"Bir çaba belki gülünesidir ama asla nafile değildir."
Sayfa 7 - Kaya MatbaacılıkKitabı okuyor
Varlıklar bir gölge misali. Onları kucağında tutmak, nafile bir çaba. Bir damlanın içinde yansıyan ışığı, güneş sanıyorsun. Sevincin adı veda olmuş bu dünyada. Buluşmanın adı ayrılık. Sevmenin adı gitmek. Yok hayır, kaçırma bakışlarını. Gözlerini, varlıkların üzerindeki fänilik damgasına dik. Başka çare yok. Başka bir yolu yok şifanın.
Sayfa 46
Reklam
Kendini görmek istemeyeni Görmesi için çaba nafile
"Ölümü asla yenemeyeceğiz," dedi. "Bu nafile bir çaba. Tüm ilginizi bu dünyaya verin, çünkü başka bir dünya yok. Hayatı seviyorsanız, ölümü kabullenmeli ve ondan asla korkmamalısınız."
Sayfa 288Kitabı okudu
Göz gerçekleri olduğu gibi görür ve anlamak için fazla çaba sarfetmez. Gördükleri onun doğrularıdır çünkü asla yanlışı olduğunu düşünmez. Düşünemez gördüğü baktığı gibidir ama anlar mı? orası meçhul. Gözün gördüğü kötülük onun için aslında anlamsızdır o gördüğünü yanlış doğru diye ayırt etmez. Sadece görmüştür. Beyin devreye girer . Yanlışı, doğruyu, iyiyi ve kötüyü süzer. Anlamlandırır gözün gördüklerini. Gözle konuşmaya çalışır "gördüğünün doğru olmadığını sadece öyle gözüktüğünü " söyler. Nafile, Göz için doğru olan onun gördüğüdür. Beyin kendiyle cebelleşir haftalarca, aylarca Gözün söylediğine ihtimal verir "doğrudur belki" der. Bir de bunun üzerine düşünür. Üzülür, yorulur,bıkar. Geçmişe döner ve Gözün gördüğü kendisin düşündükleri aklına gelir. Farkına varır göz önünde yapılamayan, gözükmeyen iyi gibi duran her şeyin öncesinden temeli atılan kötülük olduğuna karar verir. Böylece gözü imha eder. Hayatı karanlığa dönmüş olabilir ama en azından doğruların peşinden ayırılmadı, sorguladı. En iyisinin yaptığını düşündü.
Süleyman Gözegeç
Süleyman Gözegeç
Her zaman kapıldığım bu dayanılmaz kederi ifade etmekte "sıkıntı" kelimesi elbette çok zayıf kalıyor; o keder birdenbire çöker üstümüze; içinde bulunduğunuz âna bağlıdır; bir an her şey yüzünüze gülerken, siz her şeye gülerken birden ruhun derinliğinden kapkara bir duman yükselir ve arzuyla ölüm arasına girer; soluk kurşuni bir perde oluşturur, bizi dünyanın geri kalanından ayırır, artık o dünyanın sıcaklığı, aşkı, rengi, ahengi bize ancak soyut bir aktarım halinde kırılarak ulaşır: Sadece bakarsınız, artık heyecan duymazsınız; ve ruhu yalıtan o perdeyi yırtmak için gösterilen nafile çaba insanı her türlü suça, cinayete ya da intihara, deliliğe sürükleyebilir..
Sayfa 67 - Can yayınları
Reklam
381 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.