ben Müslümanım
kıblem bir kızıl gül
namaz yerim pınardır, alın koyduğum yerse ışık,
ovalardır seccadem.
ben pencerelerin kalp atışıyla alırım abdesti
namazımda ay akar
onda ışık tayfı akar
namazımın arkasında taş görünür
namazımın tüm zerreleri billurdan
ne zaman ki rüzgâr servilerde ezan okur
kılarım ben namazı
ben namazı otların tekbirinden sonra
dalgaların kad-kametinden sonra kılarım
Kabe'm su kenarındadır
Kabe'm akasyaların altında
Kabe'm benim bir meltem gibidir
bahçeden bahçeye, şehirden şehre gider
benim Hacerül Asved'im bahçenin aydınlığıdır.
Abdullah b. Mesud'un [radıyallahu 'anh] rivayet ettiği bir hadisi şerifte Resûlullah (sallallahu 'aleyhi ve sellem] şöyle buyurmuştur:
مَنْ تَعَلَّمَ بَاباً مِنَ الْعِلْمِ لِيُعَلِّمَ النَّاسَ أُعْطِيَ ثَوَابَ سَبْعِينَ صِدِّيقاً
"Kim insanlara öğretmek için ilimden bir bab öğrenirse, kendisine yetmiş sıddîk sevabı verilir."
Bundan dolayı Tecnîs adlı eserde denilmiştir ki: İki kişi namaz veya başka bir şey hakkında bir şeyler öğrenseler, bunlardan biri insanlara öğretmek için öğrense diğeri ise amel etmek için öğrense, insanlara öğretmek için öğrenen kimse daha faziletlidir. Çünkü onun insanlara faydası daha fazladır ve dini daha iyi tebliğ eder.
Münzirî, Terğîb ve't-Terhîb, nr. 118.
1764. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Geceler arasında sadece cuma gecesini namaz kılmaya ayırmayınız. Günler arasında da sadece cuma gününü oruç tutmaya tahsis etmeyiniz. Ancak, sizden birinizin tutmakta olduğu oruç cumaya rastlarsa, bunda bir sakınca
1763. Ebû Hureyre radıyallâhu anh'den rivayet edildiğine göre Nebî sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Namaz için kâmet getirilince, artık farzdan başka bir namaz kılmak yoktur."
Müslim, Müsâfirîn 63, 64. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Tatavvu‘ 5; Tirmizî, Salât 195; Nesâî, İmâmet 60; İbni Mâce, İkâme 103.
Açıklamalar
Kâmet,
1762. Ebû Cüheym Abdullah İbni Hâris İbni Sımme el-Ensârî radıyallâhu anh' den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
"Namaz kılmakta olanın önünden geçen kimse ne kadar günah işlediğini bilmiş olsaydı, kırk şu kadar zaman yerinde durması onun için daha hayırlı olurdu."
Hadisin ravisi der ki: Kırk gün mü, kırk ay mı, kırk yıl mı dedi bilmiyorum.
Buhârî, Salât 101; Müslim, Salât 261. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Salât 108; Tirmizî, Mevâkît 134; Nesâî, Kıble 8; İbni Mâce, İkâme 37.