm kilitleri açacak sadece bir tane anahtar yok, herkesin kendi anahtarını bulması gerekiyor. Bunun için de belki en önemli olan, insanın kendi iç sesine kulak vermesi, kendi yolunu bulmaya çalışması....''
Özgürlük Yolları
Özgürlük YollarıZehra İpşiroğlu · Çınar Yayınları · 20083 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
236 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Richard P. Feynman 11 Mayıs 1918 yılında dünyaya gelmiştir. 20. yüzyılın en önemli fizikçilerinden biridir. Kuantum elektrodinamiği üzerine yaptığı çalışmalarından dolayı Nobel Fizik ödülüne layık görülmüştür. Başkalarının Ne Düşündüğünden Sana Ne isimli bu kitap, Richard Feynman 'ın mektup ve anılarından derlenerek hazırlanmış. Feynman 'ın kişiliğini en çok biçimlendiren etkenleri anlatarak nasıl bir bakış açısına sahip olduğunu anlatıyor. Bir bilim insanın hayatı, düşünce tarzı, görev aldığı projeler açık bir şekilde anlatılmış. Düşünce tarzının oluşmasında etkili olan annesi, babası, Arlene ile acı ve aşkla dolu erken bir evlilik, Manhattan projesinde yer alması ve daha birçok çalışması... Bilime katkıları, bilim hakkındaki olumlu ve olumsuz düşünceleri gerçekten çok kıymetli. Kitapta mühendislik alanında yapılan birçok çalışmanın taslağı mevcut. Uzay mekaniği hakkında çok değerli bir eser olduğunu düşünüyorum. Kitap genel olarak bilimsel bir nitelik taşıması yönünden herkese hitap etmiyor olabilir ancak ben bu kitabın herkesin okuması gerektiğini belirtmek isterim. Kitapsız günleriniz olmasın. Keyifli okumalar dilerim :))
Başkalarının Ne Düşündüğünden Sana Ne
Başkalarının Ne Düşündüğünden Sana NeRichard P. Feynman · Alfa Yayınları · 2013102 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Her şey bir düşüncenin ürünü olabilir mi?
Tüm hayatımız aslında bir düşünceden ibaret. Gördüğümüz şeyler, düşüncemizle beraber iyi ya da kötü olur. Bir şeyi çok severek, beğenirsek, o şeye iyi deriz. Düşüncemizin sonucuna göre anlamlandırma işini yapmış oluruz. Nesneler, aslında gerçekte yoktur. Örneğin ağaç kelimesini duyduğumuzda gözümüzün önünde yemyeşil bir ağaç belirir. Ağacı nasıl görmek istiyorsak onu öyle hayal ederiz. Aslında bakacak olursak bu, bizim kendi düşüncemiz değildir. Toplum tarafından kabul edilen bir görüş. Genel olarak ağaç yeşildir der, böyle düşünürüz. Aksi hali aklımıza gelmez. Çünkü beynimizde böyle kodlanmıştır. Bu gibi düşünceler sizce de çok ilginç değil mi? Her şey sadece bir düşüncenin ürünü nasıl olabilir?... Bu kitapta anlatılanlar bu gibi düşüncelerden ibaret. Yazarı hiç tanımıyordum ancak bu kitabı sayesinde onun hakkında pek çok fikrim oluştu. Şu ana kadar okuduğum kitaplardan çok farklı. Tesadüfen karşılaştığım bu kitabı isminden dolayı okumak istedim. Farklı bakış açıları kazanmayı sağlayan bu kitabı bence herkes okumalı. Düşünmeyi sağlayan bu eser, çokça ilgiyi ve değeri hak ediyor. Son olarak sözümü Tim Lott' un bu kitap hakkındaki yorumuyla bitirmek istiyorum: “Nasıl hikâye yazılacağını anlatan bir kitaptan çok daha fazlası. Yaşamanın ne anlama geldiğini anlatan bir kitap.” Keyifli okumalar dilerim :))
Hikaye Anlatıcılığının Bilimi
Hikaye Anlatıcılığının BilimiWill Storr · Timaş Yayınları · 202071 okunma
Reklam
848 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yaşamımızda karşımıza çıkan olaylar ve insanlar birer idea değil midir?
Dünya edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Haruki Murakami'nin gizem dolu bir şaheseri. Yalnız ve melankolik karakterler, kaybolan insanlar, metafizik deneyimler, Tokyo, tarihi referanslar gibi konuları bu kitapta bulabilirsiniz. Kitapta yaşanan olaylar ana karakterin kendi yolunu bulmasını kendini anlamasını, geçmişi ile barışmasını ve belki de bir sanatçı olarak daha ileriye gitmesini sağlayacak yola yön veriyor. Yazarın müziğe olan ilgisi eserlerine de yansımış. Mozart’ın Don Giovanni’sini, Strauss’un Güllü Şövalye’sini daha önce bilmeseniz bile bu kitabı okurken kelimelerin arasından müziğin sesini duyacaksınız. Sevgi ve yalnızlık, savaş ve sanatın anlatıldığı bu romanı, herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyorum.
Kumandanı Öldürmek
Kumandanı ÖldürmekHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20181,796 okunma
544 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Belki de bitmeyen savaş içimizdekiydi.
Kristin Hannah'ı ilk olarak bu kitapla tanıdım diyebilirim. 500 küsür sayfa sayısına rağmen o kadar akıcı bir kitaptı ki bir solukta okudum. Nasıl bittiğini anlamadım bile. Bazen elimden bırakamadım. Tüm karakterler fazlasıyla gerçekçiydi. Bu yönünü çok sevdim. Kitapta anlatılan olaylar, karakterler ile o kadar bütünleşmiş ki gerçek yaşam ile bağlantısını koparmamış. Özellikle ana karakterlerin güçlü ve azimli yönlerinin baskın olması beni çok etkiledi. Bu kitapla birlikte, savaş sırasında hayatta kalmanın ve zorluklara göğüs germenin ne demek olduğunu anlayacaksınız. Bir yandan da içiniz burkulacak. Belki anlatılan olaylar, bir yerlerde yaşanmıştı. Bunu düşünmek bile insanı üzüyor, çünkü bazı gerçekleri yaşamak ve ayrıyeten okumak, anlatılan olaya kesinlik kazandırıyor bence. Bu kitabı okuduktan sonra savaş dönemi kitaplarını okumayı aslında ne kadar çok sevdiğimi fark ettim. O dönemde yaşanan acılar ve yarım kalmış hikayeler üzerimde büyük bir etki bırakıyor. Etkisinden çıkamadığım, farklı bakış açılarıyla düşünmeye yön veren bu başyapıtın herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Benim bu kitap hakkında düşüncelerim bu kadar. Herkese sağlıklı, mutlu ve bol okumalı günler dilerim.
Bülbül
BülbülKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20174,795 okunma
133 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Joseph Conrad’ın denizci olduğu yıllarda Kongo’ya yaptığı bir yolculuktan esinlendiği Karanlığın Yüreği, yazarın en önemli yapıtı olmasının yanı sıra sömürgecilik, ahlak konularını derinlemesine irdeleyen bir çalışmadır. Ülkemizde duyulmuş bir yazar olmamasına rağmen tesadüfen karşıma çıkan bu kitabı çok beğendim. Anlatılan konu, yoğun bir anlatımdan ziyade, açık, akıcı bir uslupla işlenmiş. Ana kahramanın verdiği bilgiler, düşünceler, aslında hepimizin sahip olduğu bilgiler. Bu bilgilere aslında hepimiz sahibiz. Bu bilgileri, düşünceleri ayriyeten okumak bizde ayrı bir farkındalık oluşturuyor. Kitapta, Marlow isimli denizci, dört arkadaşına yaşadığı büyük macerayı anlatmaktadır. Karşılaştığı zorluklar, nehrin derinliklerine yaptığı yolculuk, aynı zamanda insan ruhunun karanlık yönlerine yapılan bir yolculuktur. Bu yönüyle bu kitabın herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Son olarak sözümü J.K. Rowling'in şu sözüyle bitirmek istiyorum: "Bol bol okuyun. Okumak gerçekten çok yardımcı olur. Elinize geçen hemen hemen her şeyi okuyun." İyi okumalar dilerim.
Karanlığın Yüreği
Karanlığın YüreğiJoseph Conrad · T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı · 19844,192 okunma
328 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Zaman kavramı, evet. Bu kitabın özünü oluşturan kelime. Herkesin eşit şartlarda olduğu tek kavram bu sanırım. Bu kitap, hiç yaşlanmayan bir tarih öğretmeninin hayatını anlatıyor. Zaman kavramı o kadar iyi anlatılmış ki kitabı bitirdiğiniz zaman, her şeyin kalıcı olmadığını, zamanın her türlü ilerlediğinin farkına varıyorsunuz. Aslında zamanın ilerlediğini elbette hepimiz biliyoruz, ama bunun farkına vardığımızda her şeye daha farklı bakmaya başlıyoruz. Bir şeyi bilmek ve farkına varmak çok farklı şeyler. Herkes kendini bulmaya çalıştığı anı beklemiyor mu? Bunun için de zaman harcamıyor mu? Sahi yaşadığımız şu hayatta mutlu olduğumuz anda zamanın durmasını, mutsuz olduğumuz anda ise zamanın çabucak ilerlemesini isteriz. Durmasını istediğimiz anlar genellikle kendimizin kendimize ait olduğunu hissettiğimiz andır. Oysa ki her yaşın bir güzelliği olduğu gibi her anın da bir güzelliği vardır. Her saatin, her dakikanın hatta her saniyenin kendine göre güzelliği vardır elbet. 1 dakika sonra mutlu olabilirsiniz ya da 1 saniye sonra üzgün olabilirsiniz. Bu duyguların zaman ile bir ilgisi yoktur. Zamana verdiğiniz anlam, sizi mutlu ya da üzgün yapar. Son olarak şunu söylemeden geçemeyeceğim: Hepimiz kaybettiğimiz ya da ulaşamadığımız her şey için zamanı suçlarız. Oysa biliriz ki; zaman konuşsa, hepimiz utanırız.
Zamanı Durdurmanın Yolları
Zamanı Durdurmanın YollarıMatt Haig · Domingo Yayınevi · 20226,7bin okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu inceleme kitaptan alıntı içermektedir.
Sahi neden yaşıyoruz? Kendimiz için mi yoksa yaşanması gerektiği için mi? Düşüncelerimiz kendi benliğimizi oluşturuyorsa benliğimzi anlamlı kılan biz miyiz? Düşünmeye teşvik eden bu sorular bu kitabın temelini oluşturuyor. İnsan, düşündüğü zaman gerçekten hayata karşı daha anlamlı bir bakış açısıyla bakabiliyor. Varoluşçuluk, felsefi sorgulama becerisi, merak, yaşamı katlanabilir kılan özellikler değil midir? İnsan, bir düşünceden, düşünme eyleminden ibaret değil midir? Hisler, düşünceler, düşünce sonucu oluşan davranışlar... Bu kitabın herkes tarafından mutlaka okunması gerektiğini düşünüyorum. Kendi benliğimizi oluşturmada etkili bir kaynak. Genel olarak, varoluşçuluk hakkında bilgi verse de kitabın genel çerçevesi düşünme eylemi üzerine yoğunlaşmış. Son olarak kitaptaki şu söz ile söylediklerimi tamamlıyım: "Hayat yolunda ilerledikçe bir şey öğrenmediğinizi, sadece anılara gittiğinizi daha iyi anlıyorsunuz. Sanki bir zamanlar yaşadığımız dünyayı yeniden icat etmeye benziyor bu. Bir kazancımız yok, sadece kendimizi yeniden kazanıyoruz." Sizce de öyle değil mi?
Gözyaşları ve Azizler
Gözyaşları ve AzizlerEmil Michel Cioran · Jaguar Kitap · 20151,085 okunma
Reklam
208 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bu kitabı herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Kitabın her bir kelimesi beni derinden o kadar etkiledi ki bir solukta okudum. Ne olduğumu, nasıl biri olmam gerektiğini; beni, bendeki gücü, bana hatırlattı. Her bir kelimesi üzerimde öyle bir etki bıraktı ki vücudumun her yerinde hissettim. Anlatılan olaylar, yaşanılan durumlar aslında hepimizin tanık olduğu şeyler. Kitabı okurken olayları derinden yaşadım diyebilirim. Kitap genel olarak, öğretmenlik mesleğinin nasıl yapılması gerektiği üzerine kurulmuş. Ancak verilen mesajlar, öneriler insanı derinden etkileyen sözlerle biçimlenmiş ki kitabı elimden bırakmak istemedim. Evet öğretmenlik mesleği hakkında. Hepimizin hayatında öğretmenleri ile ilgili anılarımız olmuştur. Bizi derinden etkileyen belki de hayatımıza yön veren öğretmenler gelip geçmiştir. Genellikle birçoğu ile ilgili kötü anımız olsa da bizi şimdiki biz yapan o öğretmenler olmuştur. Ben de bir öğretmen adayı olarak bu kitabın bana çok şey kattığını belirtmek isterim. Öğretmenlik mesleğinin bir meslekten öte bir duygu olduğunu bana hissettirdi. Dilerim ilerde öğrencilerimin hayatında sadece ders anlatan öğretmenden ziyade, onlara yol gösteren bir eğitimci olabilirim.
Öğretmenim Bir Bakar mısın?
Öğretmenim Bir Bakar mısın?Doğan Cüceloğlu · Final Kültür Sanat Yayınları · 20185,8bin okunma