"Mesela herhangi bir gün müthiş bir iç sıkıntısı seni boğar.
Hayat sana karanlık, manasız gelir. İnsan, biraz evvel senin zırvaladığın gibi felsefeler yapmaya başlar. Hatta yavaş yavaş onu da yapamaz ve canı ağzını açmayı bile istemez. Hiçbir insanın, hiçbir eğlencenin seni canlandırmayacağını sanırsın.
Hava sıkıcı ve manasızdır. Ya fazla
Bir insanın kin duyma ve huysuzluk etme derecesi, o insanın kişiliğinin iyi bir göstergesidir. Bu gerçeği bildiğimiz zaman, o insanın ruhu hakkında epeyce bir şeyler öğrenmiş oluruz; çünkü kin ve hainlik kişiliğe belirli bir renk vermektedir.
Hakikati anlamak, boş ümitleri kalpten çıkarmak İşte ariflik budur... Bundan ötesi hep gaflettir, ahmalıktır. İnsan sürüsü hep bu gaflet ve ahmaklığın pençesindedir, kurbanıdır. İşte hayatın anahtar teorisi! Bütün insanlar kendilerinden daha ahmaklarının zararına refaha erip ve geçimlerini sağlamak aldatıcı kuralıyla yaşıyorlar...
Ebû Hüreyre"nin naklettiğine göre, Resûlullah (sav) şöyle buyurmuştur: “Müslüman, Müslüman"ın kardeşidir. Ona hainlik yapmaz, ona yalan söylemez, onu zor durumda yüzüstü bırakmaz… ”
(T1927 Tirmizî, Birr, 18)
Takvâ nerede öğretilir? Tekvando biliyoruz, salonlarda öğreniliyor ama bu takvâ nerede öğrenilecek? İmam-Hatip’te öğretilir mi? Edebiyat Fakültesi’nde mi öğretilir. Tıp Fakültesi’nde mi öğretilir; nerede öğretilir takvâ? Takvâ tasavvufla öğrenilir. Onu öğreten ilim, tasavvuftur. Tasavvufa hücum ediyorlar. Hadi bilmeyen hücum etse neyse ne;