Nurullah Genc'in Şiirlerinde her zaman bir ilahi ışık, güçlü dize ve manalar bulmak mümkün. Sadece manaya ve ilahi aşka yol alan bir meyil içerisinde: Bedene değil ruha hitap eder, sevginin her halini bulmak ise okur için muhtemel. Rüveyda da şairin kendi tür ve biçimi devam ediyor. Gençken kaleme almasına rağmen estetik, naiflik ve zarafetinden asla ödün vermeyen, Şiirlerindeki keskin doku şiiri sessiz okumaya müsaade etmeyip, kelimelerin üzerine basarak ve sesli bir şekilde kendini okutmaya hevesli bir eser. Rüveyda aşk kokar ,umut kokar, sevinç ve ızdırap ... En çok ta şu alıntıdaki hüzün kokar; "Hangi yıldızdır bilmem, gözlerin Kayar da üzerime Rüveyda Önce tuhaf bir deprem yayılır bedenime Sonra açılır önümde ıstırap vadileri Silik renkleriyle adımlarıma Çözülmeye yüz tutan bir mazi mühürlenir Hayalin bittiği menfeze doğru Alaca bir at koşar içimde Zamansız, mekânsız nefese doğru…..