Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
416 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
-SERENAD- Yaklaşık 800 Yahudi mültecinin kendilerini Filistin'e taşıyan geminin Türkiye kıyılarında torpidolanması sonucu hayatını kaybettiği 1942 Struma felaketinden esinlenen Serenad, hem dokunaklı bir aşk hikayesi hem de krizdeki insan ilişkilerinin gücünü unutulmaz bir anlatısı. Zülfü Livaneli'nin okuduğum 5. kitabı olan bu roman yine beni şaşırtmadı. Her kitabında olduğu gibi Livaneli'nin insan ilişkilerini, içsel süreçlerini karakterler üzerinden mükemmel kalemiyle ve yorumuyla yansıttığı bir eser daha... Hem bir an önce okuyup bitirmek isteyeceğiniz hem de hiç bitmesin isteyeceğiniz, uzun süre etkisinde bırakacak, okumaktan keyif alacağınıza şüphe duymadığım bir kitap. Kendinizi Maya,Nadia ve Maximilian'ın en yakın dostu ve sırdaşı hissedeceğinize eminim...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021136bin okunma
481 syf.
10/10 puan verdi
·
50 günde okudu
Yazarın kaleme almış olduğu serenad kapağın üzerindede yazdığı gibi okurlarını büyülüyor herşey 2001yilinin Şubat ayı profesör maximilian Wagneri karşılamakla başlıyor hikaye maya duranla birlikte şile' ye gidip orada 60 yıllık dokunaklı aşk hikayesine şahit olacaktı o soğuk gün nasıl herşeyi göze alıp Max'i hayata döndürdüğü anlar muhteşemdi maya bu sure zarfında kendi ailesine ilişkin sirlarida öğrenmişti. Ne olursa olsun hangi devlet olursa olsun bir olay olduğu an üzerinin hemen kapatılması ve gerçeklerin gün yüzüne çıkmalarını engellenmesi çok üzücü .Maya görür görmez bu adama karşı güzel bir duygu besliyor içinden. Max'ın hayati beni derinden üzdü yeri geldi çok ağladım yeri geldi güldüm yeri geldi şok oldum .Max nadiayla kavuştu dediğim sırada sturama olayı gerçekleşti ve üstelik tam Max'ın kavuştum nadia demesiyle yok olması sırasında göz yaslarima hakim olamadım. sonu hiç beklenmedik bişey oldu orada biraz şok yaşadım noluyor falan dedim Max'ın külleri nadiayla kavuşması beni mutlu etti en azından biraz olsada için ferahlandi huzur vericiydi o anlar .Eser çok ama çok güzeldi bildiğim tek bişey var bunca zamandır bu eseri neden bu kadar okumadan kitaplıkta beklettigim. Sanırım ben bir kitaba daha ciddi manada aşık oldum. Elveda Max elveda nadia...
Serenad
Serenad
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
Reklam
481 syf.
·
Puan vermedi
Gerçek bir hikaye!***** İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin hedefinde Yahudiler vardı. Romanya’daki Yahudiler de bundan nasibini aldı. İçinde Yahudilerin (769 kişi) olduğu ve Romanya’dan kalkan Struma gemisi İstanbul’da Sovyetler tarafından batırıldı. Yük gemisi olmasına rağmen ve 100 kişinin bile zor sığacağı gemiye tam 769 kişi sığdırılmış. Gemi İstanbul’a varmadan arıza yapmış ve İstanbul’a demir atmış. Asıl varış noktası Filistin. Ancak hiçbir zaman Filistin’e gidemeyen bu gemiden sadece 1 kişi kurtulmuştur. Türkiye bu olayda tarafsız kalmayı, daha doğrusu Almanya’yı karşısına almamayı tercih etti. Bu nedenle bu olayda tek bir suçlu arayamayız. Olaya tarafsız bakarsak başta Almanya olmak üzere Rusya, Türkiye, İngiltere ve Filistin de bu işin sorumluluları gibi gözüküyor. Kitabın sonuna doğru gelirken Maya Duran, profesörün Amerika’da durumunun kritik olduğu ve bir hastaneye yatırıldığı haberini alınca doğrudan yanına gidiyor. Ona batık Struma gemisinin fotoğraflarını, Nadia’nın mektubunu ve profesörün Nadia için bestelediği Serenade für Nadia notasını giderken yanında götürüyor. En sonunda profesör öldüğünde küllerinin Struma’nın battığı Karadeniz’e dökülmesini Maya’dan istiyor. Maya bu isteği yerine getirerek profesörü Nadia’ya kavuşturuyor.. Böylelikle kitap sona eriyor. Serenad… Sadece adı bile çok güzel bir çağrışım uyandırıyor insanda.. Gelin siz de Maximilian Wagner ve Nadia’nın hikayesini okuyun, öğrenin.. Keyifli okumalar dilerim şimdiden..
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Kavuşamayan roman karakterleri deyince aklıma hep Maria Puder ve Raif Efendi gelirdi ilk. Ta ki Serenad'ı okuyana kadar. Nadia ve Maximilian'ın farklı ülkelerin iktidar politikalarına, güç savaşlarına kurban edilen aşk hikayeleri o kadar etkileyiciydi ki... Uzun bir süre etkisinden kurtulabileceğimi sanmıyorum. Kitabı okurken üstünden
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
481 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
“Çünkü bu, ustaca bir kitap yazma girişimi değil, bir iç dökme, bir itiraf, bir paylaşma arzusu.” Nerden başlayacağımı, nasıl anlatacağımı bilemiyorum. Bir süredir kitaplığımda olan ama kalınlığından dolayı hep ertelediğim kitaba bir akşam öneri ile başladım ve bir çırpıda okudum. Kitap, İkinci Dünya Savaşı'nı yaşamış Profesör Maximilian Wagner'in hayatına girmesiyle kendi geçmişine, aile tarihine dönen ve öğrendiklerini yazmaya karar veren Maya Duran'ın hikayesini kendi ağzından anlatıyor. Livaneli, Struma faciasını bir aşk hikayesiyle daha çarpıcı bir hale getirmiş. Hem muhteşem bir kurgu hem de(bence) bir araştırma kitabı okuduğumu söyleyebilirim. Öyle ki bazı bölümleri okurken merak edip araştırma yaptığımda oldu. Üç kadın, üç hayat.. hangisi daha çok acı çekmiş bilemiyorum.. Ama en çok Nadia boğazımda bir düğüm oldu kaldı. Ahh, sevgili Max.. sen nasıl dayandın bu acıya? Yaşar Kemal’in “Demir olsam çürürdüm, toprak oldum da dayandım.” sözünü anımsattın bana. Acıları, sevgileri, başımıza gelse katlanamayız diye düşündüğümüz, haberlerde duyduğumuz ve üzüntüden kahrolduğumuz olayları gözlerim dolu dolu okudum bu kitapta. Sonu hüzünlü ama huzurlu biten kitaplardandı benim için. Hikayen anlatıldığı için mutluyum Maximilian Wagner! “Çünkü ancak hikâyesi anlatılan insanlar var oluyordu.”
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
İnsan insanın kurdudur!
Ne zaman Livaneli’nin kitaplarını elime alsam bir solukta bitireceğime inanarak başlıyorum. 2. Kez okuduğum serenadı, ilk okuduğumda bir solukta okumuştum. Şimdi sindire sindire okudum içime oturdu sanki. Aklımda dolanıp durdu bütün karakterler, acılar… Ayşe(maya) Nadia, max, semahat ve bu yolda kendini bulan Maya. Roman II. Dünya savaşı sıralarında, nazilerden kaçıp Filistin’e gitmek üzere olan, 769 kişinin bulunduğu 768 kişiye mezar olan Struma gemisinden esinlenerek anlatılmış. Yazarın hayal gücüne bağlı olarak o dönemde Türkiye’ye gelen 40 bilim insanından olan Maximilian Wagner ve struma’da hayatını kaybeden daha doğrusu öldürülen eşi Nadia’nın aşkından bahsediliyor. Devletler kendi çıkarlarını gözeterek bu katliama göz yummuş. Hikaye beni yine çok etkiledi. İnsanlık dramını bir kez daha gözler önüne serdi. Sahi neydi insan, amacı ne, kim, ne için…. Ne diyordu Thomas Hobbes “insan insanın kurdudur”
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
Reklam
Anlamak için sırılsıklam âşık olmak gerekiyordu.
Maximilian o günlerde Goethe’nin Genç Werther’in Acıları’nı tekrar okumaya başladı. İlk gençliğinde bu romanı okuduğunda beğenmiş ama bu kitabın niçin gençler arasında bir intihar salgınına yol açtığını anlayamamıştı. Oysa şimdi anlıyordu. Demek ki romanın derin anlamını kavramak için sırılsıklam âşık olmak gerekiyordu. Artık kendisi o durumdaydı. Günün ve gecenin her anında Nadia vardı. Okulda ders verirken onu düşünüyor, keman çalarken onun yüzünü hayal ediyor, her gece yatağa “İyi geceler sevgilim” diyerek giriyor, sabah “Günaydın Nadia” diye kalkıyor, onsuz geçen her anını güçlükle katlanılması gereken kayıp saatler olarak görüyordu.
Maximilian Wagner & NADİA
Beste bitti, müzik sustu. Maximilian alkış seslerinin yatışmasını bekledi. Sonra, çaldıkları parçanın adını açıkladı: “Serenade für Nadia!”
İnkılapKitabı okudu
Maximilian Wagner&NADİA
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır.
İnkılapKitabı okudu
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
Serenade für die Zukunft
27 Ekim 2023 "Erken gitmek, geç kalmaktan her halükarda iyidir" mantığıyla 10.00 Münih uçağı için 06.00'da Sabiha Gökçen Havalimanına vardım. Annem, yıllarca gitmemiz gereken yerlere her zaman çok erken vardığımızı, çok hızlı yaşadığımı söylerdi. Alışkanlıklarını önemli bir yolculuk öncesi değiştirmesi imkansızdı insanın. Ya da
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021136bin okunma
Reklam
416 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Serenad
Serenad, Serenad, Serenad... Her şey soğuk bir kış günü ABD' den gelen Alman bir profesörü (Maximilian Wagner) karşılamaya giden Maya Duran' nın başından geçiyor. Maya, İstanbul Üniversitesinde çalışan, görevi ülkeyi ve üniversiteyi ziyarete gelen yabancı misafirleri ağırlamak olan bir kadın. Profesörü karşılamak için havaalanına giden
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021136bin okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
Serenad
Bu kitap yazarın diğer okuduğum kitapları kadar güzel fakat içlerinden benim en favori kitabım bu oldu . Kitap Nazi Almanya'sı döneminde Türkiye'ye gelen bilimadamları ve aralarından prof.Maximilian Wagner ve yahudi asıllı genç kız Nadia ile olan etkileyici aşkını konu almaktadır. Türkiye'ye yıllar sonra aşkına veda etmek için gelen bilimadamı ve üniversitenin davet etmiş olduğu konuğu ağırlamakla görevlendirilen çalışkan anne Maya Duran, profesörün aşk hikayesi ile birlikte kendi ile ilgili üstü kapatılan gerçeklere ulaşır. Eser tarih ile iç içe ve ışık tutuyor. her şeyin bağlantılı ve akıcı olması olayda geçen karakterlerin gerçek olması ile gereksiz betimleme ve abartılardan uzak olarak yazılmış bir kitap.beğenerek okudum ve okumanızı tavsiye ediyorum
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · İnkılap Kitabevi · 2021136bin okunma
481 syf.
8/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Merhaba arkadaşlar, bugün size Türk edebiyatının yaşayan en önemli temsilcilerinden biri olan Zülfü Livaneli'nin Serenad adlı romanı hakkında bilgi vermeye çalışacağım. Eserlerinde genel insanın belleğinde iz bırakmış bir olayı insan ilişkileriyle, aşkla harmanlayıp işleyen Livaneli bu eserinde de aynı yönteme başvurmuştur. İlk baskısı 2011'de yapılan Serenad, Livaneli'nin sıklıkla başvurduğu bir gizemi ortaya çıkarma türünde yazılmıştır. Her şey, 2001 yılının Şubat ayında soğuk bir gün, İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın (36) ABD'den gelen Alman asıllı Profesör Maximilian Wagner'i (87) karşılamasıyla başlar. 1930'lu yıllarda İstanbul Üniversitesi'nde hocalık yapmış olan profesörün isteği üzerine, Maya bir gün onu Şile'ye götürür. Böylece, katları yavaş yavaş açılan dokunaklı bir aşk hikâyesine karışmakla kalmaz, dünya tarihine ve kendi ailesine ilişkin birtakım sırları da öğrenir. Serenad, 60 yıldır süren bir aşkı ele alırken, ister herkesin bildiği Yahudi Soykırımı olsun isterse çok az kimsenin bildiği Mavi Alay, bütün siyasi sorunlarda asıl harcananın, gürültüye gidenin hep insan olduğu gerçeğini de göz önüne seriyor. (Tanıtım Bülteninden) Eserde anlatılan Maximilian-Nadia aşkı ile savaşların insan hayatı üzerindeki yıkıcılığını görüyoruz. Okurken geçmişte yaşayan insanların ne kadar çok acı çektiklerine şahit oluyoruz. Yalın ve akıcı bir dille yazılan bu eser beni çok etkiledi. Mutlaka okumalısınız. İyi okumalar...
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136bin okunma
381 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.