Aşk mektupları elbette yakılmalı,
geçmiş en soylu yakacaktır.
- Nabokov
Muhabbet kuşumuz öldü
Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak
Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Polyanna
Aşk mektupları elbette yakılmalı,
geçmiş en soylu yakacaktır.
Nabokov
Muhabbet kuşumuz öldü
Arkasında uçuşan tüyleriyle mavi bir sonbahar bırakarak
Biliyorsun ölüm, mavi boş bir kafestir kimi zaman
Acıyı hangi dile tercüme etsek şimdi yalan olur Pollyanna
Evet, nihayet okuduk bitirdik bu kitabı da. Aheste ve sakince. Peki kitap bir sakinlik veriyor mu bize? Tam tersine, fırtınalar, kasırgalar, tufanlar... Peki siz hiç mi utanmıyorsunuz ( ......) ile aşk yaşamaya? Ben bile utanıp sansür koyuyorum neme lazım. İnsan bu kadar yakını ile böyle bir... Evet kitapta bir aşk ilişkisi var, hem de sıra dışı Nabokov gene bizi tuhaf bir dünyanın içine sokup çaresiz bırakıyor. Çırpın dur! Alışacaksın diyor. Superileri gözlerimizin önünde salınıp duruyor ha bire, lolitasında olduğu gibi. Kitabı anlatacaktın hani? Şimdi anladım ki kitabı anlatamıyorum. Ama felsefe okuyanlar ve feministler bu kitap hakkında ne düşünür bilmek isterim... İyi veya kötü okumalar.
Ada ya da ArzuVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 201869 okunma
Okur tarafından sevilen kahraman, kitap kapakları arasında nasıl bir evrim geçirmiş olursa olsun, kader çizgisi zihnimizde belirmiştir, aynı biçimde dostlarımızın da kendileri için çizdiğimiz şu ya da bu mantık içinde, ya da alışılmış biçimde davranmalarını bekleriz.
.
.
.
Öngördüğümüz kader çizgisinden herhangi bir sapma, bize sadece haddini bilmezlik değil, ahlaki düşkünlük olarak da gözükür. Yüzyılın görüp göreceği en önemli şiir kitabını kapı komşumuz gezgin sosisçinin yazdığını öğrensek, onu hiç tanımamış olmayı yeğleriz.
"..seksenler ve doksanlarda burası renkli karşılaşmalara sahne olurmuş (annemin katı mizaçlı babası bile ceketini çıkarıp en ağır raketleri ustaca savururmuş) ama ben on yaşıma gelmiş iken tabiat, bir geometri problemini silen keçe silgi misali, burayı tamamen bozmuştu."
"Beni biçimlendiren aygıtı ne çevremde ne de ırsiyetimde bulabiliyorum; ömrüme karmaşık bir filigran basıp geçen meçhul merdanenin eşsiz tasarımı, ancak, yaşam kâğıdı sanatın lambasıyla aydınlatılırsa fark edilebiliyor."
Bu dünyadaki tek mutluluğun gözlemlemek, gözetlemek, izlemek, kendini ve başkalarını irdelemek, büyük, biraz camımsı, biraz kanlı, kırpışmayan bir göz olmak olduğunu idrak ettim.