"Fetih, neden senin yerine geçmek istiyor?" Sanki bu bariz bir şeymiş gibi "Güç." dedi tek kelimeyle açıklayarak. "Biliyorsun bazıları kral olmak bazıları vezir olmak için doğmuştur." Omuz silktim ama o bu dediğime uzun süreli bir kahkaha attı. "Peki sen ne olarak doğdun biriciğim, bir Avcı mı?" diye sordu arabayı tek eliyle kullanırken kafası bana dönüktü. Çok sık gülümsüyordu. Bir süre düşündükten sonra gözlerimi kısarak "Sanırım soytarı." dedim. Sürekli onu güldürdüğümü göz önünde bulundurursak. "Majesteleri..." diye de ekledim. "Neden, bir kraliçe olmak istemez miydin?" Omuz silktim. "Ama krallarla bir tek soytarılar dalga geçebiliyor. Gülümseme bir kurşundur." Sözlerimin soğuk sakinliği o an için benim bile irkilmeme neden olmuştu. Şu ana kadar böyle düşündüğümü dahi bilmiyordum ama haklıydım. Krallara bir tek soytarılar meydan okuyabiliyor. Bu defa yüzü ciddileşmişti. "Doğru," dedi önemli bir noktaya parmak basmışım gibi.
Ephesus YaynlarıKitabı okuyacak
“Hayaller kurmayı veya peri masallarına inanmayı bırakalı uzun zaman oluyordu. Ben şu kızlardandım; bilirsiniz, saat on ikiyi vurduğunda külkedisine değil bal kabağına dönüşenlerden... Bir külkedisi masalında bile prenses değil kesinlikle onu baloya götüren o araba olurdum veya pamuk prenses masalındaki zehirli elma olurdum. O kadar ki ben saçları küt kesilmiş bir Rapunzel olurdum. Benim beyaz atlı prenslerim daima beni kurtarmak için geldikleri yolda, uğruna ölürlerdi. Kurtarılmayı beklerken kaybolmuş zavallı bir ruha sahiptim. Çirkin olduğum için değil, çok güzel değildim ama kesinlikle çirkin değildim. Sadece, bendim işte; hayal kırıklığı."
Reklam
Sıcak kolları arasına bir kez daha kendimi bırakırken "Senden gitmenin en güzel yanı, tekrar tekrar sana dönmek." diye mırıldandım. Beni yavru kedi gibi içine çekerken bu hissi hiçbir şeye değişmeyeceğimi de biliyordum. Herkes bir yanaydı, Doruk Ilgaz sol yanıma.
"Oraya gitmek istemiyordum ama onunla her yere gidebileceğimi biliyordum. O gece Doruk Ilgaz'ın peşinde hayatımın bilinmezliğini açıklığa kavuşturabileceğim akademiye doğru giderken hayatın bana çizdiği çizgiden dışarıya çıkamayacağımı biliyordum. Kendi çizgimi de yaratsam sonunda hep aynı yola çıkacak ve yaşamam gerekenleri yaşamaktan kaçamayacaktım. Ben böyle doğmuştum.
Yine de haksızlık ediyordu bana, ben bu dünyada sevilmeyi bekleyen küçük bir kızdım işte. Herkesin gözünde büyüttüğü...
Güçlü biri olduğunuz zaman insanlar ilk önce sizden vazgeçiyorlardı. Güçlü olduğunuz zaman canınızı yakmaktan çekinmiyorlardı. Canınız yanmaz diye düşünüyorlardı ancak güçlü olmanın yalnızca başa çıkmak olduğunu ben çok iyi biliyordum.
Reklam
Geri gelmişti, geri gelmişti ve yeniden iplerimi elimden almıştı. Şimdi ben sakat kalmış bir cambaz gibi onun gerdiği bir ipin üzerinde bir kez daha hayatta kalmaya çalışacaktım. Bir kez daha o ipten aşağı atlamamak için nedenler arayacaktım.
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.