Saniyen Naat
Hokkasıyım kurumuş mürekkebin.
Sayfa 47 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
Naat...
Sen geldin; bin yıllık ateşler söndü Sen geldin; kaçaklar yurduna döndü Yerler-gökler senin ile övündü Avcı da, avı da güvendi sana Hira’dan kıskandı dağlar Seni. Hayat tatlandıysa bu tat Senden, Yolda kalanlara imdat Senden, Yarın mahşer günü şefaat Senden, Senin mîracının boyutu yoktur, Aşk ile kuşatmış semâlar Seni...
Reklam
Naat...
Aşıklar yüreklerine dağlar Seni. Milyonlarca nefer Senin yolunda Yavrudan ayrılmış geyikler gibi Rahmet diye diye ağlar Seni.
NAAT
Dinleyin ey vakti duymak doruğuna varanlar Sıyırın kahkaha sırçasını cildinizden Omzunuzdan vaveyla heybesini atın Boşa çıksın reislerin, kahinlerin, şairlerin kuvveti Güler yüzlü olmak neydi onu hatırlayın Neydi söğüt gölgesinde gülümsemek Ağız dolusu gülmeden taşlıkta.
Sayfa 42 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
NAAT
Dönünce bütün gövdesiyle döndü Bir bu anlaşılsaydı son yüzyılda Bir bilinebilseydi Nedir veche.
Sayfa 42 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
NAAT
Söylemez kimse size dünyadaki ömrü boyunca Hiçbir insana yan bakışı olmayan kimdi Kimdi yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile
Sayfa 42 - Tiyo YayınlarıKitabı okudu
Reklam
412 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.