Başbakan Margaret Thatcher, 12 Şubat 1983'te Bournemouth'ta ki Genç Muhafazakarlar konferansında konuşurken, Japonya'n ın 1945'te atom bombası ile vurulmasının sebebinin, özellikle nük leer silaha sahip olmaması olduğunu belirtti. Thatcher, "Nagazaki ve Hiroşima, nükleerden arındırılmış bir bölgenin ne kadar kırıl gan olduğunu gösteriyor" diye ekleyerek Partisi'nin 1960'daki İşçiScarborough Konferansı'nda Hugh Gaitskell'in sorduğu soruyu tekrarlıyordu: "Eğer Japonya 1945'te atom silahına sahip olsay dı, sizce Başkan Truman bombanın atılmasına izin verir miydi?"
Marshall Planı
ABD Devlet Başkanı Truman'ın doktrini ve Marshall Planı tıkır tıkır yürüyordu.
1945 yılında Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmış, yüz kırk bin günahsız Japon katledilerek, ABD dünyanın en azından bir yarısının ağabeyi olmuştu...
Sayfa 336Kitabı okudu
Hiroşima'dan Çanakkale'ye
Eğitim alanında uzman Japon heyeti, davet ile geldikleri Türkiye'deki araştırmalarını tamamladıktan sonra zamanın başbakanı Turgut Özal'ın huzuruna çıkar ve gençlerimiz üzerindeki eğitimin yetersizliğini şu soğuk cümle ile ifade ederler: “Bu eğitimle gençlerinize millî şuur vermeniz mümkün değildir!”
Şok etkisi yapan bu tespitten sonra
...dünyada saldırı amacıyla ilk nükleer silahların kullanımı İkinci Dünya Savaşı'nın son aşamasında, Amerika Birleşik Devletleri tarafından 6 Ağustos 1945 tarihinde Japonya'nın Hiroşima şehrine 16 KT "Küçük Oğlan" (Little Boy) isimli atom bombası atılarak yapılmıştır. Bu saldırıdan yalnızca üç gün sonra, bu kez de Nagazaki şehrine "Şişman Adam" (Fat Man) isimli bomba atılarak Japonya'nın teslim olması sağlanmıştır. Hiroşima'daki ısı ve patlama nedeniyle oluşan ani ölümler ile radyasyon sonucunda oluşan ölümlerin 1945 yılı sonuna kadar 200 binden fazla olduğu tahmin edilmektedir. Bu rakam, Nagazaki'de yaklaşık olarak 80 bin kişi civarındadır. Büyük yıkımlara neden olan bu saldırılar günümüze kadar bilinen ilk ve tek nükleer saldırılardır.
Sayfa 53Kitabı okudu
Hiroşima ve Nagazaki
Atomu parçalamanın büyük miktarda enerji açığa çıkaracağı genel olarak biliniyordu; Leó Szilárd 1933'te nükleer zincir reaksiyonu için gerekli olan bir çalışma modeli tasarladı. Szilárd barışsever biriydi fakat böyle bir silahı Nazilerin daha önce tasarlayacağından korktuğu için Albert Einstein ile Başkan Roosevelt'i, Robert Oppenheimer'ın başı çektiği uluslararası bir girişim olan Manhattan projesine yatırım yapmaya ikna etti. 16 Temmuz 1945'te New Mexico'da gerçekleştirilen Trinity Denemesi ile atom çağı başladı; Roosevelt, Einstein'ın testi ıssız bir adada yapıp Mihver Devletlerini masada teslim olmaya davet etme teklifini gerçekleştiremeden öldü. Halefi Harry Truman, bu yeni silahı doğrudan kullanmanın Pasifik savaşını daha hızlı bitireceğine karar verdi. 6 ve 9 Ağustos'ta Japonya'nın Hiroşima ve Nagazaki şehirleri bombalandı. En az iki yüz bin kişi hayatını kaybetti, Japonya 2 Eylül'de teslim oldu. Gizliliğe rağmen Rusya 1949'a doğru kendi atom bombasını yaptı. Einstein, Oppenheimer ve diğerleri hayatlarının geri kalanını nükleer silahların yaygınlaştırılmasına karşı mücadele vererek geçirdiler.
Sayfa 352 - Kronik KitapKitabı okudu
Üç gün sonra 9 Ağustos 1945 günü saat 11.02'de bu defa Plütonyum-239 tipi bir atom bombası Nagazaki kentine atıldı. Bu bomba, Fat Man (Şişko Adam) adını taşıyordu ve 240.000 nüfuslu kentte ilk anda 74.000 insanın ölümüne yol açmıştı.
"Lanet olsun!" diye söylendi Sabahattin.
İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra, bir Japon direnişi kalmıştı süren, onu da böylece yok etmişti ABD.
"Tamam da, yüz binlerce günahsız insanı öldürerek bir savaşı bitirmiş olmak ne demek Tarih bunu büyük, ama çok büyük bir insanlık suçu olarak kayda geçecek" diye düşündü Sabahattin.
Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı boyunca ABD'ye hiç mi hiç rahat vermediği bir gerçekti. Ama yoksul, çaresiz halkının bu şekilde cezalandırılması, kabul edilebilir bir durum değildi.
Kızmıştı. Hem de çok kızmıştı Sabahattin.
Dünya yüzünde sürüp giden bu tür haksızlıklara, nereden gelirse gelsin mutlaka dur denilmesi gerekiyordu.
Sayfa 274 - DESTEK YayınlarıKitabı okudu
Tarihte askeri olarak ilk defa 1945 yılında ABD tarafından Japonya üzerinde 3 gün aralıkla iki defa Hiroşima ve Nagazaki şehirleri üzerinde kullanılmıştır. Bugün atom bombasına sahip ülkeler ABD, Rusya, İngiltere, Fransa ve Çin Halk Cumhuriyetidir. Bu devletlerin elindeki toplam güç, Hiroşima'ya atılan ilk atom bombasının 500.000 katıdır
Sayfa 16Kitabı okudu
"Dupont 'ürünü' atom bombasını marifetini biliyorsunuz:
Hiroşima'ya atılan atom bombasını biliyorsunuz...
Nagazaki'ye atılan atom bombasını biliyorsunuz...
Tokyo Soykırımı'nı biliyor musunuz?
Bileniniz azdır, pek yazılmasını-konuşulmasını istemezler!
Tarih: 24 Eylül 1944.
Amerikan Ordusu'nun Tokyo'ya hava saldırısı başladı; askeri bölgeler bombalanmaya başladı.
Beklenen sonuç bir türlü elde edilemedi.
Almanya'ya yapılan hava saldırısında 'başarı' sağlayan Albay Curtis LeMay hava saldırısı komutanı yapıldı.
Albay LeMay, Japonya üzerinde bulutlu havanın çok yüksek olması nedeniyle yüksek irtifadan (2 bin feetten) atılan bombaların etkisiz olduğunu gördü. Keza...
Japon şehirleri büyük oranda ahşap ve kağıt gibi yanıcı malzemelerden yapılıydı. Plan yapıldı: Yangın çıkaracak ve bombanın atıldığı yerden kilometrelerce uzaktaki insanlar bile rüzgarın etkisiyle yanarak ölecekti. Bu nedenle bombaya jöle gibi bir kimyasal madde konacaktı.
İşte...
Bugün adına 'jöle napalm' denen bombayı DuPont bulup üretti. (Albay LeMay ile DuPontların Fransız Huguenot soyunun olması tesadüf mü?) DuPont'un yaptığı 'jöle napalm' Teksas'ta ahşaptan yapılan evler ve hayvanlar üzerinde denendi. Bombalar hazır hale getirildi. Etkili olması için sonbahar rüzgarları beklendi.
Tarih: 9-10 Mart 1945.
Gece yarısı... Her biri 6 ton ağırlığında napalm bombalarıyla yüklü 325 B-29 uçağı Tokyo'ya 2,5 saat bomba yağdırdı. Bir gecede 100 bin insan ve 278 bib ev yanıp kül oldu.
Ardından... Japonya'ya DuPont 'ürünü' atom bombası da atılarak toplamda 500 bine yakın insan katledildi.
Sayfa 393 - Kırmızı Kedi YayıneviKitabı okudu
10 Ağustos'ta Japon hükümeti kararını verdi ve bu karar dünyaya açıklandı. Bundan birkaç gün önce Japonya'nın başına iki korkunç felaket gelmişti. Biri Amerikalıların Hiroşima ve Nagazaki'ye attıkları iki atom bombasıydı. Diğeriyse Stalin'in 9 Ağustos'ta Japonya'ya savaş ilan etmesiydi. (Bunun Japonlar üzerindeki etkisi bombalarınkinden bile çok olabilir.) 15 Ağustos'ta İmparator daha önce benzeri görülmemiş bir radyo yayınıyla halkına seslenerek teslim olduklarını bildirdi. Bazı fanatik Japon ordu mensuplarının İmparator'un bu konuşmasının kaydını yok etmeye çalıştıkları bir kalkışma oldu ama bunu başaramadılar. Japon halkının genel tepkisi itaat ve rahatlama oldu. Anayasal monarşi Japon halkını daha fazla acı çekmekten kurtarmıştı (tıpkı 1943 ve 1944'te İtalyanların çoğunu ve sonra da Yunanları kurtardığı gibi). Yokluğuysa Almanları kurtarmadı. Onlar için 1945 "Jahr Null", yani Yıl Sıfır'dı.
Sayfa 146 - Ketebe YayınlarıKitabı okudu
ABD'nin başarılı olamayacağını bildiği yerlerde özellikle sivilleri bombalayarak halkı yıldırma politikası, ikinci dünya savaşından itibaren hiç değişmemiştir.
Hemen herkes Japonya'ya atılan iki atom bombasını bilir/konuşur ancak,
Japonya'ya en barbar saldırı 10 Mart 1945'de 275 uçakla Tokyo'da yapılmıştır.
On binlerce ton Napalm Bombası kullanılan bu saldırıda toplam 230+ bin sivil ölmüş(ki bu Hiroşima ve Nagazaki toplamından fazladır), 200 bin kişi ise yaralanmıştır.
Bombalama sonrası çıkan alev fırtınasında 250 bin konut kullanılamaz hale gelmiş ve 1 milyon kişi de evsiz kalmıştır.
Dolayısıyla,
Bugün İsrail'in Gazze'de kimi örnek aldığı çok net görülmekle beraber 'savaş bu, illaki siviller ölecek' şeklinde dile getirilen Amerikan sivil hassasiyeti(!)nin açık ve acımasız bir yansımasıdır.
Çok çalışmak,
Acilen çok daha üst seviye silahlar/bombalar üretmek gerekiyor. Eğer ürkütücü silahlara sahip değilseniz, caydırıcılığınızın sınırları daralacak ve daraltacaktır.
4.DÜNYA SAVAŞI
Meşhur fizikçi Einstein'a sormuşlar:
"Üçüncü Dünya Savaşı hangi silahlarla yapılacak?"
Tereddütsüz yapıştırmış cevabı:
"Onu bilemem ama Dördüncü Dünya Savaşı'nın taş, sopa ve oklarla yapılacağı mukakkak."
Einstein bu sözü 1945'te Hiroşima ve Nagazaki'ye atılan atom bombalarının ardından söyler.
Sayfa 97Kitabı okudu
ABD Devlet Başkanı Truman'ın doktrini ve Marshall Planı tıkır tıkır yürüyordu.
1945 yılında Hiroşima ve Nagazaki'ye atom bombası atılmış, yüz kırk bin günahsız Japon katledilerek, ABD dünyanın en azından bir yarısının ağabeyi olmuştu.
Batı Avrupa ülkeleri, ABD'yle birlikte hareket etmelerinin yararlı olacağı düşüncesiyle görüşmelere başlamışlardı hemen.
Sosyalist ülkeler de boş durmamıştı tabii.
Dünya, tam anlamıyla iki kutuplu bir gezegen haline dönüşmüştü.
Soğuk Savaş, tam anlamıyla başlamıştı..
Sayfa 338 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Üç gün sonra 9 Ağustos 1945 günü saat 11.02'de bu defa Plütonyum-239 tipi bir atom bombası Nagazaki kentine atıldı. Bu bomba, Fat Man (Şişko Adam) adını taşıyordu ve 240.000 nüfuslu kentte ilk anda 74.000 insanın ölümüne yol açmıştı. "Lanet olsun!" diye söylendi Sabahattin.
İkinci Dünya Savaşı'nın bitmesinden sonra, bir Japon direnişi kalmıştı süren, onu da böylece yok etmişti ABD.
"Tamam da, yüz binlerce günahsız insanı öldürerek bir savaşı bitirmiş olmak ne demek? Tarih bunu büyük, ama çok büyük bir insanlık suçu olarak kayda geçecek" diye düşündü Sabahattin.
Japonya'nın İkinci Dünya Savaşı boyunca ABD'ye hiç mi hiç rahat vermediği bir gerçekti. Ama yoksul, çaresiz halkının bu şekilde cezalandırılması, kabul edilebilir bir durum değildi.
Kızmıştı. Hem de çok kızmıştı Sabahattin.
Dünya yüzünde sürüp giden bu tür haksızlıklara, nereden gelirse gelsin mutlaka dur denilmesi gerekiyordu..
Sayfa 274 - Destek YayınlarıKitabı okudu
