- Nahid Kebiri -
aşkın uğultusu için mavi gökyüzü nereye kadardır göreyim bu toprak ne zamana kadar baki kalacaktır göreyim... Aşklarımın ellerinin hangi toprakta otlarla yeşermiş olduğunu göreyim Ah! Yağmurlar hatıralardan başka her şeyi yıkadı
- Nahid Kebiri -
Senin hatıran yağmurla başıma yağıyor sıkıntıların vuruşuyla dolu olarak. Ah! aşıklar aşıklar zaman duvarının ardındaki sohbet yok oluşların alelacele anındandır.
Reklam
- Nahid Kebiri -
Rüzgarın sıkılmış feryadı yağmurun cömertçe dökülüşü yaprağın çocukça titreyişi vazodaki çiçeğin acı ölümü Ah! Ben sebepsiz ağlıyorum sokak boştur yağmurun şarkısından...
- Nahid Kebiri -
Klakson, yalan ve hakaret kavşaklarında haykırdım, "Evet... biz ya canlıydık ya da ölü" üşüyen ellerimi boş ceplerime soktum. Bütün caddede yalnızlığımın endişesini onu ellerine bırakabileceğim bir el olmadı...
- Nahid Kebiri -
Belki aşk kısa sade bir uçuştu gençlik dallarında ve son kurtuluşun sonu sevecen ellerde Ve aşk hem ölümdü hem de yaşam.
- Nahid Kebiri -
Benimle bak sıkıntılı tepelerden aşkın son damlalarına çünkü buharlaşıyor ve tınlama ne kadar sevecen yağmurlu yalnızlığın sokaklarında
Reklam