"Özür dilerim,"
"Bütün bunlar başımıza geldiği için,seni böyle bana bağladıkları için özür dilerim."
"Nova."
"Bu diyarda hiçbir şey içimdeki boşluğu senin yapabildiğin gibi doldurmadı.Ve gideceğini öğrendiğimde tahtın da tacın da binlercesinin diz çöküşünün de doldurmayacağı bir boşluk açtı."
"Beni ısıtmak için kendini yakmaya devam edemezsin,"
"Seni kendim için kurtardım,"
"Sana nasıl bencilce tutkun olduğunu anlamıyor musun? Bu iyi niyetli bir sevgi değil. Seni kötü bir şekilde , çok kötü bir halde seviyorum."
"Seni bırakmamak istiyorum."
"Sadece ölülerin yası tutulmaz deniz kızı, bazen ölen anların da yası tutulur. Sen ve ben bu hüznü hayatımız boyunca tașıyacağız. Yașanmayan anların yasını tutacağız."
"İște böyle kızım. Yașarsın sadece. Yașarken değișirsin, dönüșürsün, kırılırsın, dökülürsün. O döküntülerde yeni bir yașam doğar. Böyle hayatta kalırsin."
"Tanrıçalar dört krallığın özünden faydalanabiliyor. Ben sadece su belki biraz ateş."
"Onlar koruyucu Tanrıçalar. Sen gökyüzü soyundan geliyorsun. Bu diyardan gördüğün hiçbir şeyle denk değilsin."
"Daren'in doğru düzgün bir sarayı bile yok,"
"Önemli değil."
"Krallığı yok."
"Benim var."
"Vârisi yok..."
"İkiz alevi var."
"Nagueli yok."
"Onun içinde bir ejderha yaşıyor."
"Artık kanatları bile yok."
"Nova'sı var!"
"Alev alev lordu..."
"Kendine gel su kurnazı!"
"Ateşle oynuyorsun...," "Yine."
"Bir prens olmak ne kadar zor,
aklı başında olmayan kızlarla takılmam."
"Ne olur azcık öpüşsek?"
"Şahane olur."
"Kendi iradenle,istediğin zaman."
"Kim kendi iradesiyle seninle öpüşmek istemez ki?"
"Hiç aynada kendine baktın mı? Bakmıyorsan bakmak isteyecek birilerini tanıyorum."
"Benden günah gitti."
"Su Vârisi,"
"Krallıkların sınırındasın, beni doğru düzgün selamla."
"Ateş Kralhğı'ndayız,"
"Sen de Daren'in önünde diz çökmedin."
"Daren ve ben..."
"Dengiz,"
"Sense bu sinrlarda hiç kimsesin."
"Ben prensesim,"
"Diz çökmem."
"Çöktürürüm."
"Hey hey..."
"Tamam, biraz sakinleşelim."
"Onu değil, seni koruyorum,"
"Deli deli bakma öyle."