...sararmış bir nota kağıdına hâlâ solmamış olan çini mürekkeple yazılmıştı ve üstünde şunlar yazıyordu, Serenade für Nadia Maximilian Wagner.
"Balıkçı motoruna bindiler. Şoför kıyıda bekleyeceğini söyledi. Dalgalarla boğuşarak gemiye doğru ilerlemeye başladılar. Artık Nadia'ya kavuşmasına çok az kalmıştı. Sürekli sallanan motorun içinde, profesör ayağa kalkmış durmadan bağırıyordu: "Nadia, Nadia! Geliyorum,bitti artık, kötü günler geride kaldı." Motoru kullanan balıkçı, sık sık ptofesöre müdahale ediyor,yabancı bir dilde bağırıp duran bu adamın denize düşmesinden korkuyordu. Tam kolundan çekerek Maximilian'ı oturttuğu sırada,müthiş bir patlamayla Struma gemisi havaya uçtu."
Reklam
Maximilian, hastaneden daha da perişan halde ayrıldı. Dayanılmaz bir çaresizlik kaplamıştı içini. Ama başından beri kendine telkin ettiği tutumunu değiştirmemeye kararlıydı. Nadia’nın yaşadıklarını ve başlarına gelen felaketleri düşünerek kendine zarar vermeyecekti. Çünkü Nadia için güçlü olması ve mücadele etmesi gerekiyordu. Yaşadıklarının yasını tutmak için bol bol vakit bulacaklardı nasıl olsa. Bu yüzden ağlamıyordu. Daha zamanı değildi.
"... ve birden gördüm, içimden yükselen çığlığı zorla bastırdım, elimle ağzıma kapattığımı fark ettim, buradaydı işte, elimdeydi, sararmış bir nota kağıdına hâlâ solmamış olan çini mürekkeple yazılmıştı ve üstünde şunlar yazıyordu, Serenade für Nadia Maximilian Wagner. Gözlerimi yumdum, içimden evrenin bütün tanrılarına bütün ilahi güçlere teşekkür ettim."
Sonunda eser bitti, alkışlandı. Sonra Maximilian ayağa kalktı. “Herhalde bugüne kadar hiç kimse annesinin yardımıyla bir evlilik teklifi yapmamıştır ama ben yapacağım” dedikten sonra Nadia’ya döndü ve “Nadia, benimle evlenir misin” diye sordu.
Maximilian o günlerde Goethe’nin Genç Werther’in Acıları’nı tekrar okumaya başladı. İlk gençliğinde bu romanı okuduğunda beğenmiş ama bu kitabın niçin gençler arasında bir intihar salgınına yol açtığını anlayamamıştı. Oysa şimdi anlıyordu. Demek ki romanın derin anlamını kavramak için sırılsıklam âşık olmak gerekiyordu. Artık kendisi o durumdaydı. Günün ve gecenin her anında Nadia vardı.
Reklam
"... ve birden gördüm, içimden yükselen çığlığı zorla bastırdım, elimle ağzıma kapattığımı fark ettim, buradaydı işte, elimdeydi, sararmış bir nota kağıdına hâlâ solmamış olan çini mürekkeple yazılmıştı ve üstünde şunlar yazıyordu, Serenade für Nadia Maximilian Wagner. Gözlerimi yumdum, içimden evrenin bütün tanrılarına bütün ilahi güçlere teşekkür ettim."
Profesör Maximilian Wagner ile Nadia'nın sınır din millet önyargı tanımayan aşkı. Insanoğlu ne zulümler yaşamış ne acılar çekmiş, nelerin üstü örtülmüş diyor insan kendi kendine. Nazi almanyasında yaşanan bir Aşk olma sebebiyle, biraz da yakin tarihi öğrenmiş bulunuyoruz. Yine Livanelinin okunması gereken güzel eserlerinden biridir. Kitap okumaya devam diyoruz.
Profesör biraz sonra tekrar akıcı bir şekilde çalmaya başladı. Yine aynı noktaya kadar geldi, arkasından o tereddütlü notalar karışık bir şekilde tekrarladı, yine sustu. ... Buradaydı işte. Elimdeydi. Sararmış bir nota kağıdına, hala solmamış olan çini mürekkeple yazılmıştı. Ve üstünde şunlar yazıyordu: "Serenade für Nadia" Maximilian Wagner ... Onların başına gelenleri anlatmaya karar verdim. Çünkü ancak hikayesi anlatılan insanlar var oluyordu.
Reklam
Maximilian o günlerde Goethe’nin Genç Werther’in Acıları’nı tekrar okumaya başladı. İlk gençliğinde bu romanı okuduğunda beğenmiş ama bu kitabın niçin gençler arasında bir intihar salgınına yol açtığını anlayamamıştı. Oysa şimdi anlıyordu. Demek ki romanın derin anlamını kavramak için sırılsıklam âşık olmak gerekiyordu. Artık kendisi o durumdaydı. Günün ve gecenin her anında Nadia vardı.
Sayfa 288 - Doğan KitapKitabı okudu
Ve birden gördüm. İçimden yükselen çığlığı zorlukla bastırdım. Elimle ağzımı kapattığımı fark ettim. Buradaydı işte. Elimdeydi. Sararmış bir nota kâğıdına, hâlâ solmamış olan çini mürekkeple yazılmıştı. Ve üstünde şunlar yazıyordu: “Serenade für Nadia” Maximilian Wagner
Sayfa 411Kitabı okudu
98 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.