Ne gariptir... Ufacık bir mal kaybettiğinde üzüntüden ağlarken, koca ömrünü zayi ederken gülüyorsun. Arzularının her istediğini yerine getirirken, namaz tartında eksiklik yapıyorsun.
Reklam
Niyetin yeri kalptir ve hiçbir amelde dille niyete yer yoktur. O yüzden namaz, oruç, hac, abdest veya başka bir ibadete başlarken diliyle niyet eden kimse, Allah'ın dininde olmayan şeyi söyleyen bid'atçi biridir. Çünkü Allah Rasûlü abdest alır, namaz kılar, sadaka verir, oruç tutar, hacca giderdi; ama niyeti hiç telaffuz etmezdi. Çünkü niyetin yeri kalptir.
Halbuki; namazda ruhun, kalbin, aklın büyük bir rahatı vardır, hem cisme de o kadar ağır bir iş değildir.
Sayfa 8
Yirmi dört saatten yalnız bir saati, beş namaz için Hâlık Teâlâ bizden istedi. Tembellik ettik...
Cuma: kalbini dünyanın kuytusundan çıkar
Yürüyorsun, telaşların omuzlarında. Ç/alışıyorsun, umutların köşe başlarında. Yaşıyorsun, özlemlerin yarınların ardında. Gülüyorsun, mutlulukların var-yok arasında gidip gelmelerde. An' ın bıçak sırtında nefes alıp veriyorsun. Aldığın nefes kadar u/mutlusun verdiğin kadar huzurlusun.
Reklam
Anne, baba! Senin namazın sürekli tekrarlanan bir tür sportif hareketlere benziyor. Hiçbir ahlaki etkisi, ameli düzeltme ve sağlıklı bir neticesi olmayan bir şey! Sabah, öğlen, akşam hep aynı şeyi yapıyorsun, ancak ne yaptığın hareketlerin ve okuduğun şeylerin anlamını biliyorsun ne de namazın esas felsefesinden, hikmet ve hedefinden haberin var. Sen diyorsun ki namaz kılmak Allah'la konuşmaktır. Düşün şimdi, bir kimse muhatabıyla konuşuyor ancak kendisi ne konuştuğunu anlamıyor. Bu nasıl bir şey?
Sefer eden, namazını kasreder. Bu namazın kasrına bir illet ve bir hikmet var. İllet seferdir, hikmet meşakkattir. Sefer bulunsa, meşakkat olmasa da namaz kasredilir. Sefer olmasa, hanesinde yüz meşakkat görse, yine namaz kasredilmez. Çünki meşakkat filcümle bazan seferde bulunması, kasr-ı namaza hikmet olmasına kâfidir ve seferi illet yapmasına da yine kâfidir.
Sayfa 91
Ana gibi yâr 'namaz'
Her kadının masum bir bebeğe/temiz bir nefese sancısı her çiçeğin güzel bir kokuya hevesi/zarif bir dokuya dönmesi, her kıyamın/selamın bin günahı örtmesi gibidir namaz.
Her mü'min, nefsini tezkiye için, ya'nî nefsin yaratılışında mevcûd olan küfrü ve günahları temizlemek için, her zamân çok (Lâ ilahe illallah) okumalı ve nefsden ve şeytandan ve kötü arkadaşlardan ve zararlı, bozuk kitablardan gelen küfr ve günahlardan kalbini tasfiye için, kurtulmak için (Estağfirullah) okumalıdır. İslâmiyyete uyanın duâları muhakkak kabûl olur. Namâz kılmıyanın, açık kadınlara bakanın ve harâm yiyip içenin, islâmiyyete uymadığı anlaşılır. Bunun duâları kabûl olmaz.
1.000 öğeden 21 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.