Bu incelemeyi okuyun çünkü ağır incittiniz yüreğimi!
Bir kitaba başlamadan önce o kitabı okuyanların düşüncelerini merak eder, kitabın sayfasına girer bakarım. Nitekim bu kitap için de öyle yaptım. Öyle güzel düşünce ve alıntılar vardı ki hemen okumaya başladım eseri. Ama o da ne! Okuduktan sonra fark ettim ki kitaba ait diye paylaşılan
“Ruhunla temizle yüce aşkının kapısının önünü. O zaman olursun O’nun gerçek aşığı…”*
Şark geleneği ve geleneğimizde aşkı ayıp sayarız. Daha düne kadar aşk sadece gönül işiydi, ancak günümüz aşkı ayaklar altına alıp bir erkek ve kadın arasında geçen bayağı bir çıkar ilişkisine çevirdi. Sayısız kişiye sorsan aşkı; genel olarak ya Ayşe der ya Fatma,
hazret-i ömer olsa ağzımı yüzümü dağıtırdı
iftar sonrası çay ve sigaralardan
hazret-i ali kale bile almazdı şu bitirme tezini
bir evsizle çorba içecek kadar cesur olmadığım duyulsa
ensar kız vermezdi
medineli çocuklar
tebessümler fırlatırdı nefsim kanayana dek
tenimi ilk gazvede bırakıp kurtulmak belki
bakışlarıma mescidin kumları bile fazla
bir
"Türkler öyle içten İslamcı sayılmazlar pek. Bakın tüm Divan Edebiyatı'nda, üstün değerde bir "münacaat" ya da "naat" yoktur. Aşkı, şarabı, eğlenceyi işleyen gazellerin, şarkıların en güzelleri yazılmıştır" dermiş Yahya Kemal...
Her gönle nasip olmayan bir incelik ve hassasiyetle "Yağmur" adıyla taşıyor satırlara, Peygamberi;
Yağmur'un ölü tabiatı yeniden dirilttiği gibi Muhammed'in (sav) de ölü kalpleri dirilteceği umudunu taşıyor dizelerinde...
Yağmur'u yazmaya bir yolculuk sırasında başlıyordu
Nurullah Genç ve yıllar sonra şu sözlerle dile getiriyordu hâlini:
Kitap elime ilk ulaştığında sanki geçmişten gelen bir mektubu açar gibi heyecanlandığımı hatırlıyorum.
Kitap tanıtımında şu sözler yazıyor: "İsmet Özel'in Türk milletinin şairi olarak Bir Yusuf Masalı'nı 1967 yılında yazmaya karar verdiğini ve aynı yıl aynı hassasiyete binaen askerliği esnasında yani hidayetinden önce bir elifba temin ettiğini dikkatli okurları fark etmiştir. İsmet Özel yıllar önce de "Allah bana ömür verir, kuvvet verirse ve ben “Bir Yusuf Masalı” adlı kitabımı eğer bir daha neşredersem Kur’ân harfleriyle neşredeceğim" demişti. Vaad ettiği üzere Bir Yusuf Masalı Türk yazısıyla neşrolundu. Uzun yıllardır Latin yazısıyla neşredilmeyen ve aranan, beklenen bu kitabın Türk yazısıyla neşredilmesi 1928'den beri "yazın" tarihimizin en büyük hadisesidir."
İsmet Özel'in benim için yeri çok başka, bambaşka.. Yerini anlatabilecek hiçbir kelime bulamıyorum zihin dünyamda. Nasıl oluyor aklım almıyor. İnsan nasıl böyle şiirler yazabilir, insan nasıl böyle cümleler kurabilir. Bir dakika olsun zihninin içinde yaşamak isterdim. Bu çağda yaşamaktan tüm benliğimle nefret ediyorken bu çağda hayata tutunmamı sağlayan üç şeyden birisi İsmet Özel'dir. Yusuf'un hikayesi beni oldukça etkiledi. Keşke o masalın içinde yaşasaydım biraz. O derinlikte kaybolsaydım. Münacaat, Naat, Sebeb-i Telif, Dibace şiirleri Yusuf'un hikayesinden önce geçiyor kitapta. Kitap Osmanlıca yazıldığı için okurken ayrı bir keyif aldım. Rabbim İsmet Özel'e uzun ömürler versin. Başımızdan eksik etmesin..
/ Güzel bir eser okumanın en zorlu yanı, ona layık bir inceleme yazmaya kalkışmaktır. İncelememiz eseri övmeye kâfi gelmemiştir, affola.../
Henâ, mektubun hasret ile kol kola girerek sırra kadem bastığı bu çağda, günümüz iletişim araçlarından hiçbirinin asırlar geçse de bir kez daha mektubun yerini dolduramayacağının yeniden zuhur etmiş, şüphe
İsmet Özel
İsmet Özel’in Naat isimli şiirinde geçen yukarıdaki mısraların bende uyandırdığı hissiyatı paylaşmak istiyorum.
Bir Yusuf Masalı kitabında geçen Naat şiirinin konusu, isminden anlaşılacağı üzere Peygamber efendimizi övmek
Nasıl iyi geldi..
Kelimeler nasılda içime içime aktı böyle!
Şiiri tekrardan yeni baştan sevme günüm olsun.
En meşhur şiiri Naat'tan izler gördüğüm, bambaşka tatta lezzet bırakıcı, "Birinci Tablet" şeklinde başlıkları olan 12 şiirden oluşuyor.
Durup üstünde düşündürecek derinlikte, sorgulatacak güzellikte.
Târümâr oluşun şiirsel öyküsü bir bakıma. Darmadağın kalmaya izin yok:
"târümâr yürekler ayağa kalkın" ..
Not: Hayrına biri şu Beşinci Tablet'i seslendirsin yaa..
Onuncu Tablet veya Son Tablette olabilir. Nasıl olmazlar çokça hayret doğrusu.